Perşembe, Nisan 30, 2009

Sessizliğin tadını çıkarmak

Tubik yazmış bloğunda.."Enjoy the Silence" diye..tabi DM konseri ile ilgiliydi..bu bende uzundur yazmak istediğim bir yazıyı çağrıştırdı..Hindistan'da okula gittiğimizde yapmış olduğumuz sessizlik meditasyonu..diğer bir deyişle "mauna"..

Sessizliği neden yapıyoruz?..nedeni çok basit..içimizdeki düşünen sesi duyabilmek için aslında..yoksa içe dönüş..yüksek iç benliğimizle tanışma..içimizdeki Tanrıya ulaşmak için değil..sadece biz sustuğumuzda içimizdeki ses neler düşünüyor..neler diyor onu dinlemek..dinlemek ve dış dünyadan gelen tüm seslere..bazen rahatsızlıklara kulaklarımızı kapamak..konuşarak harcadığımız enerjiyi kendi bedenimizde ve zihnimizde tutmak...bir düşünsenize dert anlatarak ve dinleyerek ne kadar çok enerji sarfediyoruz..konuşmayarak ne kadar enerjik olabiliriz....bu uygulama hayat boyu değil elbette ama bizler gibi modern dünyada yaşayan insanlar tarafından ayda bir pazar günü yapılabilir mesela..çokta zor değil 24 saat telefonsuz..televizyonsuz...gazetesiz..radyosuz gecirmek...nasıl zinde oluyor insan bilemezsiniz.

Konuşmadan geçirdiğiniz diyelim 3 günün sonunda artık konuşma vakti geldiğinde sessizliğe o kadar alışıyorsunuz ve o kadar seviyorsunuz ki o yalın hali..hiçte düşünüldüğü gibi bıcır bıcır konuşayım formatına geçmiyorsunuz..geçemiyorsunuz..aksine daha az konuşup..daha az dinlemek..daha az sarfetmek..daha az tüketmek istiyorsunuz..ve sessizliğin keyfini çıkarıyoruz..."enjoy the silence"

Çevirmeden de şöyle bir alıntı yapayım istedim:

"Silence is not merely an absence of speech. It is a fullness of the mind; the mind filled with the flow of an energy stream rising from within. For such a silence one needs guidance, because there is a science to practicing silence that many are not aware of."

Swami Veda Bharati

Salı, Nisan 28, 2009

Hindistan'dan birkaç fotoğraf..

Kaldığımız aşramın duvarlarındaki yazılardan biri...hep hatırlamamız gereken...

Sevgili Ganj'ın kenarında..


Sevgili benim çok huzur bulduğum Swami Sivananda'nın evinin önünden Ganj suyu alırken...


Sevgili ve ben motorda...delice trafiğin içinde gidiyoruz..

Maymunlar birazdan gececeğimiz Ram Jhula köprüsüne tırmanırken..


Arka tarafa dikkat..


Tüm bu meyvelerden aldık ve afiyetle yedik...özellikle kabuklulardan aldık ki..yıkama ve temizleyememe sorunumuz olmasın.


Madras Cafe..Rishikesh'te yemek yiyebileceğimiz..ve aslında parmaklarımızı da yiyebileceğimiz..her gün illaki hiç olmadı bir hot lemon ginger honey içtiğimiz vazgeçilmez yer..

Ben yoga yaparken..


Akşam yapılan Puca..eğer dini açıdan bakmazsak son derece keyifli ve alevli bir şölen...

Hayatımda gördüğüm en büyük bamyalar.

Ganj'ın en güzel fotoğraflarından biri..

Ben ekibi beklerken..birazdan da köprüden geçeceğiz.

Incik boncuklar o kadar heyecan verici ki...dayanamayıp hepsini almak isteyebilirsiniz...

Pazartesi, Nisan 27, 2009

Döndük!

Döndük..döndük...pek güzel döndük...Hindistan her zamanki Hindistan..beni de sevgiliyi de heyecanlandıran Hindistan..Himalayalar..Ganj..huzur..şahaneydi..pillerimizi şarj edip geldik...yaptığımız huzur çalışmalarının hepsini aslında Ada'da...boğaz'da...Sakarya nehrinin kenarında..Uludağ'da yapabilirdik...ama bu koşuşturmacalı hayatın içinden bizi çekip alacak bir yaşam şekli aslında bizi taa oralara götüren...günlük disiplinlerimizin dışına çıkaran...sabah 5'te kalkıp meditasyon yaptıran..üzerine yogalar..doğa yürüyüşleri...düzenli yemek saatleri...ve her seferinde diyorum ama iyi ki gittik...benim hep en keyif aldığım çalışma olan sessizliği de yaptık..sadece sessizlik değil elbette..iletişmemek...böylelikle sadece kendinle kalmak ve konuşarak umarsızca harcadığımız..bitirdiğimiz enerjimizi kendimize saklamak...biz sakladık birazını enerjilerimizin geldik..keyifle huzurla...

Bugün fotoğraf koyamıyorum..herşeyimi evde unutmuşum..ama nefis fotoğraflar var...fil gördük fil mesela..Ganj'da yıkanıyordu..maymunlar..yarasalar..sincaplar..kaldığımız aşramın misafirleriydi...çicekler..kaktüsler..ve en önemlisi insanlar ve renkleri...o kadar kalabalığa ve dolayısı ile de fakirliğe rağmen hep gülen ve hep mutlu insanlar..belki de bizlerin eksiği budur..mutlu olmayı bilememek...sahip olduğumuz bunca şeye rağmen..

Çarşamba, Nisan 15, 2009

Hindistan..yavaştan kendini sevdirir.

Yarın yine yollara dökülüyoruz..gördüğüm leylekler işe yaradı..gitmeyi hiç planlamadığım..sevgilinin küçük bir ekiple gideceği Hindistan'a yine ve yeniden gidiyorum.. Aşram'a gidiyoruz..tam bir eğitim..tam bir arınma olacak ..Sabah 5te kalıp meditasyonlar..ardından güneşe selam...yogalar..sağlıklı yiyecekler..akşam yatış en geç saat 9.. orada bambaşka bir düzene giriyor insan..hiç sıkılmadan ..zorlanmadan...kendi ile kalıyor..sadece kendi..bu gidişimizde de mauna yapacağız..tam sessizlik demek...konuşmama orucu..konuşarak o kadar çok enerji sarfediyor ki insan..bunu konuşmadığı zaman anlıyor...


Yine çok keyifli olacak...çok dersler alıp döneceğiz..daha bir insan..daha bir sağlam döneceğiz...bir süre olmayacağım buralarda...yazı da yazamayacağım...gittiğimiz aşram'da değil internet..telefon bile nadiren kullanılabiliyor... ama her Hindistan dönüşünde tamam artık..gitmem bir daha dediğim Hindistan'a her sene daha büyük bir heyecanla gidiyorum...Hindistan yavaştan kendini sevdirirmiş anlayacağınız.

Salı, Nisan 14, 2009

Çok iyi gidiyor-Son

Haftalardır süren beslenme..beslenememe..doğru yeme..yiyememe macerama dün son verdik...yaklaşık 10 haftalık sürecin başında bünyede bulunan yağ oranım 14 kilogram iken..bunu 8.5 kilograma indirdik ve bünyeyi dün itibari ile korumaya aldık...hedef kilom 48e ulaşıldı...bir iki kilo daha verecekmişim heyecanlanmama gerek yokmuş...

Tüm bu maceranın sonunda ben yemek yemeyi öğrendim..hemde ne yemek...eskiden aç yaşıyormuşum ben yahu..şimdi keyifliyiz çok..sabahları güzel kahvaltılar ediyoruz sevgili ile..şahane akşam yemekleri..ara öğünler..herşey tamam...şu andaki hedefimiz de bunu hayatımıza yansıtmakta..

Pazartesi, Nisan 13, 2009

Yüzme Yarışları ve süper haftasonu

Haftasonu, Bursadan çok eski dostlum Serhan,eşi Dilek ve Nurcan ile masterlar yüzme yarışlarına katıldık...Canım sevgilim beni hiç birşeyde yalnız bırakmadığı gibi bunda da bırakmadı ve lisanslı yüzücü oldu...artık birlikte idman yapıp birlikte yarışlara katılıyoruz..son derece keyifli bir haftasonundan..aldığımız ödüllerden bir kaç fotoğraf var...




Seromoniye katıldık hep birlikte..istiklal marşı eşliğinde..sonra başladı yarışlar...



Ben sırt yüzerken..

Yarış aralarında beslenmeye dikkat ederken...

Heyecanla yarış seyrederken...

Ödül alırken...

Sevgili yarış öncesinde.

Ve sevgili suya atladığında..şimdi önümüzdeki yarışlara hazırlanacağız..keyifle zevkle...


Biz dörtlü olarak bir bayrak yarışı yüzmeyi cok arzu ettik..Sevgili bizimle bir bayrak yüzebilsin diye...hakemlerden rica ettik...farklı külüplerde olmamıza karşın bizi tasnif dışı yüzdürmeleri için..onlarda kırmadılar bizi yazdılar isimlerimizi listeye..gelgelelim..sevgili kulüp yöneticileri sürüden ayrılanı kurt kapar zihniyeti ile ifade ettikleri için bizim bu teşvik içeren hareketimizi..içimizden bir dostu kendi takımlarına yazmak süreti ile bizim masumane bayrak yarışımızı iptal etmiş oldular..ve bir teşekkürü hakettiler bizden...


Bir kez daha anladım ki...eğer bir yerde seçilmemiş bir yönetici..herkesi anlamayan..derecelerinden bir haber bir "antrenör"..benim hiç çalışmadığım var ise..sizi dilekleri doğrultusunda yüzdür-me-mek isterse olmuyor..ve olmamıştı da..geçen yarışlarda..pırıl pırıl..üç dört bayrak takımı çıkaran takım..çıkarabildiği tek bayrak takımı ile diskalifiye oluyorsa...bayrak yarışları sırasında havuzda bir allahın kulu yoksa...ekip başı iddiasıyla karar verenler ikide geliyorsa ..bir yerlerde bir hata yapılmış demektir...birşeyler yanlış olmuş..ego fazla şişmiş demektir..


Sonuç olarak bizler ferdi yarışlara katıldık..sevgili de bende Serhan'da..ve eski günlerdeki gibi sporun dostluk ve birliktelik olduğunu..bencillikten sıyrılmış bireylerin her zaman herşeyi sevgi ile yaptıklarını gördük...çokta keyif aldık.

Bu yarışlarda aramızda olmayan..bizleri yüzmeye başlatmış..yetiştirmiş..ve 20 yıl sonra tekrar hadi yüzüyüruz demiş Canım Deniz Abime burdan bir kez daha teşekkür ederim...ve Sensiz olmadı be Deniz Abi...hiç olmadı hemde...

Söylemeden gecemeyeceğim..Deniz Kuvvetleri Gücü ..Turkcell ve Yapı Kredi masterlar yüzme takımları kurmuş..şahane..ışıl ışıldı herkes...çok güzel dereceler yaptılar...keyifli sohbetler ettik...transfer olmak istiyorum hahahyt...


Hepimize en süperinden bir hafta.





Cuma, Nisan 10, 2009

Adios Amigos

Sabah işe gelirken radyoda duyduğum reklam beni çileden cıkarttı..Adyös..biz gidiyos..o ne biçim türkçe kardeşim...adyös tamam ama biz gidiyos nesi?..gençliğin zaten 300 kelimeye döndüğü şu günde gidiyos..geliyos nesi?..RTÜK diye birşey artık yok mu?...yoksa sadece idealist fikirli tv programcılarına mı işliyor?

Hazır mevzuyu açmışken alt yazılı diziler izliyorum maalesef...o altyazıları okurken çileden çıkıyorum..gelicez..gidicez..iniyoz..biniyoz..ne ki bunlar? ..gözümü alamıyorum bazen...bakma Tanya şunlara diyorum ama öyle acaiplikler..filmin repliğinden o kadar uzak çeviriler var ki...Üniversite yıllarımda film çevirisi yapardım ben..alt yazı ve dublaj için..mazallah gramatik olarak yanlış bir iki cümle kurarsan hayatta çeviri alamayacağını bilirdin..yusuf yusuf yapardım çeviriyi..her cümleyi 3 kez okuyup düzelterek..şimdiki bu lisan çöplüğünü anlayamıyorum o yüzden..hele de milyonların seyrettiği filmlerin çevirisini yap sen..ama türkçe yoka yakın...
PS- Çevirisine güvendiğim arkadaşlarım alınmasın bu yazıya...


Perşembe, Nisan 09, 2009

10 numara sabah

Sabah geldim ofise..şen şakrak...hava nefis..eskilerden bir dostla kahvaltı etmişim..müzik dinlemişim sabah evde sevgilinin yulafına ananas karıştırırken..çok tıkırında keyfim.


Aaaa masamda bir paket..kargo değil ama..özenli bir paket..sevgiyle fiyonk yapılmış..telaşla notu okudu..ürününüzü güle oynaya kullanınız..seden ev yapımı..tanya beden elbise diyor...kahkaha attım önce bir...
Açtım paketi heyecanla...içinde şahane bir elbise..deli kız Seden hasta hasta evde uğraşmış yapmış..bayılarak giyeyim diye...


Bayılmam mı?..sırtında da melek kanatları var...bayıldım..ve bir kez daha dedim..ben ne şanslıyım..çevrem meleklerle dolu diye...illaki kanatları olması gerekmez.



Ve elbette Seden etiketi..en eğlencelisinden...çok mutluyum çok.

PS-Bu arada aylardan sonra terazide 49 ile başlayan rakamları gördüğüm sabahtır bu sabah..ondan mıdır herşeyin 10 numara olması..benden midir bilemedim.

Salı, Nisan 07, 2009

Saclar ve duruşlar

Ben modadan..trendlerden pek anlamam...kılık kıyafette de ne seversem giyerim..alırım...çok para vermem...
Saclarım ayrı bir konu..bu aralar sokaklarda insanler beni çevirip" ay çok afedersiniz ama saçlarınız pek güzel..nerede kestiriyorsunuz?" diye soruyorlar...Yanıtım şu oluyor.."saçlarımı EŞİM kesiyor"..onlara sevgili demiyorum efendiliğimden..soranlar şaşkın...ben gururlu....kendimi düşünmeden sevgilinin makasına emanet ettiğimden...kısa saç duruşta riskli gibi ..ama ben efendi gibi kesilmiş saç sevmediğimden...sevgiliye ordan burdan şurdan kes diyorum..boyları aynı olmasın diyorum...ve benim çok beğendim saçlarım cıkıyor ortaya...zaten onbeş günde bir kesilmesi gerektiğinden kuaforlerde zaman öldürmüyorum artık..kendi evimizde mis gibi banyomuzda hop diye kesiveriyor sevgili saçları büyük bir ciddiyetle...





Ah evlenirken bile bir duş alıp hemen bir şekil verip çıkmıştım ortaya...şahane olmuşlar hahayt..

Pazartesi, Nisan 06, 2009

Kısacık ara iyi geldi.

Kısacık bir ara iyi geldi...şansımıza haftasonu hava muazzam güzeldi..yogalar yaptık martı sesleri eşliğinde...meditasyonlar yaptık dalgalar eşliğinde..tek kelime ile nefis bir haftasonu geçirdik..günlük koşuşturmacalarımızdan uzak..sadece kendimizle..sınırsız..sonsuz..ezeli ve ebedi..

Birlikte gittiğimiz her bir can dosttu bize...keyif ettik..tüm adayı yürüdük tam bir sessizlikle...atlar..köpekler..kediler bize yandaşlık etti...

Birkaçta fotoğraf size güzel anlardan..baktim aşağıdaki posttaki asanam pek beğenildi..yapabilir miyim dedim..yaptım da...biraz zorlandım ama hehe..



Bir milyon yıl mı? dedim kendi kendime...hiç aklımızdan geçirmiyoruz oysa ki.


Leylekler gördük yine..bu sene popomuzun üstüne oturmayacak mıyız acaba dedik...aman oturmayalım da zaten..

Cuma, Nisan 03, 2009

Arınma

Yarın gidiyoruz..yine ve yeniden..evrenle bir ve bütün olmaya...doğa ile karışmaya...2 günlük kısa bir program..yogalar...meditasyonlar...trataklar...güneşe selamlar...yürüyüşler...keyifler edeceğiz....

Perşembe, Nisan 02, 2009

Bilinçsiz tüketici

Geçenlerde nedenini bilmediğim bir şekilde keçe alasım geldi...napacağım hiç belli değil..elimden gelir mi o da ayrı..nerden alınır..nasıl bulunur derken..tugba'ya sordum hemen..bilir kişim o benim...kağıtvs'den al dedi..siparişi verdim..ertesi sabah elime ulaştı..süper hızlı...keçeler geldi gelmesine de ne olacak keçelerden..

Bu arada Canım Şebom da evlenecek..onda da ne giyeceğimi bilmiyorum..ta Budapeşte'lere gideceğiz..şık olmak gerek...şimdi deniyorum..keçelerden aşağıdaki animalı yaptım..şöyle süper mini siyah..altından kat kat turuncu ..pembe tülleri olan bir elbisenin bir yerine monte etsem gitsem diyorum...burda da Sed'den yardım istiyorum...

Eğlenceli olmaz mı?