Cuma, Ekim 31, 2008

Biraz anarşizm...en çok insanlık..


Biraz isyankar olmak gerek bu hayatta..içimizdeki anarşiste yol vermek gerek bazen...haksızlığa uğramışsak eğer..sesimizin çıkması gerek...hele de bizimkisi gibi bir ülkede..bu konuda çok takdir ettiğim bir insan var..hiç yılmayan..bıkmayan ve usanmayan...


Can Dündar'ın Mustafa filmine her görüşten müşterisi var diye sponsor olmaktan çekinen Turkcelli arayıp 15 yıllık Turkcel hattımı Vodafona aktarıyorum, çünkü sizi protesto ediyorum...ben Atatürk çocuğuyum..ve umarım bu kayıtları dinleyen vardır diyebilen...


Bloglar kapatıldığında Digitürku arayıp..sizin benim özgürlüğümü kısıtlamaya hakkınız yok..bilmem kaç yıllık üyeliğimi iptal edin..çünkü ben demokrasiye ve insan haklarına inanıyorum diyebilen...


Her fırsatta özgür birey olduğunu..Atatürk çocuğu ve damarlarındaki kanın farkında olan bir Türk olduğunu tekrarlayan..ve benim "her fırsatta iyiki varsın" dediğim...demekten hiç bıkmayacağım...canım Sevgili...bu pazar yepyeni bir yaşa giriyor...bundan sonrakileri hep birlikte kutlayacağımız...hep birbirimize destek olacağımız..pırıl pırıl..yepyeni bir yaş...


İYİ Kİ DOĞDUN CANIM SEVGİLİ..İYİ Kİ...VE İYİ Kİ ALDIN BENİ HAYATINA..SORGUSUZ SUALSİZ..OLDUĞUM GİBİ...

Perşembe, Ekim 30, 2008

Yüreğime dokunanlar

Yarışlar bitti..Cumhuriyet bayramı çok büyük olmayan..birazda bizleri hayal kırıklığına uğratan şenliklerle ülke çapında kutlandı...bendeniz cennet kuşu 9 yarış yüzdüm ve toplamda dokuz madalya aldım..3 birincilik..3 ikincilik ve 3 üçüncülük...mutluyuz gururluyuz...her ne kadar sevgili ve babam performansımdan pek memnun değilse de idare ediyoruz..Sevgili serbest dönüşlerde taklasız dönmeme bozulmuş...babam ise madalyaları söyleyincene" ben sana hiç ikinciliği öğretmedim" dedi..Hahayt..alem adam tabi...Bu yarışlarda beni derinden etkileyen birkaç olay oldu...sizlerle paylaşmak istediğim...

80 yaş ve üstü 800 metre serbest yarışı onursal kategorisi...
Sayın Yılmaz Ozüak ve Sevgili Nejat babamızın yüzdüğü yarış..hepimizin ayakta..gözyaşları içinde alkışladığı..benim girmediğim için utançtan bittiğim 800 netre serbest yarışı..
Ve çınarların bana ettiği nasihat.."ASLA VAZGEÇME...HEP YÜZ" onları gördükten sonra dinlememek mümkün değil..
Beni çok duygulandıran bir ikinci olay ise..toplam 50 kişilik bir camiada biz Türkler kıyasıya rekabet..itiş kakış..vay sen dernek mi kurdun..hop aidatların hesabını verin diye itişekoyarken..ve bu uğurda canla başla uğraşan bazı dostların kalbini kırarken...aynı kategoride yüzdüğüm..bir önceki postta bahsettiğim taaa Rusya'lardan gelen Astra madalya töreni öncesi yanıma geldi..olmayan ingilizcesi ile...ben ikinci sen üçüncü dedi...evet dedim..maksat yüzmek..dostluk hehehe..madalyalarımızı değişelim dedi..dostluk adına..ben sana ikincilik madalyamı verim..sen bana üçüncülük...benim gözler dol...zırla oralarda..elin Rusu gelmiş burda dostluk diyor..bizim kendi adamımız diğerinin gözünü nasıl oysam diyor diye...aşağıda bu güzel anı fotoğraflanmış hali var...

Bu yarışları bitirdim..gönlümden geçen yüzmeye devam etmek..yarışmak için değil elbette ama sağlık..dostluk..spor için...çok sevgili Deniz Seymen Abimin yolunda ilerleyebilmek...kıskançlık olmadan..gönülden..bu vesile ile beni yüzerken çok yüreklendiren...anlatıp öğretmekten asla bıkmayan ve sıkılmayan...bağırdı mı havuzu inletip idmanları popomuzda motorla bitirmemizi sağlayan...ve aradan gecen yıllara rağmen bağını benden hiç koparmayan ve 20 yılın ardından ettiği bir telefonla benim yarışlara birmemi sağlayan..beni yine yüreklendiren Canım Antrenörüm..öğretmenim..BUSSAD has süper kurucularından..ön ayak olucularından..dostum Deniz Seymen'e buradan bin teşekkür etmek isterim...Deniz Abi iyi ki varsın..iyi ki vazgecmedin..Aşağıdaki fotoğrafta Sevgili Deniz Abimiz canım Zerrin ve bana madalya verip sevinçle hopurdarken...


Son olarak..her zamanki gibi beni hiç yanlız bırakmayan hep destek ve tam destek olan canım Sevgiliye...tüm yarışlar boyu bıkmadan usanmadan fotoğrafçılık yaptığı..heran yanımda olduğu için..benim eski dostlarıma kırk yıllık dostu gibi davrandığı için cok teşekkür ederim..

Aşağıdaki fotoğrafta sevgili benim yarıştan sonraki teneffüste çocuklar gibi havuza atlamış yüzerken tarafımdan yakalanma anı...

Salı, Ekim 28, 2008

Cumhuriyet Kupası ve Bayramı

Bildiğiniz üzere Masterlar Cumhuriyet Kupasına katılmak üzere idmanlara başlamıştım.. Yarışın ilk günü bugündü..2 ferdi ve 2 bayrak yarışında yüzdü şu dinazor bünye..hepsinden de madalya alarak..haa süründüm mü..evet..hele 400 metreyi yüzerken..havuzun karolarına bakarak..delisin delisin delisin diye karo saydım...ciğerlerimi de kulvarın yanına bıraktım..artık yoklar..siz sağ ben selamet..ama boru değil o yarışta Türkiye 2.oluverdim...

Bu fotoğrafta gördüğünüz tek kadın benim ..bone gözlük ..tanınmaz haldeyim...hahayt..blogger dünyasına da kendimi mayolu ifşa etmiş oldum mu böylelikle..hehe..Sevgiliye PS-
Sevgili merak etme yüzüm gözüm görünmüyor hehe


Güzide madalyalarımdan birini alırken..arkamda duran kızda Rus..ta oralardan kalkıp gelmişler..biz popomuzu kaldırıp zor gidiyoruz ya..yuh olsun bize..




Arsız ben..madalyalarla fotoğrafım..

Ve sevgili ile beni cok duygulandıran bir an...seremoni anı..Ataturk ve şehitlere bir dakikalık saygı duruşu ve tüm sporcu ve hakemler havuz etrafında...ardından da İstiklal Marşı...



Ben Cumhuriyet bayramımızın gündüz kısmını Cumhuriyet Kupasında yüzerek kutlayacağım...her Atatürk çocuğu gibi laik ve demokratik bir ülkede yaşamamızı sağlayan (son günlerde biraz zedelenmiş olabilir bu) yüce önder sevgili öğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk'e binlerce şükür ve şükran sunarak...Hepiniz Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun..caddede göürüşürüz belki yürüyüşte...

Pazartesi, Ekim 27, 2008

İnadına...devam..çözümler..

Ececiğim haber etmiş..ultrareach.com..yükleyin heyreyere girin cıkın...inadına yazmaya devam...Ece saol..varol..

Ktunnel.com..işimizi görecek bir diğer link...ben hala yazıyorum çiziyorum hehe..

Bu arada sansure karşı platformar oluşmaya başladı..craftwomandan da aşağıdakiler..

http://www.bloghareketgunu.com/imza/bloguma-dokunma/index.php

http://blogspotacilsin.wordpress.com/

Yola devam...hahayt

Cuma, Ekim 24, 2008

200.post ve sansüre hayır.

Bugün saat 16.00 itibariyle bloglara erişim mahkeme kararı ile yasaklanmıştır...artık memlekette fikir beyan etme hakkımızda elimizden alınmıştır ve de bu benim tam olarak 200.postuma denk gelmiştir. Bunu bana haber eden sardunya ve sevgiliye bin teşekkür..başımızdakilere de akıl fikir..wordpresste görüşürüz a dostlar..aynı adreste..

Perşembe, Ekim 23, 2008

Güzel dostlar

Tatile gittiğimiz Alacatı'da karşılaştığımız gencecik..pırıl pırıl iki insan vardı..bizi henüz yerleşmesi bitmemiş..eksik (eksiği hiç bitmesin de) evlerine davet eden... Sevgili Dedi ki..."Yahu cocuklar yerleşmemiş doğru dürüst...varsınlar onlar bize gelsinler..bunun seni beni olmaz"..Çocuklar da bizi kırmadılar..gecen hafta cuma gecesi bize geldiler.. Ama ne gelmek..eller kollar dolu...yüzlerde kocaman iki gülümseme..üstelikte hayata dair bir sürü keyifsizliğe rağmen...Bu pırıl pırıl iki insan Tubik ve Cenkti...cok genç olmalarına rağmen..Atatürkçü düşünce ile büyütülmüş.. sarmalanmış.. haksızlığa aman vermeyen..son derece modern duruşlu..gercekten de bugünlerde ihtiyacımız olan iki genç..bu iki pırıl pırıl genç gecenin sonunda artık dost olmuşlardı bizlere..Sevgili Tubik ve Cenk..iyiki geldiniz..iyi ki varsınız..ve hep olun ..bizimde bu ülkenin de sizin gibi gençlere çok ihtiyacı var...


Tubik'e PS-Ersin Abin t-shirtünü geri istiyor..hahayt..ama size geldiğimizde....

Çarşamba, Ekim 22, 2008

Ödül

Bana ödül gelmiş...Sihirliellerden..craftwomandan...Serroscumdan...nazodan...onu okuyan herkese veren Sardunyamdan...ve belki benim okuyamadığım bilemediğim başka dostlardan...raflara kalkmayacakmış bu ödül...elden ele gezecekmiş....hemde veren dostların listesi +bir olacakmış..ee bu durumda Sardunyamın listesinden gidiyorum bende...beni okuyan..bildiğim..bilmediğim..ama en önemlisi hep destek olan...tüm dostlara veriyorum bu ödülü..bu vesile ile sevgili anne ve babama buradan teşekkürü borç bilirim...hahayt..sanırsınız "and the oscar goes to Tanyaaaa"....hemen havaya girdim....

PS-Merak etmeyin...artık çok iyiyim...sayenizde...

Salı, Ekim 21, 2008

Keyifsizlik ve kafa karışıklığı

Dün sabahtan beri keyfim yok..hiç yok hemde...benim için çok kıymetli..çok sevdiğim..çok aşık olduğum adamı heran kaybedebileceğimi anladım...dank diye...herşeyin bu kadar belirsiz..bu kadar düzensiz..bu kadar güvensiz olduğu bir ortamda yaşayarak sadece hemde...şimdi ikinci kez düşünüyorum..gercekten çocuk istiyor muyum acaba diye..tek başıma kalır mıyım bir gün yolun ortasında diye...şu yaşıma kadar istememişim..şimdi gercekten de lüzümü var mı diye..Ece'nin "çocuk sahibi olmak için 40 bahane" isimli kitabını okuyorum.."gıdıklamak ve gıdıklanmak" bölümünden etkilendiğimi kabul ediyorum ama bilmiyorum..

Çocuk denen müessesede sorumluluğun tamamı hep mi bir tarafa yığılır...cocuk çalışacak yaşa gelirde evde oturursa ana baba gözü ile bu normal mi gözükür...Ece birşey söylesene..sen hep diyorsun ki..yaşı kaç olursa olsun o sizin küçük bebeğinizdir...bu aralar kafam karışık ve keyifsizim a dostlar...hepinizin cocukla ilgili deneyimleri olduğunu biliyorum...bir delilik sonucu mu yaptınız cocukları yoksa ana ve babaların sonsuz yaşam sırları mı var?..bana da bir akıl versenize...

Cuma, Ekim 17, 2008

Tekrardan Yüzme


Hamilelik sebebi ile ara vermiş olduğum yüzme faaliyetlerime bu gece itibari ile geri dönüyorum...hedef 29 Ekimdeki Dinozorlar Cumhuriyet Kupasında yarış yüzmek.
Geçen sefer harıl harıl hazırlandığım boğaz maratonuna girememiştim..içimde uktedir...bu sefer bakalım ne gösterecek zaman..az bir vaktim var..biraz hazırlanacağım...mutlaka haber ederim..

Perşembe, Ekim 16, 2008

Çizmeler

Bayramöncesi sipariş vermiş olduğum çizmeler geçen hafta geldiler..ben hastası oldum çizmelerin...hemen de taktım ayağıma geziyorum...siz görmezsenz olmayacağından hemen de buraya koyuyorum..siyah ve kahverengi (hiç bir zaman rengim olmamıştır ya neyse) çizme almaya ve sıradanlığa karşıyım artık...

PS1-Parmaklara fenalaşan varsa bakmasın hahayt..

PS2-Bu arada şu finansal belirsizlikte utanmadın mı almaya..paran cebinde kalsaydı diyen arkadaşlar..alışveriş yapmayın..cash is king..bende sizden borç alıcam hehehe..

Salı, Ekim 14, 2008

5 resim 5 hikaye


Canım Şebom nişanlandı..o bloğunda canavar şeklinde anlattığı biricik sevgilisi ile..mutluluğu hemen yüzüne yansıdı..yüzüğü ile birlikte bir Şebo pozu yukarda...ve biliyorum ki bundan sonra çok mutlu bir hayat seni bekliyor olacak Şebocum..sevgiyle..


Schiphol Havaalanında Sevgilinin bulup cektiği..benim bayıldığım Nemo topluluğu..


Alara babasına reiki yapıp iyileştirirken..analık babalık böyle birey sanırım..Sevgili iyileşti hemen...hiç ilaç almadan..sevgi ile...


Sonbahar geldi...cok severim sonbaharı..eskiden canım oğlum Bono ile kestaneleri toplar evde biriktirirdik..uzun süren yürüyüşlerimiz sırasında..Bono ağzında ben ceplerimde...Leo Buscaglia'nın "9 numaları otobüsle cennete bir sevgi yolculuğu" kitabındaki gibi..sonbahar yapraklarını odaya doldurun..üzerinde zıplayın..yaprak hışırtılarını dinleyin..baba kız derdi...bizimki de o hesap..evde kestane biriktirirdik..anne oğul..şimdi ben yanlız biriktiriyorum bir yıldır...Bono gideli bir yıl oldu demek ki..ne de hızlı geciyor zaman...


Sevgili Kadıkoy'e her gittiğimizde traş olur..yaşına rağmen çalışmayı ve hayata asılmayı bırakmamış yukarıdaki berber amcaya...beni de cok şımarttırmaz orda..hmm oturalım bakalım yerimize diye..küçük çocuklar gibi..otururum bende hemen...oysa etrafta düğmeye basınca şakıyan bülbüller..ananemin uğur böceği kül tablası...saatli maarif takvimi...karıştıracak herşey var..tamda içimdeki çocuğa göre...ama yapabildiğim tek şey yukarıdaki resmi çekmek..berber amca zamane insanı gibi değil zira..hürmet gösterir..hürmet eder diye..keşke berber amcalardan daha çok olsa...




Pazartesi, Ekim 13, 2008

Pazartesi Neşesi...

Bu sabah ofise geldim...bir paket geldi masama..gönderen kadar neşeli içi içine sığmayan bir paket..

Aaa diye cocuklar gibi sevinen ben..bir heyecan dalgası..göndereceğini söylemişti canım Kiki ama süper bir pazartesi neşesi oldu bana..paketten cıkan süper ötesi bir kemer..üstündeki geline bayıldım..sevgili bayılacak gözlerine hehe..ben zaten baygın..bugün artık kimse keyfimi bozamaz..mali piyasalardaki kriz bile..

Hemen taktım kemeri Kikicim...herkes bayıldı..ama en çok ben bayıldım...Birde Canım Kiki bana son zamanlarda kafa yorduğu..uğraştığı tokalardan gönderdi..%100 el yapımı..sınırlı sayıda ve " aşırı derecede"sevgi ile üretilmiş...görünce bayılıp..utancımdan isteyemediğim bir kopya da kafamda.



Sevgili Kiki...bu nefis pazartesi neşesi için sana bin teşekkür ederim...birde şu bloğa teşekkür ederim ki..aslında birbirine yakın ama uzak ruhları birbirine yaklaştırdığı ve kapıları kapattırmadığı..aksine açtığı için...

herkese benimki kadar eğlenceli bir Pazartesi diliyorum.

Cuma, Ekim 10, 2008

Erik, kayısı, annemin gelinliği, köylü teyze.


Bazı zamanlar vardır..evde keyif edilen..kocaman bir battaniyenin altına girilip umarsızca film izlenen...zaman yokmuş gibi...mutfakta sevgiyle yemekler yapılan...o günlerden birinde sevgili yukarıdaki kayısı ve erikleri bize arkadaş etmişti.

Gecen haftalardan birinde bursa'ya gitmiştik..Annem bizi pazara götürdü.. Tanya kabaktan cıktı.

Memleketin haline üzüldüm..yukarıdaki teyze muhtemelen torunununa kalem, defter alabilmek için sabahın körü pazara gelmiş..iki pırtı sebze meyve satıyor...refah düzeyi zannederim sadece toplumun bir tarafı için yükseliyor..diğer taraf olduğu gibi kalıyor..içim acıyor...caddede at gözlüğü takmış hanımları koca koca jiplerde gördükçe..


Annemin gelinliği..evlenirken kendisi dikmiş..eteğinde incilerden süsler var..onları da kendi yapmış..hemen cıktı ortaya..ah dedim ben evlenirken çıksaydı ortaya..giyerdim ben bu gelinliği..



Gelinliğin sahibi canım annemle ben...ahh diyor..senin gibiydim..sığmıştım bu gelinliğe..olsun annem diyorum..bende sığmıyorum zaten...gülüyoruz karşılıklı kahvelerimizi içerken..

Çarşamba, Ekim 08, 2008

Mamma Mia!



"Bunca yıldır tiyartoya giderim. Broadway'de, West End'de. Ne müzikaller izledim, böyle birşey görmedim. Yer yerinden oynadı sanki...Mamma Mia!" demiş Hıncal Uluç.


Ben bayıldım..gözlerim dolu dolu izledim...sevgili de....bu kadar nefes kesen bir performans daha görmedim..tek kelime ile şaheserdi.

Salı, Ekim 07, 2008

Önüm arkam..sağım solum sobe..saklanmayan ebe..

Bloglardaki sobe..mim..işlerini seviyorum..bazen kendimin bile düşünmediği sorular..yanıtlar..testler..içimdeki beni gösteriveriyor ansızın...

Sevgili Tubik..Serrose ve Elcin mimlemiş beni..Bende biraz gec kaldım..araya tatildi..seyahatti derken bi dolu şey girdi..şimdi hemen yanıtlarıma geçiyorum...

İsminiz?
Tanya..seviyorum da adımı...az dostun bildiği bir adım daha var ya neyse...

Nerelisiniz?
Dünyalıyım..

Yaşadığınız yer?
İstanbul ve yaşadığım şehre aşığım..her fırsatta keyfini cıkarıyorum..

Mesleğiniz?
Okullu olarak filoloğum..ay bunu söylemeyi hep istemiştim...kısmet burayaymış hahayt...
Ama yaptığım iş denizcilik sektöründe yatırım bankacılığı danışmanlığı..

Hobileriniz?
Hmm..Sevgili....hayatın ta kendisi en büyük hobim..onun dışında aslında hobi olmayıp bir yaşam biçimi olan yoga, meditasyon sayılabilir...Motora binmeyi seviyorum birde...arabanın üstünü açıp gezmeyi..rüzgarı hissetmeyi de cok seviyorum...müzik dinlemeyi..kitap okumayı..yeni yerler görmeyi..tatmadığım yemekleri tatmayı ama yapmamayı seviyorum...herşeyi seviyorum aslında..köpekleri cok severim..şu ara yok..böyle uzar gider bu liste...

Evli misiniz?
Evet..aa görmeyen duymayan kaldı mı yahu?

Kaç cocuğunuz var?
Benimki bu durumda ceyrek sayılır sanırım..ama en kısa zamanda ikinci deneme var..hay insan bu kadar mı herşeyini anlatır..

En sevdiğiniz yemek?
Özellikle en sevdiğim bir yemek yok...içinde mümkünse et barındırmayan herşeyi seviyorum...ama patates kızartması ile biraya mümkünü yok hayır demem...

Sevdiğiniz müzik türü?
Alternatif Rock..Sevgiliden Jazz..En sevdiğim gruplar U2, The Cure,Queen, Coldplay, Depeche Mode, Keane,Red Hot Chili Peppers..

Nerelere gitmek istersiniz?
En kısa zamanda Capetown'a gitmek istiyorum...

Bende şimdi Canım Şebo'yu ve Sinemciğimi sobeliyorum..

Pazartesi, Ekim 06, 2008

Amsterdam'a indim...

amsterdam'a indim
mekan ferahtı
neler seyrettim neler
bisikletim vardı
bir caffeye girdim sonra
iyi de yapmışım
uzun kaldım havada
yurtdışındaydım

Mazhar Alanson