Cuma günü
Ayşe'nin de yer aldığı Tuborg Gold Fest'e gittik biz.Sabah erken denizotobüsüyle Kabataş, oradan Park Orman, bir heyecan mutluluk, saat tam 12 idi tüm aile buluştuk orada.
Ayşe sahneye çıktı, bir harika performanstı ki sormayın gitsin. Benim en eğlendiğim ve keyif aldığım performans o oldu açıkcası. Baba aşağıdaki fotoğrafta iş başında!
Zira 20 yıl aradan sonra tüm parçaları ezbere bildiğim, çoşkuyla böğürüp söyleyebildiğim tek sanatçı idi kendisi. Eğlence zirve yaptı anlayacağınız.
Sahne kostümleri şahaneydi. Onur'un tshirtünde "AMK" yazarken, Ayşe'ninki de "Beyin Bedava", Össan'ınkinde " Geri Demokrasi", Fırat'ınkinde "Bedava Süt", Can'da "Tinerci" falan. Çocuklar yaptıkları müziğe uygun olarak protesttiler de aynı zamanda.
Genç beyinlerin düşünmesi, sorgulaması, en önemlisi de içinde bulunduğumuz durumu hala protesto edebilmesi benim için çok kıymetli. O yüzden de aileden sonsuz destek alıyorlar.
Misal biricik
sevgilim, Ayşe'nin babası ve Ayşe!
Ailenin bir diğer üyesi
Tikveş.
Efenim festivaelin bir diğer bombası da Guns'n Roses idi, ve fakat sevgili ve ben o kadar yorulduk ki, saat 6 gibi, aman ne gülü ve silahı dedik, biz günün en şahanesini izledik ve Ayşe'yi GNR'a tercih edip mekandan ayrıldık. Ve böylece ben festival defterini kapamış bulunmaktayım, daha da gitmem, ancak single performanslara giderim ki onlara da biletlerimiz hazır. Red Hot Chilli Peppers ve Leonard Cohen. Eh eylüle kadar da dinleniriz heralde.