Pazartesi, Mayıs 31, 2010

Yoga ve Spor izni...

Ruhum bedenimle bütün artık benim..tam oldum..hayata bir mucize getirmek bir kadının yapabileceği en şahane şeymiş...onu bir diyeyim...annelik martavalı olarak algılanmasın...

Ben yoga yapmıyorum tam 43 gündür...doğumdan önceki gün son yoga dersine gitmiştim..yuvarlanmıştım demek daha doğru olur...bunu cok faydasını gördüm..oğlanın uykuları esnasında dinlettiğim müzik hep aşram müzikleri..huzur içinde uyuyor...

Bugün bana izin çıktı..yoga yapabilirim..spor yapabilirim...doktorum şöyle dedi..."Türk kadının kendi vucüduna saygısı yok..doğumdan aylar geciyor ve hala o vücutla geziyorlar..sonra aaa kocam nerede?" sert bir yaklaşım ama doğru..dibine kadar doğru..bana tavsiyesi..yogana hemen başla ve sabah akşam yirmi mekik çek...ha bu arada beni gördü ve "süt veriyorum diye kendine iyi bakmışsın" demeyi de ihmal etmedi..yıkıldık gülmekten..ama içimde ince bir sızı bıraktı elbette bu...ben şimdi mekik çekmeye gidiyorum....

Sabaha da yoga dersim var...kendimle bir ve bütün olup..içimde oluşan huzur ve mutluluğa mutluluk katacağım...Aliş'e de ilk yoga asanalarını göstereceğiz sevgili ile...oğlan muhtemelen yukarıda herşeyi hatmetti ve geldi...bilge gelsin diyordum hep..geldi kendileri..bağdaş kuruyor ve dizlerde mudra yapıyor...hayretler içindeyiz..eğer yarınki dersi başarı ile bitirebilirsek aşramdaki derslere katılmayı düşünüyorum..hemde Aliş ile...

Cuma, Mayıs 28, 2010

Kiki..Galata Moda..Beyoğlu..Aliş...Siso...Kero..

Biz bugün heyecanla uyandık...Aliş ile ilk kez karşıya gecmek için..Kiki'mizi görmeye..Beyoğlu havası almaya..Sevgili ile yemek yemeğe..biraz keyif etmeye karşıya geçmek için...

Galatamoda'ya gittik..benim tek ilgi alanım Kiki'nin standı idi..zira Şebo'dan tüyoları almıştım..tam benlikmiş..birde ne göreyim...adeta yağmalanmış ortalık..pek sevindim laf aramızda..maşallah deyip popomuzu kaşıyoruz...üzerime olan bayıldığım aşağıdaki elbiseyi aldım..sipariş üzerine çalışılma sözünü kopararak Kikiciğimden...ah heyecanla bekliyorum..



Bu seferde teleobjektif yok..derin sohbette sevgili direk yakalamış bizi...

Aşağıdaki elbise de Kiki'nin şahaneliklerinden biri..sona kalan dona kalır hesabı herşeyden alasım vardı..kendime göre tek elbise bulup..direk atladım elbette...buna da şükür..ya cumartesi gitsem..hele de pazar...mecburen askıları alıp dönecekmişim hehehe...



Hazır Beyoğluna gelmişken Tünel'e gitmeden olmaz dedik..en sevdiğimiz mekan House Cafe...Hem Aliş görsün bilsin..hemde aç karınlarımızı dolduralım diye...

Farkettik ki Alişli hayatımız öncekinden çok başka değil...her yere gidebiliyoruz..hiç birşeyden eksik kalmıyoruz...çok şükür...

Dönüşte canım ablam Siso'ya uğradık..40 günlük olan Alişe 40 ucurması yapmış biricik Sisomuz ve Keromuz...yumurtalar...ipek mendiller...alim olsun diye kitaplar kalemler...ben baby showerlara kıl olurum..birşey yapılacaksa kendi geleneğimizi yaparım derim..ama maalesef geleneklerle de aram pek sıkı olmadığından genelde de es gecerim..gelin hamamı...gelin kınası acaip kıl olduklarımdır mesela..ve fakat Siso'muz 40 uçurunca bizde ucuruverdik..oğlanın görüp göreceği tek cemiyette bu olsa gerek...5 kişilik cemiyet hahayt...tam bizlik..samimi ve içten..gösterişiz ama karşılıksız koşulsuz ve sevgi dolu...beklentisiz...



Ha yukarıdaki pakete Doktor gelince birde mesir macunu ilacı ekledi...oğlanın sevişme potansiyelini artırmak için..yuvarlandık gülmekten elbette...

Bugünü de böylece bitiriverdik..su gibi...



Gecen sabahtan hoş bir kare..yakalanmışız yine heheh...Aliş göbekte bağlı...en sevdiği yer..bunca sıcağa rağmen...

PS-Saclar değişti..doktordan izin koparmak süreti ile..diplere hiç dokunulmadı...siyah bırakıldı..devamı platin..ona da çok şükür...

Pazartesi, Mayıs 24, 2010

Ada mevsimini açtık...

Pazar günü Adaya gittik..sezonu açtık..Aliş...sevgili..ben...ilk kez..göbekten cıktıktan soonra..enfes bir hava vardı...önce kahvaltı..sonra yürüyüş...sonra bol kahkaha..sonra şahane yemek...hepsi ALiş'le..sabahtan başladı gün..cok erken..akşam eve döndüğümüzde saat 8 idi..oğlanı da kendimize benzettik..sokak iti yaptık..hiç şikayeti yok kendilerinin...ee bizim zaten yok ...

Ada çok güzeldi..bahar gelmiş..çicekler açmış..heryer mis gibi kokuyordu...evler tozlu..pis...bu hafta ışılamayı bekliyor ki önümüzdeki hafta sonu bize kucak açsın..pek memnun kaldık adadan...yaz gelsin tez vakitte dedik..el ele dolaşırken boş sokaklarında...



Adada oğlanı sömürürken sevgiliye yakalanmışım hehehe...merak edenlere hamile iken aldığım moby wrap şahane çalışıyor..kanguru hikaye..anne rahmi gibi..saatlerce uyuyabiliyor..hemde ben mobil haldeyken...tavsiyelerime şahandır...

Cumartesi, Mayıs 22, 2010

İyi ki doğdun Elvin...


Şu hiç aklıma gelmezdi benim.."30 yıldır dostuz" diyecek kadar yaş alacağım..ruhum da kalbim de hala 20lerin başlarında olduğundan...30 yıldır dost olabileceğim aklıma gelmemişti hiç...Ece ile dostluğumuz hazırlık yıllarına dayanır..yaş 12..şimdiki ise malum..artık tekrar etmeme gerek yok...birlikteliğinden keyif aldığım..yanındayken emin bir limanda olduğum bir dosttur Ece..iyi ki vardır..hamilelik hallerimde baş danışmanım..yazdığı kitaplarla beni acaba çocuk sahibi olmak hakkat iyi birşey midir dedirten Hamilelik ve annelik baş danışmanım...

Baş danışmanın şahane bir Elvin'i var..bugün Elvin'in doğum günü...doğduğu vakit aman şahane bir bahar çocuğu olmuştu..içten içe özenmiştim...ama çocuk yapmak için doğru zaman değil diyerek...Elvin şimdi kocaman bir insan oldu..kendi doğrularıyla..kendi keyfi ve huzuru ile...İyi ki doğdun Elvin..İyi ki Ece'yi bu kadar şahane bir anne yaptın...



Elvin'e yukarıdaki fotoğraf..sabahın altısından bana bu postu yazdıran güzel duyguyu yaşama sebebimin ayakları...

Cuma, Mayıs 21, 2010

CMYLMZ

Bu gece uzundur izlemediğimiz CMYLMZ izledik..gülmekten katılarak...gösteride benim en katıldığım yer..Hindistan ile alakalıdır..."Huzur içimizde" kısmı..yine yıkıldık...gider Cem Yılmaz da..hani cüzdanı kenarıya koyması sebebi ile sağı solu kollamaktan bir türlü meditasyon yapamaz..hahahyt..diye yıkılırdık yine gülmekten..

Gösterinin her bölümü yıkan komikliktedir aslında..döne döne izlenebilir nitelikte...

Birde sene 82...renkli TV yeni gelmiştir evlerin coğuna...renk ayarı sonsuza dek açılırda Ewing'lerin tamamının karaciğer sorunu varmış gibi bir görüntü oluşur...sahi ya..neden açılırdı sonsuza dek o renk..benim renkli televizyonum seninkini döver durumları belkide...kimbilir...

Bilen var mı yeni gösterisi ne zaman olur..ne zaman yeniden katılırız gülmekten...

PS-Sevişgen başkanı istifa eden partide değişim rüzgarları bizi başka bir yerlere götürür mü dersiniz?....meraktayım...


Ben bu ayakları yerim..

Cumartesi, Mayıs 15, 2010

Otis'im olur musun?

Sevgili ile bayılarak izlediğimiz bir filmdir " Kate and Leopold"..Meg Ryan ve Hugh Jackman oynar filmde..en can alıcı repliği" Otis'im olur musun?" dur bizce..ne zaman aşık maşuk olsak hemen yapıştırız lafı..Otisim olur musun...Otis herşeydir filmde..izlemeyen kaldı ise..Leo'nun uşağıdır..daha sonra ise bugün kullandığımız asansör markası olmuştur..eldir ayaktır..hayattır Otis...

Otisim olur musun?..biz hala birbirimize aşkla diyebiliyoruz bunu..

Seyretmediyseniz...digiturkte her saat dönüyor bu aralar..az önce izledik biz yine..ayıla bayıla...



Biz bugün Herekeye gittik..ailece..saatlerce..çok eğlendik..tek arıza hiç tanımadığım bir kadının bulunduğumuz ortamda alişi kucağına alması idi..direk arıza çıkardım elbette..normal midir yahu..hiç tanımadığınız birinin arabasında uyuyan minnacık bebeğini kucaklamaya çalışmak...ben ömrümde yapmadım..yapana da inanamadım..siz kendi cocuğunuzu kucaklayın dedim hahahyt...içime kötülük kaçtı benim...analık kötülüğü...



Çok beğenilen fotoğraf serisinden bir başka örnek koyayım istedim bugün ben...

Perşembe, Mayıs 13, 2010

Emzirmeli mi emzirmemeli mi konusuna radikal bir yaklaşım..

Şurada yazmıştım...daha hamileydim..emzirmekle ilgili sıkıntılarım verdı...çoğu dost hele bir doğsun..gözü gözüne değsin..görürüz o zaman seni demişti...

Efenim emzirmekle alakalı kendimce devrim niteliğinde bir hareket yaptım..hamilelikteki fikirlerimle tam olarak paralel...annelik beni değiştirmedi anlayacağınız hahahyt..

Alişin geldiğinin 6. günüydü..emziriyorum..kendimi süt entegre tesisi gibi hissediyorum..durumda bir ulvilik katiyen yok..emen bebek memeyi acıtıyormuş..canım memelerim ne işe yararlardı ne hale geldiler diye inceden bakıyorum...ama kimselere de demiyorum...neyse...ateşimin tavan yapması ile birlikte..ahanda dedik..bu ALiş memelerdeki sütü bitiremiyor..süt ateşi bu..evde Tugbacımdan arak pompa var..hemen denedik..olmadı bana..gece dokuz hemen mağazalar arandı..10'a kadar açık bir mağaza bulundu..deneyerek alabiliyorsunuz..denedim....kendime en uygununu aldım...memeler sağıldı..6 dakikada...Alişte biberon ile 5 dakikada sütleri lüpletti hemde ilk defa bilinçli olarak 60 cc..ondan önce emme özgürlüğü varmışta bebeğin..her 20 dk bir istese de verilecekmiş martavalından gözlerinin altı morarmış bendenizin yüzüne bir gülümseme yayıldı elbette..oh be dedim..ilk kez oğlan tok uyuyacak...gece sütleri lüpleten Aliş...sabaha karşı uyandı tekrar..beslenme için...hazır zaten...sağmışım..dizmişim buzdolabına...çok şükür dedim...

Bu arada...biberon ile verdiğimiz için sevgili da bu ulvi anı bir enstruman vasıtasi ile de olsa benimle paylaşmaya başladı...ve aslında bu anne için süper bir hareket zira..bebek sadece anneye bağımlı olmuyor..aynı koku ve duyguları babayla da paylaşıyor...böylelikle baba bu hadisenin dışında kalmıyor..sadece kaka temizleyici işlevini görmüyor..herkes kendi yolunu bulur demiştiniz bana..biz bulduk..toplamda 45 dakika sürecek bir eylemi 5 dakikada yapıp 40 dakika..sevişme..kokuşma..gülüşme..birbirimizi tanımakla geçriyoruz..hemde ailecek...sadece anne cocuk olarak değil...şiddetle tavsiye ederim...bence babaların da hakkı...bence onların katkısı onları besleme işinden mahrum edecek kadar küçük değil...

Ha memeden hiç mi vermiyorum..veriyorum veriyorum..doyduğu zaman..Aliş'in keyif için...


Yukarıdaki fotoğrafı sevgili çekti..sırtımda başka bir atletin izi var..(artık yok..fotoğraf edit edildi..Canım Burcu tarafından..bin teşekkür)biz hergün 12-15 arası sahildeyiz..Alişle uzun ve keyifli yürüyüşler yapıyoruz...ve bunu 5.günümüzden itibaren yapıyoruz...

PS- Bu konuda bana sonsuz destek olan ve gelenekselci davranmayan sevgili doktorumuza da buradan teşekkürü borç bilirim hehehe..her zamanki gibi tam bizlik bir doktor bulmakta üstümüze yok...

Cumartesi, Mayıs 08, 2010

Anneler günü..iş güç..iyi ki doğdun canım annem...

Bu benim ilk anneler günüm..anne olarak...yıllardır annemin anneler gününü keyifle kutlarken..birden sudan çıkmış balığa döner miyim?..her zamanki seremoninin yerini bir başkası alınca alıklaşır mıyım?...Anne oldum diye anneler gününün baş kahramanı olmaya hak kazanır mıyım?...

Pazara tüm sorularımın yanıtını almış olacağım...

Ama şu kısacık sürede anladığım birşey var...kusmuk kokusunun hiç bu kadar güzel olduğunu bilmezdim..kokla kokla..içime çek çek..helak oluyorum...bu mudur..budur...

Bu arada gecen hafta iş sebebi ile sevgili ile kolkola girip bir resepsiyona gittik..doğum yaptığımın 15.günü..bu anı canlı tutayım..bir not düşeyim istedim...Aliş geldikten sonraki işle alakalı ilk hedefim buydu...oldu..ikincisi yolda...bakalım becerebilecek miyim?..evet göbeğim var..doktorum 1 ay içinde toparlayacağını söyledi..sonrada yoga ve spor yapmamı istedi..20 günüm kaldı..bekleşiyorum...



Perşembe günü Annemin doğumgününü kutladık..hediye paketi yaptığımız Alişi o günlük ananesine verdik.."aldığım en güzel hediye"dedi..bizde bayıldık...çok yaşa annem çok yaşa..hep keyifle yaşa...

Çarşamba, Mayıs 05, 2010

Doğa için çal...

Doga icin Cal 2 / Uzun ince bir yoldayim - official video from Doga icin cal on Vimeo.



Sevgilinin büyük kız..Ayşe..doğa için çalmış..biz çok keyif aldık..gurur duyduk...birlikten kuvvet doğar demiş 45 insan..kocaman gönüllü 45 insan...emeklerine sağlık..çokta güzel olmuş...

Doğa İçin Çal, bir agaclar.net projesidir.

Dünya'nın hali ortada. Yerküresiyle, atmosferiyle tehlike sinyalleri verip duruyor.

Küresel iklim değişikliği bir dert; seller, taşkınlar, buzulların erimesi, kıyıların denizler tarafından yutulması ihtimali, kuraklık... devamı için şuraya bir tık...

Cumartesi, Mayıs 01, 2010

Değişen kareler...

Evde enteresan haller yaşıyoruz bu aralar...ALiş'in gelmesi ile birlikte alışık olduğumuz kareler bir bakıyoruz bambaşka karelere dönüşmüş..o hallere alışmamız ise saniye sürmüyor..pek keyifli zira...eski halden daha çoşkulu..daha zevkli...daha sevgili...


Bu koltuklarda uyunmaz aslında..çok rahatsızdırlar...ama gece boyu popo acan..yıkayan..Aliş uyutan baba uykuya yenik düşmüş...siyah koltukta..


Sevgilinin anayasa projelerinin düştüğü hal..sünnet kremi..popoyu pişik eden hastaneden gelen ve acilen Desitin ile değişen pişik kremi..ALiş'in saclarını ipek gibi eden saç fırcası..saçları taramak çok mühim bu arada...konağı engelliyor..ve göbek bağının düşmesi için alkol...hala düşmedi.....heyecanla bekleşiyoruz ...



Yatak odasından bir köşe..arkada Budha...önde zıbınlar battaniyeler...ve evet oğlanın dolabı var..ama gece uyanmaları için bizim odada da ufak capli bir gecekondu inşa ettik..gerçek anlamda gecekondu hehehe.

Bizde durumlar bu şekil bu aralar...bayılıyoruz tabi...uykusuz geceler..gündüz şekerlemeleri..hayatı tersten yaşamk..başka bir keyifmiş...