Salı, Ekim 21, 2008

Keyifsizlik ve kafa karışıklığı

Dün sabahtan beri keyfim yok..hiç yok hemde...benim için çok kıymetli..çok sevdiğim..çok aşık olduğum adamı heran kaybedebileceğimi anladım...dank diye...herşeyin bu kadar belirsiz..bu kadar düzensiz..bu kadar güvensiz olduğu bir ortamda yaşayarak sadece hemde...şimdi ikinci kez düşünüyorum..gercekten çocuk istiyor muyum acaba diye..tek başıma kalır mıyım bir gün yolun ortasında diye...şu yaşıma kadar istememişim..şimdi gercekten de lüzümü var mı diye..Ece'nin "çocuk sahibi olmak için 40 bahane" isimli kitabını okuyorum.."gıdıklamak ve gıdıklanmak" bölümünden etkilendiğimi kabul ediyorum ama bilmiyorum..

Çocuk denen müessesede sorumluluğun tamamı hep mi bir tarafa yığılır...cocuk çalışacak yaşa gelirde evde oturursa ana baba gözü ile bu normal mi gözükür...Ece birşey söylesene..sen hep diyorsun ki..yaşı kaç olursa olsun o sizin küçük bebeğinizdir...bu aralar kafam karışık ve keyifsizim a dostlar...hepinizin cocukla ilgili deneyimleri olduğunu biliyorum...bir delilik sonucu mu yaptınız cocukları yoksa ana ve babaların sonsuz yaşam sırları mı var?..bana da bir akıl versenize...

53 yorum:

İLKAY dedi ki...

Ne diyeyim Tanya bir vakit geliyor yaşmı hormonlarmı içgüdümü nedir dürtüyor. Ve çocuk diyorsun bunu çook istiyorsun ama daha sonraki sorumluluklardan bağlılıklardan hissediceklerden habersiz sadece hissediyorsun. Aile kurmanın çocuksuz olamyacağına dair farklı zamanlardaki diyaloglarla hormonal olarak hazır olduğun olaya eşini de ikna ederek dahil ediyorsun. En azından bizde öyle olmuştu. Sonra hamile kalıyorsun ve o dakikadan itibaren herşeye hazır ve amade hissediyorsun. Sanki iki parmağı şıklatma zamanında anne olmuşsun gibi. Ama hissettiğin hiçbir şeyin annelik kadar gerçek ve farklı olduğunu doğurmadan anlamıyorsun. Sonra acayip bir şey oluyorsun ve ben dünyada bu adamdan daha fazla kimseyi sevemem derken yaşadığın hiçbir sevginin çocuk sevgisinden daha büük olmadığını anlıyorsun. Sonramı kesinlikle bambaşka biri oluyorsun. Bambaşka. Sadece iyi anlamda değil sadece onun için yaşıyorsun gibi birşey oluyor. Çünki o da sana muhtaç. Vereceğin ufak bir bilgiye, yemeğine, bakımına, sevgine. Kendin, kocan, arkadaşların daha arkalarda. Devamlı veriyorsun devamlı özveride bulunuyorsun. Her verdiğinin ufacık sevgi karşılığını görünce mutlulukdan ölüyorsun. Anlatabildim mi bilmiyorum ama ben üstüne birde ikincisini yapıyorum. Buradan şu sonuca varabiliriz belki, bu durum bağımlılık da yapıyor olabilir.
Kısaca ne diyeyim biliyormusun zor ama çok zevkli.

mermaid dedi ki...

bunları bilmiyorum ben daha o bölüme gelmedim... ama sevdiğin adamı kaybetme ihtimali çıldırtıcı bir şey. Annelik bir delilik hali olmalı, kendimi düşünüyorum da, sevgilimi bile bazen içimde saklayasım geliyor, korumak için, o kadınları düşünüyorum gencecik, sevdiklerini kaybetmiş, adına şehit denmiş hani, inan acılarını hissederek ağlıyorum, aşık olmasam anlamazdım sanırım onları bu kadar. sadece, beraber, aşkla bir canlı yaratmaktan daha büyük ve karmaşık bir konu sanırım çocuk yapmak. korkuyorum. daha dünyaya getirmeden. kaybetmekten...

İLKAY dedi ki...

pardon unutmuşum söylemeyi bence sevdiğin adamı kaybetme hali kimseye mahsus değil bu herkesin başına gelebilir evli, sevgili, çocuklu, çocuksuz... Yaşanacak üzüntü veya yoksunluk halinin hepsinde de aynı olacağını düşünüyorum 1 esik üç fazla değil aynı.

ece arar dedi ki...

bugün luxpermanentblogspot.com'dan... "Ben böyle gezi hikayeleri anlatabilirim pek çok. Dedim ya, hayatım dolaşmakla geçti, gezmeyi severim, otellerde gecelemeyi de severim, fotoğraf çekmeyi de severim, yeni yerler görmeye bayılırım. Çünkü yeni yerler, başka yaşamlar gördüğünde insanın ruhunun zenginleştiğine inanırım. Şimdiyse kendimi hapsedilmiş hissetmem bu yüzden sanırım. Özgür değilim artık. En azından böyle canım çektiğinde kaçıp gidecek kadar özgür değilim. Her şeyi planlamam gerekiyor hayatta, pat diye karar veremiyorum, mecburen sorumluluklarım beni bağlıyor. Bazen ruhum çok özlüyor yine gitmeyi, ama eskisi gibi olmuyor. Belki de her şeyin dönemi oluyor hayatta. Bu da benim böyle bir dönemim, durup oturma dönemim, belki bunu da böyle yaşamam gerekiyordu. Yine de şanslıyım eskiden çok gezdiğim için demek ki. Evlilik bir yaştan sonra gereken bir şey, çocuk muhteşem bir şey, insanın hayatta tadabileceği en güzel duygu, çok çok özel bir bağ insanın evladıyla kurduğu, ama kendim nereye kayboldum bu arada, bazen düşünüyorum..."

Adsız dedi ki...

tanya, yaşamımızı korkularımız üzerine kurarsak bir gün geriye dönüp baktığımızda pişman olacak öyle çok şey olur ki. ben çocuklarımı bir delilik anında yapmadım, yaparken korkmadım da diyemem, istediğim için yaptım.7 gün boyunca yoğun bakımda solunum cihazına bağlı olan sevdiğim adamı beklerken de sorgulamadım açıkçası, evdeki bebeğim tek desteğimdi üstelik o anda. karar senin, hayat senin. kime ne zaman ne olacağını hiç kimse bilemez. yaşamak istediğim hiç bir şeyi ertelememeyi öğrendim ben. yaşadığımız,sevdiklerimize sarılabildiğimiz her saniye değerli çünkü.

Köklerden Uzağa dedi ki...

Bazen insan okunduğunu da bilmek istiyor. Bu yüzden size bir ödülüm var.. Blogumda :)

Köklerden Uzağa dedi ki...

Bu arada soruya da yanıt verelim uğramışken. Ben planlanmış olarak hamile kalmadım. Anne olduğumda 25 yaşındaydım. Bence erken bir yaştı annelik için. Ama şimdi sorsan pişman mısın diye, hayıırrr.. Neden? Çünkü hayat birden değişti. O geldi, ve herşey değişti. Nasıl olduğunu, çocuk sahibi olmadan bilmek ve anlamak zor. Güzelleşti ya da kötüleşti, zorlaştı ya da kolaylaştı değil. Ama sanki başka bir hayat yaşamaya başladım birden.

sinem (adacim) dedi ki...

Kafam karışık bu konuda. İki seferdir geliyorum yorumları okuyup kaçıyorum. Aynı konu son günlerde farklı sebeplerle beni de karma karışık ediyor.
Pişman mıyım? Asla. Aksine çok mutluyum onun varlığıyla. Ama bir ikinci için hazır mıyım? Hiiiç bilemiyorum? Sanırım Ada gelmeden önce de aynı karmaşayı yaşamıştım:))

zeya dedi ki...

Tanya
ben bazen sabah uyanıp gözümü açmaya bile korkuyorum bırak çocuğu çoluğu :):):)
Normal bu ikilemler herkes yaşıyor bence.
Bazen diyorum ki 18 imizde doğursaymışız ne neydi anlayamadan düşünmeden. Valla iyi olurdu hehehe

Bu haftada geçsin buluşalım korkularımızı yatırlaım masaya

Öpüyorum kocaman

ps: Git mamboya dağıt aklını birazcık da paracıklarını :):):)

zerrin dedi ki...

bunun yanlisliklasi nasil oluyor:)ama bende yanlislikla!hamile kalanlardanim,planlanmadan diyelim..ama planlamaya kalksaydim bebis hiiic gelmezdi heralde..
ama iyiki gelmis,anne olmak pek guzelmis..birde garip bir duygu mazosistce,o senden cok sey alip goturuyor,ustelik hicbirzaman senin onu sevdigin kadar seni sevmeyeceginide biliyorsun ama 1kere bile keske olmasaydi diyemiyorsun,deli gibi seviyorsun,herkesten herseyden daha cok..
endiselerinde haklisin..
ama mademki bize sormussun...
sevdigin bir adam bulmussun,kaybetmekten korkma,hep hep olabildigince tadini cikar derim
mumkunse birde ondan cocuk yap:)
hic akla getirilmek istenmeyen birsey olursada onun bi parcasi kalir yaninda,benimkide uyduruk avuntu oldu ama..burda sabahin koru:)
sadece kendini hazir hissetmiyorsan ertele derim,yok erteleme annelik kendi gucunude yaninda getiriyor..
azcik gobekte iz kaliyor sadece oda sezeryan olursan sonra hayatina geri donuyorsun,hicbir tukundanda vazgecmiyorsun,sadece daha cok mesaide yasiyorsun..
belki endisen biraz kendinden apmaktan hoslandigin seylerden vazgecmek zorunda oldugunu dusunmektir,ama oda olmuyor,ilk dogum yapilan gunlerde biraz belki ama sonra kaldign yerden devam
seninde hayatindan birsey eksilecegini degil artacagini tahmin ediyorum..
sanirim diger yorumlarda seni gaza getirmek icin olacaktir:)
tabi anne olmak bi tarfatanda 'sana gul bahcesi vaadetmedim'deki gibi biseyde harika bisey...
sevgiler..

kurşunkalem dedi ki...

Eğer hakkıyla yapmaya kalkarsan,çocuk insanı eğitiyor,bilge yapıyor.Sabırlıysan daha sabırlı olmayı,sakinsen daha da sakin olmayı,düşünüp de konuşmayı,olur olmaz yerlerde öfkeni kontrol etmeyi,mutluluktan uçmayı öğretiyor.Sevdiğin adamı aklından çıkaramazken,yerini o alıyor.
Neden çocuk yaptım ın tatminkar bir açıklaması bende yok.Ayrıntılı düşünürsen mantık yapma diyor.Şimdi düşündüğümde,iyiki yapmışım.keşke daha önce yapsaymışım diyorum.

Tanya's dedi ki...

İlkaycım,

Hmm ikinci mi dedin sen? Okumuştum senin bloğunda..ben birinciye tamam diyebilirsem hazır delirmişken hemen ikincisine devam edrim..ara vermeden..ahh ilkini... onu diyemiyorum ki işte..

ttt dedi ki...

Ben çok yeni bir anneyim, 5 aylık oğlum varve 36 yaşındayım, planlı bir şekilde hamile kaldım , yaşımı düşünerek. Ama kafamda hep, keşke 20 yaşında olsam da önümde çocuk için 15 sene daha olsa derdim, çocukları çok sevdiğim halde. Çünkü rahtaıma düşkünüm, bazı alışkanlıklarımdan vazgeçmek ve bu sorumluluğu almak çok am çok zor geliyordu. Ama oğluşum doğar doğmaz ; ben bunu daha önce yaşamalıymışım dedşim. Çocuk anlatılmaz yaşanır bence:) Gerçekten de dünyann en büyük sevgisi, en güzel duyGusu. Oğlum 3,5 aylık ken tatile de gittik, ne eskisi gibi fosur fosur sigara içememek, ne rakı+balık yapamamak, ne sevgilimle birlikte denize girememk, ne doLapta bekleyen kavunlu votkaya uzaktan bakmak zor gelmiyor bana. Oğluşum rahat ve mutluysa benden mutlusu yok.Bir takım alışkanlıklardan vazgeçmek zorunda kalsam da, yine akşam yemeğe gidebiliyoruz, oğluşu uyuttuktan sonra film keyfi yapabiliyoruz. Bir de daha düzenli programlı oldum ben, kendime daha iyi bakıyorum, çünkü bana gerçekten ihtiyacı olan bir oğlum var. Mutlaka denemelisin, eminim kendini harika hissedeceksin. Sevdiğin adamı kaybetmeye gelince, o zaten heran o veya bu şekilde hepimizin başına gelebilecek birşey. Sevgi senin içinde; bence her zaman yaşanır. Sevgiler:))

Tanya's dedi ki...

Mermaidim,

Ah bende o bölüme hiç gelmemiştim..gecenlerde kenarından köşesinden geldim ama şu anda hiç bilemiyorum...sabah ece ile konuştum..kitabı okuyorum da heyecanlanıyorum diye..ama yapayanlızda istemem diyorum..ahhh ah..gelme sen hiç o bölüme bence..

Tanya's dedi ki...

Ececim ya,

Kayboluyordur insan değil mi? gıdıklanırken veya yeni hobiler edinirken..o kadar bilmiyorum ki bu aralar..Sardunya aradı şimdi... deliliğini dünyaya ilan edersin dedi..hala gülüyorum...

Özgürlük çok önemli..ee ben o zaman bir seyahat ayarlayayım...

Tanya's dedi ki...

Sevgili Zehra,

Heran çok önemli..sevgili ile gecen..ve aslında sevgi ile gecen.. ve ben hala o anların bana yetmediğini düşünüyorum bazen..bazen..yeterince sevmedim diyorum..yeterince gezmedim..görmedim..eyvah diyorum özgürlüğüm...

Karışıkım bu aralar.

Tanya's dedi ki...

Sevgili Berna,

Hahahyt..Ödül için teşekkürler..

İşte ben başka birinin hayatına hazır mıyım acaba...bilmiyorum ki..bu gidişle de bilemeyeceğim..

Ama eminim cocuk nefis birşey... herşeyimizi elimizden alsa da.. ıslak öpücüğü yeter..

Tanya's dedi ki...

Ah Sinemcim,

Belki konuşmamız lazım...ben birinciye tamam dedikten sonra ikinciyi cok düşünmem..o yüzden sana gaz verebilirim..ama ahh o ilke tamam demek...ahh..

Çok zor çok...

Tanya's dedi ki...

Zeyacım,

Yahu 18de doğursaydım şimdi 20 yaşında olurdu..oh ne rahat..sen düşün derdim ona..benim sıram gecti...

Öğlen gidecektim Mambo'ya..sevgili geldi..holter sonucları ile...gidemedim ama olsun..içime su serpildi.

Haftaya yapalım birşeyler..biz bu hafta heşeyi iptal etik..sevgiliye dinlence olsun diye..

Öperim.

Tanya's dedi ki...

Sevgili Zerrin,

Ah o gül bahcesi yok mu...tıpkı havvanın elması gibi..denedikten sonra göreceğim olanları..

Dediğinde haklısın..biraz da endişen..eyvah gitti özgürük! noktasına geldiğimde artık gec olması belkide..diyorum ya..kafam çok karışık bu aralar...çok..

Tanya's dedi ki...

Sevgili kurşun kalem,

Ah o mantık zaten beni bu hale getiren..yoksa kim düşünüyor ki..

Ha birde sevdiğin adamın yerini alması var..ben almasın istiyorum..sevgili kalsın istiyorum..nadir de olsa görüyorum bazı evliliklerde..kendi isteğiyle ayrılmış çiftleri konu dışı tutarak elbette..

Tanya's dedi ki...

Sevgili Tontontombo,

Ahahayt..buna da güldüm işte..sevgi içimizde.. içimizde içimizde ama yanımızda da istiyoruz ya sevdiğimiz adamı..hep dağ gibi güvenmek..ne zaman ağlasam yanımda olduğunu bilmek...

Çocuk işine gelince..işt orda darmadağınığım ben.. özellikle de şu aralar.

enne dedi ki...

Merhaba, bir süredir okuyorum ama ilk kez yorum yazıyorum. Ne de olsa çok iyi bildiğim bir konudan, annelikten konuşuyoruz:) 3.5 yaşında bir kız ve 6 aylık bir oğlan çocuk annesiyim ben, 37 yaşındayım bu arada. Öncelikle şunu söyleyeyim, evlendikten tam 8 sene sonra çocuk yapmaya karar verdik, aman özgürlüğümüz, aman şuraya da gidelim, şunu da yapalım dedikçe uzattık. Sonra ne mi oldu? Bir mucize:) Şimdi oğlumuz da geldi, akşamları çok yorulmak, bir yerlere gidememek, yorulmak filan vız gelip tırıs gidiyor. Anneliği yaşamadan bu dünyadan gitmek istemezdim sanırım. Ayrıca kocaya ne olursa olsun (tabii olmasın da), çocuk annenindir. Bence fazla düşünmeyin, anneliğe hiçbir zaman hazır olunmuyor, olduğunda kendini ona alıştırıyorsun. Ayrıca özgürlüğünüz de gitmiyor, siz çocuğa değil, o size uyacak. Biz kızım 4 aylıkken 2 günlüğüne arabayla Kaş'a gitmiştik, pek de güzel eğlenmiştik. Hatta orada bir Fransız aile görmüştüm, 40 günlük bebekleriyle tatile gelmişlerdi:)
Bu muhteşem tecrübeyi en kısa zamanda yaşamanızı dilerim.

defneyleyasamak dedi ki...

Ben dogurmadan evvel ay hazırım işte ne var falan diyordum tanyakus. Dogurdum oy oy oy dedim, hazır mazır değilmişim ben, delilik bu. Beni en çok yoran o bensiz ne yapar, ne kadar aciz, ne kadar zavallı, ben emzirmesem, ben altını degistirmese, ihtiyaclarını gidermesem napar yarabbim düşüncesi olmuştu. Sana birinin bagımlı olması fikri yoruyor insanı. Hatta hatırlarım ilk kez onsuz köşedeki mağazaya birşeyler bakmaya çıktığımda (çok pardon ama) donsuz geziyomuşum gibi gelmişti bana. Sonra ben ona alıştım, o bana alıştı. Şimdi defneyleyasamak'ı okuyorum, ağlıyorum diyorsun bana. Bir de içinde olduğunu düşün. Ben anladım ki bir kadını kadın yapan esas şey annelikmiş. Eksik kalan yanlarını dolduran. Bazen düşünüyoruz Defdef olmadan evvel nereye gidiyoduk, ne yiyo ne içiyoduk diye, bulması bile zor oluyor. O kadar alışmışız onunla hayatımıza. Özgürlükler kısıtlanıyor, muhakkak ama onunla, onun varlığıyla yeni zevklerinin oluşabileceğini görüyorsun, yeni özgürlük alanları belirliyorsun. Anlat anlat bitmez bu konu, iyisi mi kaygıları bir kenara bırak. Bu dünyayı sevgi çocukları kurtaracak...

Tanya's dedi ki...

Sevgili Enne,

İşte Avrupalı olsam 1 dakka düşünmem..o havuz başında bağrışmayan ..40 günlük tatile gelen cocuklar..genetik heralde hahayt.

Seni tebrik ediyorum..1+1 için..özellikle de cesaretin için..

Ama bu arada sevdiklerimiz de yanımızda olsun..olmaz mı?

Sevgiler,

Tanya's dedi ki...

Tugbacım,

Donsuz gezmek kısmına katıldım gülmekten...

Defneyle yaşamayı okuyup okuyup ağladığım da doğru..

Ne şimdi hamile mi kalayım yani?

Hahayt..buna gülüyorum şu anda işte..

Dur bakalım..bu gece biraz daha düşüneyim..Eceyi okuyayım...Sevgiliyi sarıp sarmalayayım...sabaha nasıl olacağım bakalım.

Öpüyorum kocaman.iyiki varsınız.

Taylan Sezginer dedi ki...

şimdi hocayla da konuştum tanyakuşum, sen moralini bozarsan olmaz ki ama...öperim pek çok...

Ersin dedi ki...

Hey allahım yahu canım sevgili, neden çıkarttın tık diye gitmeyi yahu, baksana kanımla canımla sapasağlam duruyorum buurada, benimki senle yaşadığım bu keyifli hayattan ya koparsam korkusuna dayanan vesveseden ibaret, işte gittik gördük ki bişey yok, biraz dikkat ( ki bana özel değil herkesin dikkat etmesi gereken konulAR) ile benden gençlere taş çıkartırım. heee çocuk meselesine gelince bence hemen h,ç vakit kaybetmeden, bir de tatlı olur ki sorma yaşamımıza yaşam katar ...bana o muhteşem bakmana yüzündeki her anlık gülümsemeye her zamanki gibi bin teşekkür ayrıca sen bilirsin GGÇ

Tanya's dedi ki...

Bartonum,

Eee benle de konuştun hehe..ya bazen kendimi nasıl hissettiğimi biliyorsun işte..sende de olur ya..

O anlardan birinde yazılmış bir yazıdır...onu da biliyorsun ya..

Tanya's dedi ki...

Ah can Sevgili,

Bazen bende olabiliyorum karamsar..benimde günüm gece olabiliyor..bu cocuk mevzusunda zaten cekimserim son olanlardan sonra..belki bir işarettir diye..Canım Sardunyam dediki evet işaret..doğurman gerek...deliler kervanına hoşgelmek için...

Böyle işte..GGÇ evet..hoş öyl bir durum yok ya..

zeya dedi ki...

Tanya;
ben anlamamışım neler olduğunu. Çook geçmiş olsun.
Öpüyorum

Tanya's dedi ki...

Ah Zeyacım,

Boşver...günüme ışık oldu yorumun.. Saolsın..sevgili iyi birşeyi yok..ama bir keyifsizlik geldi üstüme ya...

Öpüyorum

Ersin dedi ki...

Sevgili sana keyifsizlik hiç yakışmaz sen keyifsiz olursa zaten herkes bitmiş demektir, ışığın hiç sönmesin pırıl pırıl parlasın...

huysuz dedi ki...

sevgili tanya,

11 yaşından beri biraz yalnız, biraz başına buyruk yaşamış ve en sonunda karar verip 33 yaşında anne olmuş biri olarak diyorum ki ben; bir saniye bile tereddüt etmeyin bir çocuk sahibi olmak konusunda ! hissettiğim kadarıyla siz müthiş bir anne, sevgiliniz de çok iyi baba olacak :)

sevgiler...

kurşunkalem dedi ki...

Bence de bu deneyimi yaşamalısın.Ayrıca neden bilmiyorum,çocuklarınızın çok şanslı olacağını düşünüyorum.Onlar en çok sevgiye acıkıyorlar,sizde bol miktarda var.Anlatmakla olmuyor,bu mutluluğu yalnız yaşayanlar bilir.Hele o ilk aylarda,beyniniz sürekli endorfin salgılıyor,sanırım o yüzden 2. ler 3.ler yapılabiliyor...

ÇAğ dedi ki...

Merhaba Tanya
Defdef'den gördüm seni ve okumaya başladım.Ne iyi etmişim çok dinamiksin.Ben 30 yaşındayım ve gebelik düşüncem hiç yoktu taki gebeliğime mani olabilecek bir hastalığım olana dek.Ama ben tüm olumsuzluklara rağmen çocuğum olmasına karar verdim.Çünkü başka hastalıklarım eklenmeden bu duyguyu tatmak istedim.Çünkü her zaman erteliyorsun, hiç hazır hissetmiyorsun kendini.Bir an geliyor ve deli gibi istiyorsun.Korkularını anlıyorum ama geçmişte yaşadığın unutulacak gelecek seni daha çok mutlu edecek inan...
Çağlayan

zilsizzarife'nin yeri dedi ki...

Tanya'm be,
Ne evliyim ne de çocuğum var ama bu kadar insan söylüyorsa doğru diyorlardır:)

serrose dedi ki...

BU kacinci gelisim diyecek birsey bulamadim kactim.

En dogru karari kalbin verir biraz da onu dinle.Ama anne olmayi deneyimlemeden gitmeyi dusunmuyorum ben Asla hele bu sevdigim adamdan olacaksa hic kacirmazdim firsati

Verda dedi ki...

Çok fazla sorguluyorsun. Hayatı akışına bırak canım arkadaşım. Listen to your body and your instincts. Zaten bazı şeyler sen planlamasan da oluyor. Ya da tam tersi. Zaman herşeyi ayarlıyor. Bak bana? Nerden nereye di mi ama? Ki bu çok anlamsız ve ufak bir örnek gelebilir...

Tanya's dedi ki...

Sevgili,

Merak etme ışık sonmezde arada bir karartma olabiliyor ruhumda..o da cok kısa süreliğine.

Tanya's dedi ki...

Sevgili Huysuz,

Yüreklendirici ve güzel sözler için teşekkürler...şimdi o kadar da karamsar değilim aslında..o güe has bir duygu seli idi sanırım..

Tanya's dedi ki...

Ahh sevgili Kurşunkalem,

Klavyenden bal damladı...delirmiş anneler kervanına katılıcam galiba hahayt..

Eee ben neden senin bloğunu okuyamıyorum ki??

Tanya's dedi ki...

Sevgili Cağlayan,

haklısın sanırım..olmasına mani bir hastalık olduğunda anlayabilirsin karar verme veya verememe yeteneğinin önemini...

Ben kararsızdım..şimdi sayenizde karara doğru gidiyorum...

İyiki varsınız..

Tanya's dedi ki...

Zilsizim,

Senin de vaktin geldiğinde bende sana bak neler edicem..hehehe..

Tanya's dedi ki...

Serrosum,

Benimki de bir karamsarlık anı idi...yoksa fena bir anne baba olmayız diye düşünüyorum..dur bakalım yakında zaman gösterir..öpüyorum kocaman.

tubik dedi ki...

Defalarca uğrayıp kaçanlardan biri de benim.. (hoş bunda şarap krizimin utancının da payı olabilir) ama dayanamadım.. Yazayım dedim..

Ben çocuk sahibi değilim bildiğin gibi bi süreliğine de düşünmüyorum zaten.. Ancak eminim ki bir gün gelecek aynı satırları evirip çevirip ben de yazacağım bir yerlere.

Emin olamayacağım ne bu dünyadan, ne eşimden, ne kendimden.. Belki vazgeçeceğim, sonra yeniden isteyeceğim..

Ama şuna eminim ki kastettiğim kaş göz olmasa da güzel insanların güzel çocukları oluyor.. Ve bu dünya güzel çocuklara, güzel insanlara muhtaç..

Biraz dünyaya başka bir insan katacak olmayı, bu insanı inandıkların, savundukların çerçevesinde yetiştirip, bambaşka bir güzellik katacak olmanı, herşeyi bırak, bunu birçok insandan daha iyi yapacak donanımı senelerce edinmiş olduğunu düşünmenin rahatlatıcı bir etkisi olur belki.

Tüm bunlara rağmen böyle bir istek giderek sana uzaklaşıyorsa, karar vermenin rahatlığı olur en azından.. Kimse çocuk yapmak zorunda değil ki zaten..

Ama senin gibi sevgi dolu, bir takım negatif köşelerini törpülemiş insanların dünyaya getireceği çocuklar gerekli, onu biliyorum..

Tanya's dedi ki...

Canım Tubikcim,

Bende meraktaydım...ne şarap krizi mi..biz hatırlamıyoruz öyle birşey..aksine cok keyifliydi..sizin gibi gencecşk..pırıl pırıl iki insanla gece körüne kadar sohbet etmek..o atrı bir post konusu olarak duruyor...

Ahh canımsın..ne güzel görünüyorum sana...Tubik...sanırım deneyeceğim...dediğin dığru güzel ruhlara ihtiyac var..benim bencilce endişelerim yüzünden kalmnasın o ruh yukarlarda bir yerlerde...deği mi ama?

PS- Ersin Abin t-shirtünü istiyor yanlız hahayt..mecburen size geleceğiz..

Sardunya dedi ki...

İnsanın bile bile al bu özgürlük bana fazla geldi demesi gibi çocuk sahibi olmak:)

Ama hayatımda birinin bana "anne" diye seslenmemesi fikri bir an nefesimi kesti, gözlerimi kararttı.

Olmadığı sürece acaba diyorsun, olduğu zaman da asla keşke olmasaydı demiyorsun (sağlıklı bir ruh halinden bahsediyorum elbette)

Sevgi olan her yerde çocuk olmalı.

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

evet çocuk çok güzel bir şey moraliniz ne kadar bozuk olursa olsun ona bakınca herşeyi unutuyorsunuz.Yeri geliyor "iyiki varsın" diyorsunuz. amaaa çocuk olunca tüm düzeniniz değişiyor...herşeyiyle sana muhtaç,eğer gerçekten tüm hayatınızın değişeceğine ve bu sorumluluğu kaldırabileceğinize kısacası bir başka ben olacağınıza inanıyorsanız çocuk yapın derim...sevgiler tanya..

Tanya's dedi ki...

Sardunyam,

Sen aradın ya..uzun uzun anlattın ya..delilik hali dedin ya..ee bana da delilik yakışır..hahayt..ne iyi geldi o gün bir bilsen..

Tanya's dedi ki...

Sevgili İçimden geldiği gibi,

Amaaa düzenim de değişmese benim...başka bir ben olmasam..ben olsam..benden içeri...

su dedi ki...

Çocuk, evlenmeden önce hiç düşünmeden “hemen” dediğim bişeydi. Evlendikten sonra nedenini bilmediğim bir korku geldi. Belki eşimin çok acele etmesi benim kaçmama neden oldu. Üç yıl bitene kadar. Artık tamam dedim, korkarak kaçarak daha kaç yıl geçireceksin. Ben 1978 o 2008 tam 30 yıl var aramızda. Gezmeyi severim, arkadaşlarla sabahlara kadar muhabbeti severim, belki çok komik ama hiçbir şey konsantremi bozmadan ve evde hiç kimse olmadan temizlik yapmaya bayılırım  şu anda bunların hiç birisi yok hayatımda ama o var. Minicik parmakları yüzüme dokunduğunda ki huzur var. Hepsinden çok daha başka bişey var, nasıl anlatacağımı bile bilmediğim.
çok tatlı bir çiftsiniz ve her şey gönlünüzden geçtiği gibi olsun
Sevgiler….

Tanya's dedi ki...

Sevgili Su,

E bu durumda benimle yaş aralığı 39..sevgili ile de 52 olacak..sayenizde bende delireceğim hahayt..

Sevgiler,