Pazartesi, Ağustos 31, 2009

Okul kaçağı...

Cumartesi günü İstanbul'a indim..sevgilinin peşine düşüp...eksikler vardı evde..kumaşlar..mumlar..almazsam olmayacaklar..tek başıma alışveriş yaptım..uzundur ...ilk kez..sevgili olmadan..biraz mahzun..biraz okuldan kaçmış genç bir aşık gibi..ama doyasıya...

An geldi benzinim bitti...benzincide ödeme yaparken Teoman'ın Insanlık Hallerini gördüm..daha önce almadığım ama Tugba'dan haberlerini aldığım....cumartesiden beri dinliyorum...lirikleri ile bana Leonard Cohen'in Türk versiyonunu hatırlattı...az nakaraklı...bol anlamlı...bazı insanın içini delen..bazen düşündüren...bazen güldüren...severim ben Teoman'ı...fazlasıyla üstelik...gençlik yıllarında soyunma odasına sızmışlığım vardır...seviyorum insan hallerini...içki içince sarhoş olmasını...bundan utanmamasını...sen ben gibi olmasını...asmalı mescitte olma ihtimalini...


Seviyorum...insan olmasını...


Perşembe, Ağustos 27, 2009

Sigara İçilmez!

Var mıdır bunun cezasının ne olduğunu bilen?..ben gülüyorum bu halimize...bu kadar basit bir işte bile birlik sağlayamazken boyumuzu aşan işlerde nasıl birlik olacağız acaba???..ha bu arada bir yerlerde 70 lira cezasını da görmüştüm...görsellerde bulamadığımdan koyamadım...

Birde bu Amerikan renkleri beni pek rahatsız etmekte...

Çarşamba, Ağustos 26, 2009

Nick cave sever misiniz?

Baktım aşağıdaki post herkesi infiale sürükledi..yanlış anlaşıldı hemen yeni bir post gireyim istedim..sağlık sıhhat durumlarım şahane..biraz delilik var bu aralar üzerimde...ne olduğunu bilemediğim...hepsi o...biraz da burayı twitter sandım galiba..aklıma eseni yazıyorum bazen...

Pazartesi Sedeflerim için Agop Hocaya gittik..nevi şahsına münhasır bir doktor...gülmekten öldük ama korkudan da hiç birşey soramadık elbette..bir tane yapma ilaç ve birde psocurtan beta pomad verdi gönderdi bizi..daha kullanmaya başlamadım...haberleri mutlaka veririm...

Salı günü implantlarım iyi mi değil mi diye göstermeye gittik..şahanelermiş..haftaya salı lazerle kapak açılıp üzerine diş inşa edilecek....heyecanlıyım...

Az önce kitapçıya gittim Nick Cave'in Bunny Munro'nun ölümü'nü almaya...var mı okuyayınız?..buralara henüz gelmemiş..yaşasın internet..hemen şuradan sipariş ettim.

Deliliğe doğru tam gaz giderken..

Midemde kelebekler var bu arada..uzundur beklediğim bir haberi almışım da boğazıma bir yumru gelip yerleşmiş..çok sevinmeliymiş aslında ama hiç sevinemiyorum gibiyim..arada bir içimde birşeyler eriyor..bir yıldız kayıyor..dilek tutuyorum...gercekleşir belki diye...sonbahara gidiyoruz ama bana ilkbaharmış gibi geliyor..yeşerecekmiş her yerde umut verecekmiş gibi geliyor...böyle başımda kavak yelleri esecekmişte fazla güneş durduruvermiş gibi geliyor...oluyor da oluyor..geliyor da geliyor...deliriyor muyum ne?

Pazartesi, Ağustos 24, 2009

Nefis bir haftadan fotoğraflar

Didem ve Efe'nin düğünü...kendi düğünümüzden sonra en çok eğlendiğimiz düğün...
Canım Annem ve babamla geçen şahane bir haftaydı aynı zamanda...babam sağlık sebebleriyle ayda bir kontrole geliyor...iyi ki de geliyorlar..bayılıyoruz biz kocaman aile olmaya..

Merak edenlere..evlatlar hala bizde...çok iyi bakıyoruz onlara...



Bir hafta bu kadarla sınırlı değil elbette..çok keyif aldığımız dostlarla..çok keyifli bir hafta gecirdik...zamanım bol..nasılsa anlatırım...

Bu postu fırsat bilerek Cuma günü başlamış olan Ramazan ayının tüm ülkenin aklını başına getirmesini..aklımıza fikrimize ayrılığı sokanları imana getirmesini diliyorum....Bu ay insanların aramıza nifak sokmak yerine dini vecibelerini yerine getirilebileceği bir aydır...hepimiz huzur içinde geçirelim...

Cuma, Ağustos 14, 2009

Onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine..

Bugün aşağıdaki şahane insanlar evleniyorlar..birbirlerine çok yakıştırdığım..Didem ve Efe sonsuza dek birlikte yaşamak için söz verecekler ve bizlerde onların sessiz şahitleri olacağız..hazır Didemler evlenirken..onlar balayına giderken ..bizde bu kutlamaya katılıp ofisi bir haftalığına kapıyoruz ve gidiyoruz...biz Adada olacağız..hani yolunuz düşerse..

Didem ve Efe..sonsuza dek bırakmayın ellerinizi..sonsuza dek bugün olduğunuz gibi aşık..mutlu ve huzurlu olun..sizi çok seviyoruz..

Perşembe, Ağustos 13, 2009

Kelime toleransım yok benim..

Sevmiyorum..

Şarj'a şarz..
Risk'e riks..
Stres'e strez..
Jandarma'ya candarma..
Disk'e diks...
Vicks'e visk..
Arabesk'e arabeks...
AIDS'e ayidis...

Denmesini sevmiyorum..kelime toleransım yokmuş benim..haberim yokmuş..

Daha aklınıza gelirse yazıverin...birlikte sevmeyelim...

PS-Türkce olmadıklarından dilimiz mi dönmüyor nedir?..TDK el mi atsa mesela..şarja yükleme mi desek?..ne yapsak?..AIDS ne olacak peki?..olmadı TDK o zaman...dilimizi döndürmeli...

Bir kadeh şarap ve güneş batışı ile keyifsizliğe veda ettim

Bugün bomba gibiyim...dün belki de aldığım kötü bir haberden..belki de sıcaktan keyifsizdim...dün gece balkonda gün batımına karşı içtiğim şarabın da bomba olmama etkisi şüphesiz ki büyük...üstelik sevgil ide bu sabah beni yalnız bırakmayarak benimle Bostancıya kadar gelip geri döndü...daha ne ister insan..

Bu vesile ile "ofis halleri" çalışmalarımdan bir fotoğraf daha paylaşayım istedim..

Ben ayakkap konusunda hastalıklıyım...acaip birşey gördüğümde almamış olursam aklımı oynatabiliyorum..bu sene yazlık çizmelere bayılıyorum...ne görsem alıyorum...zira geçtiğimiz aylarda geçti diye anlattığım canım sedeflerim tekrar pörtlediğinden şort veya etek giyeceğim zaman mutlaka çizme giyorum ki etrafa rahatsızlık vermeyeyim...Yukarıdaki çizmeler numara 39..siparişle de ayakkap yaptıklarını söylememe gerek yok sanırım hehehe...

Çarşamba, Ağustos 12, 2009

Bazı Günler

Bazı günler vardır..yorgun..neşesiz..halsiz..bitkin..bu gün o günlerden biri...sevimsizim..kimse yaklaşmasın istiyorum...kimse ilişmesin..akşam olsun...sabah sevgilinin el salladığı yerde ona kavuşayım istiyorum...sıcak bir ağustos için çok mu şey istiyorum?

Konudan bağımsız " ofis halleri" adlı çalışmamdan...

Pazartesi, Ağustos 10, 2009

5.Kat ve Doğa

Haftasonu benim kadim dostum Tuğba'nın doğumgününü kutladık.... Yer seçimi şahane idi. 5.Kat..üniversite yıllarımda Bilsak'a o kadar çok gitmişliğim vardı ki gidince ayrı bir sevinç oldum...sevgili de ben de uzundur basından ve medyadan yemeklerine ilişkin övgüler duyuyorduk..övgüler yerli yerindeydi..yemekler şahaneydi..sunum..zamanlama..lezzet..şiddetle tavsiye ederim...


Sevgili ve ben...gitmeden önce ofiste..
Tuğba ve ben..iyi ki doğdun canım arkadaşım..iyi ki...ve fakat artık kırkına basarken bu gelenekselleşmiş doğum günü partilerini kaldıralım derim ben..bilmem ne dersin...hahahyt...

Tuğba ve Sevgili..

Pazar günü akşamüstü bize Doğalar geldi...şeker gibi bir çocuk Doğa..tabla (!) oynadı kah Serdar'la kah Özgür'le..kedilere dair çok önemli vazifeleri vardı..onları yerine getirdi...resim yaptı..hemde muhteşem ve müthiş resimler...bu iki kelime favorisi..muhteşem diyor başka birşey demiyor...akşama da aşağıya indik...Doğa balık..bizse tıka basa ıvır kıvır yedik...Doğa'da masada bizimle oturup sohbete eşlik etti...Banyoda annesine şöyle diyordu Doğa 'Ben Tanya'yı çok sevdim'..tabi ben bunu duyduğumu hemen belli edip 'bende seni çok sevdim' deyince kıkırdaştık durduk...çok keyfili sohbetler ettik Özgür'le..üstelikte ilk kez tanışıyorduk...anatema'da bir ortaklığımız var..fikir alıp veriyoruz ama anladım ki insanı yüzyüze tanımak gibisi yok...iyi ki geldiniz..yine gelin...

Cuma, Ağustos 07, 2009

Ofis kedileri

Hayvan sevmeyen insan da sevmezmiş der annem hep..benim bundan önceki deneyimim köpekti..canım oğlum Bono'dan başka da hayvan dost düşünmezdim..yanımda yöremde veya tepemde...bu evlatlar bize geldiğinden beri biraz biraz değişiyor fikirlerim...bize gelişlerinin 2.haftası dolmak üzere şimdi...ilk geldiklerine göre büyüyüp serpildiler...tırmanıyorlar..sevgiliyi tanıyorlar..beni tanıyorlar..oyunlar oynamaya başladılar..hala çişlerini kuma yapmıyorlar ama olsun..seviyoruz yine de..evlat gibi..bugün benimle ofisteler..ofis kedisi oldular..miu miu diye diye gezip pacalarımdan üzerime tırmanıyorlar....

Birde sokakta yaşayan hayvan dostlara su verin su..biraz da yemek...

Perşembe, Ağustos 06, 2009

Leonard Cohen II

Dün gece büyülendik..74 yaşında bir adam...son derece zarif..kırılgan..o takdimler..reverans..her seferinde şapkasını çıkarması...tam 9.00'da başlaması...inanılmaz bir performans...muhteşem ötesi bir ses..ve elbette enfes sözler...

Ve evet Famous Blue Rain Coat'u söyledi.

Its four in the morning, the end of december
Im writing you now just to see if youre better
New york is cold, but I like where Im living
Theres music on clinton street all through the evening.

I hear that youre building your little house deep in the desert
Youre living for nothing now,
I hope youre keeping some kind of record.
Yes, and jane came by with a lock of your hair
She said that you gave it to her
That night that you planned to go clear
Did you ever go clear?

Ah, the last time we saw you you looked so much older
Your famous blue raincoat was torn at the shoulder
Youd been to the station to meet every train
And you came home without lili marlene
And you treated my woman to a flake of your life
And when she came back she was nobodys wife.
Well I see you there with the rose in your teeth
One more thin gypsy thief
Well I see janes awake --She sends her regards.
And what can I tell you my brother, my killer
What can I possibly say?
I guess that I miss you, I guess I forgive you
Im glad you stood in my way.
If you ever come by here, for jane or for me
Your enemy is sleeping, and his woman is free.
Yes, and thanks, for the trouble you took from her eyes
I thought it was there for good so I never tried.
And jane came by with a lock of your hair
She said that you gave it to her
That night that you planned to go clear--

Sincerely, l. cohen

Bize bu nefis ötesi geceyi..o harika sesini dinlettiği için bin teşekkür ederiz Leonard Cohen'e..gitmeyi düşünüp dün gitmemişler var ise..bugün bir performansı daha var..şiddetle tavsiye ederim...

Salı, Ağustos 04, 2009

Leonard Cohen


Müzikseverlerin yıllardır beklediği, efsanevi ozan şarkıcı, Kanadalı yazar, şair, söz yazarı ve müzisyen Leonard Cohen, 2009 Dünya Turnesi kapsamında iki özel konser vermek üzere İstanbul’a geliyor....ee biz de ne yapıyoruz?..yarın saat 21.00'de Açıkhava'da aylar önce aldığımız koltuklarımıza içimiz içimize sığmayarak oturup mest oluyoruz...Sevgili çok sever Leonard Cohen'i...Bu da benden ona küçük bir sürpriz...Aşağıdaki lirikler de benim en sevdiklerimden...


If you want a lover

Ill do anything you ask me to

And if you want another kind of love

Ill wear a mask for you

If you want a partner

Take my hand

Or if you want to strike me down in anger

Here I stand

Im your man

Pazartesi, Ağustos 03, 2009

Sed..Kediler ve diğerleri..

Gecen cuma Sed'in doğumgünü idi...her zamanki pastalı kutlama yerine bu sıcakta meyve sepeti olsun dedik..buz gibi şampanyaya eşlik etsin diye...ee birde her doğumgününde kullandığımız dans eden pastamız tabii..



Süper patlayan şampanyamız...

Sevgili vardı..Şebo vardı..biz ofiscek burdaydık..şen şakrak..güle oynaya yeni yaşına girdi Sed..umuyorum yeni yaşı ona şahane şeyler getirir..iyi ki varsın Sed..iyi ki doğdun...iyi ki bizimlesin...

Gelelim bizim evlatlar "Tekkafa" ve "Tostos"a...aşağıda görüleceği üzere krokslara giriyorlardı geçen hafta...


Bu hafta ise Ada'da zıpzıp zıplayıp..oyunlar oynuyorlar..

Benim favorim aşağıdaki "Tekkafa"..çok cılızdı..ölür mü diye çok korktuk ama bir haftanın sonunda kardeşinden çok daha oyuncu ve hareketli oldu.


Merak edenlere; çişlerini aynı dediğiniz gibi yaptırdım. Bugün "Tekkafa" kakasını bile yaptı..gözlerime inanamadım...o kadar hızlı büyüyorlar ki...Tostos şişkoluktan biraz zor yürüyordu hafta içi..bugün bacaklarıma tırmandı..sevgili ile hergün evlatları ofise getiriyoruz..kimin işi azsa o bakıyor...haftasonları zaten evde olduğumuzdan hoplayıp zıplıyorlar..keyifleri çok yerinde..


Haftasonu ise yine kendimi güneşin güzel sıcağına ve havuzun serin sularına bıraktım...hoş dikilerime mikrop girmesin diye ağzıma hiç su almamak için bol miktarda Zeki Müren stili yüzdüm ama serinlik serinliktir...


Bu arada Benim Adım Kırmızı'yı da bitirdim..toplam 2 haftasonu, 3 günde bitirmiş oldum ve ben neden sıkılmışım bundan önce diye düşündüm..bir deneme daha yapacağım..barış turları adı altında ama hangi kitabı bilemedim...Bu arada ben korsan kitap hiç almam..ama okuduğum kitap 3 günde liğme liğme oldu..her gören korsan mı okuyorsun dedi..hayır dememe rağmen ben utandım..bu mudur aklı başında tüketiciye verilecek ödül bilemedim..benim içim rahat...basım evleri düşünsün..

Pazar gecesi Büyükadaya gitmeye karar verdik..bir vapur kaçırma hikayemiz var..evlere şenlik..tam Türkiye kurumlarına göre..hemen şikayetimizi yaptık...

"
02/08/2009 gunu saat 20.50 siralarinda Heybeliada iskelesine yanasmakta olan adini goremedigimiz vapura binmek uzere vapur beklemekte olan kalabaligin bulundugu bolume gittik. Ancak Buyukada yolcularini almak icin diger bolumdeki kapi acildi. Gorevli bir kere Buyukada diye bagirinca bulundugumuz bolumden "Bir dakika bekleyin" diye bagirarak diger bolume gecip kostuk ve kapiya yetistik. Ancak kapi kapatilmisti. Gorevli MD,gemi suvarisi ve gorevli guvenlik bizi duydu ve gordu, MD arkasini donerek yurudu. Bu sirada vapura atili uc iskele ve palamar bagli olmasina ragmen bizi hic kaale almadan yurumeye devam ederek islemlerini tamamladi. Bizim tekrar tekrar seslenmelerimize ve orada bulunmamizdan yaklasik uc dakika sonrasina kadar vapur kalkmadi.


Bu sikayetimizin kaale alinacagina inancimiz olmasa da bildirmeyi vatandaslik gorevi adlediyoruz. Sikayetimizi iskeleyede yapmak istedik, ancak iskelede sikayet formu dahi bulunmamaktaydi. Bu da bize sikayetlerin isletmenizce ne derece onemsenmedigini gostermesine ragmen bir kere daha sikayetimizin kaale alinarak ilgililer hakkinda islem yapilmasini rica ederiz.


Saygilarimizla,"

Bu şikayetten birşey çıkar mı?..hiç sanmıyoruz...ama herkes bir taş atsa..kimbilir..belki diyorum..

Biraz kalabalık ve birbirinden bağımsız konulu bir post oldu..hafta başı olduğundan hahayt.