Pazar, Ağustos 01, 2010

500.postumu Sed'in şerefine patlatıyorum.

Ilık bir Şubat günüydü, iş görüşmesine gelmişti, ""Aiii ayaklarınızdaki Irregular Choice mu?"diyerek hayatımın en gevşek iş görüşmelerinden birini yapmama sebep olmuştu.

İşe girmesinin üzerinden bir ay geçmişti ki Doktor Erol'un doğum günü fiyaskosunu koca miki mouse gözlüklerinin arkasına sığdıramadığı kurbağa gözleriyle tanıştım. Her zaman hissettiği neyse zart diye söyleyen, kahkahalar atarken birden hüzünle gözlerini doldurabilen, deli kız o ılıman şubat günü yaptığımız iş görüşmesinin ardından hayatımın değişmez/eksilmez/her gün fazlalaşan/artan/çoşan bir parçası oldu.

Hamileliğimi en rahat şekilde geçirmeme sebep, Aliş'in doğumuna belki benden çok heyecanlanan, caddeye her çıkışında elinde bir tulumla"bak Alişe ne aldım" diye gelen, ve bunu hiç bir karşılık koşul beklemeden yaptığına adım gibi emin olduğum, hayatıma ışıltılı bir değnekle hergün bıkmadan usanmadan değen biricik SED.

Bugün yeni bir yaşa girdi, yaşın kaç olduğunun önemi yok, onun kalbi hep bir cocuk saflığında olduğundan ben onu yaşsız belki de sonsuz ilan ettim bu gece,eğer yeni bir yaş ona olduğundan daha çok ışıltı getirebilirse ne ala..o zaten hep ışıl ışıl..

Ve biz seni çok seviyoruz, iyi ki doğdun, iyi ki bizi buldun, iyi ki bize hep desteksin ve iyi ki hep olacaksın.

Aliş & Tanya & Hocan.



Yapımda ve yayında emeği geçen Kızıl Sonya..sana da bin teşekkür.. (sırf kıskanma diye bu da hahahyt)