Sevgili şöyle bir yazı yazmış...aynı araştırmayı bende haftasonu okumuştum aslında..ama konuya köşesinden hafif dokunan bir post yazdığımda aldığım yorumlardan...aaaa..evet gerçekleri yansıtıyormuş bu araştırma demiştim kendi kendime...ancak tekrar yazılı görünce yine ve yeniden inanamadım gözlerime...ve vah halimize dedim...vah ki ne vah...
Yukarıdaki çalışma "Ofis Halleri" isimli çalışmamdan alınmıştır...sadece neşelenmektr amaç..
30 yorum:
Sevgili
MAaesef durum bu ama ben bu guzel vatandan hala ve hep umutluyum.....
Sevgili,
Yahu tüm karanlık düşüncelere rağmen bende çok mutluyum ve hep umutluyum..ama araştrımanın içeriği göz önüne alınacak olursa bir yerlerde bir yanlışlık olmuş gibi.
Tabiî ki kimsenin şu duruma kayıtsız kalması normal değil, üzülmüyor muyum hem de çok, çocuğumun böyle bir ülkede büyüyecek olması, en azından bizim gördüğümüz kadarını bile göremeyecek olması hele en büyük üzüntüm. Bence sen dediğin gibi anlatmak istediğini yansıtamadığın için yanlış anlaşıldın. Burada insanların tepkisi yargılamana oldu bence, benim en azından öyle, benim gibi yaşamayanı yargılamadım hiçbir zaman ve kimsenin yaşam tarzına müdahale etmedim taaa ki benim yaşam tarzıma müdahale edilene kadar. Onun dışında kim ne kadar inanmış, kim inancını savunmuş, kim ne giymiş nasıl giymiş, kim dininin gerektirdiklerini yapıyor pek ilgilenmiyorum. Ama “sevgilinin” sunduğu araştırma maalesef çok karanlık ve her geçen gün çevremde böyle düşünen insanların sayısının arttığını görüyorum maalesef, hele ki bu günlerde “siz kimi kandırıyorsunuz”’u okurken geleceğimiz için daha da endişeleniyorum, hatta sizin kadar umutlu bile değilim :((
Sevgili Su,
Bence herkes anlamak istediği taraftan alıyor...özellikle konu din olunca..dediğin gibi konuşması en zor konu..herkes inansın..saygım sonsuz benim de...ama bunu bir alete çevirmek yanlış..bu da benim kişisel görüşüm..kimseyi yargılamıyorum..sadece insanın hareketleri ile yaşam tarzının uyum içinde olması gerektiği kanaatindeyim ben..
Araştırmaya gelince...içi çok karanlık...benim çocuğum yok..henüz..olduğu zaman burda yaşasın ister miyim?..elbette..burası hepimizin vatanı..bırakıp gitmek olmaz..umutsuzluk hiç olmaz..
gerçekten çok çarpıcı bir araştırma olmuş, paylaştığınız için teşekkürler. bu sonuçlar maalesef çevremize ve özgürlüklere karşı ne kadar anlayışsız (hatta nefret duyan) bir toplum haline gelmeye başladığımızın bir göstergesi. yalnız anlayamadığım bir nokta var; yazıda bu araştırmanın bloğunuzdaki yazıya ve yorumlara paralel sonuçlar verdiğini söyleniyor. o yazıya yorum yapanların çoğu (en azından kendimi sayabilirim) çevremizdeki insanların yaptıkları şeylerin ya da davranışlarının tutarlılığını sorgulamanın (hatta yargılama) çok da doğru olmadığın düşünenler. alkol kullanan komşu istemeyen bir şahsiyet benim gözümde ne kadar hoşgörüsüz ve anlayışsızsa "bak şu kız türbanlı ama sevgilisiyle öpüşüyor ne ayıp" diyen biri de en az onun kadar çevresindekilerin tercihlerine, yaşam tarzına saygı duymuyor demektir. ben alkol kullanmasam da ülkenin bir çok şehrine getirilen alkol yasağına şiddetle karşı çıkan birisiyim. olaylara hep tek taraflı bakmak yerine bu mantıkla yaklaşırsak eminim bu güzel ülke çok daha "yaşanılır" bir yer olur..
Senin yazini da gelen yorumlarida okudum..Ersin beyin yazisini da okudum..
Gozler yerinden firlayacakti okurken vah diyorum..
Kim ne yasamak ne yapmak istiyorsa yapsin tabi ki ama tutarli olsunlar kimsenin kafasida karismasin!!
Simdi aklima ne geldi eskiden haci dedeler vardi ya.. kufur etmeyen,hosgoru sahibi,calip cirpmayan ve daha bir cok iyi guzel seyi uzerinde tasiyan insanlar ..Ne oldu onlara??
Tv'de bilmem kac kere hacca gitmisligi ile ovunen adamlar minicik kizlari kendilerine oyuncak yapmaya calisiyor..
Soylecegim tutarli olmak onemli su hayatta..
Sevgili Siyah Ulan,
Rica ederim..amaç bilgilendirmek..
Konu yine türbanlı kız öpüşüre geldi korkarım..bence öpüşsün zaten..benim sorunum o değildi..keşke herkes sevgisini gösterse..ama öpüşecekse..başını örtmesindi benim sıkıntı..özgürüz ya hesapca..dayatmaların ortasında..yoksa öpüşene de..içki içene de..nikahsız yaşayana da..dindar olana da..musevi olana..hristiyan olana da bir itirazım yok benim.
Benim serzenişim ahlak nutukları atıpta tersini yaşayanlara..yoksa içki içmezseniz ben sizi neden yargılayayım..keyif meselesidir bu..yaşam tarzıdır...
Tek taraflı düşünmediğimden ülkemizin yaşanılır olduğunu düşünüyorum birde.
Yahu birde ben bu Çarşıyız..herşeye karşıyız"ı seviyorum..söylemeden gecemedim.
Tanyacım,
pappalar süper!!!
karanlığa gelince; umut var,her zaman olmalı!benim de çocuğum yok,henüz...bence senin gibi ,bizler gibi düşünen,yaşayan insanların çocukları olmalı,bu ülkede doğmalı,yaşamalı...bu ülkeye sahip çıkmalı!
Serpilcim,
Ah..anlatamadığım bu işte..ne güzel anlattın bir çırpıda..
Oldu mu şimdi o adamın hacılığı..ben eski haci amcaları ve hacı teyzeleri istiyorum işte..
Ama artık dindarlığın yerini başka değerler alıyor.
Burcucum,
Ahahahyt..bir şenlik olsun blogda dedim..içim karardı bu aralar.
Şimdi ben cocuk yapmaya çalışıyorum...hadi bakalım elimizi çabuk tutalım o zaman..değil mi ama?
Umut bizde hep var..
en deli olduğum şey bu ülkede yaşayıp bu ülkenin ekmeğini yiyip hatta bu ülkeden maaş ! alıp sonra bu ülkeye ihanet kimse edemez !
her zaman şöyle düşünürüm karşımdakinin davranışları yada sözleri bana uyar yada uymaz doğru yada yanlış yaparım yada yapmam...her ne olursa olsun SAYGI duyarım
ama iş ayrımcılığa geldiği noktada siz namussuz biz namusluya geldiği anda bu saygım bitiyor ...
ATATÜRK demiş ki
Vatandaşları içinde çeşitli dinlere mensup unsurlar bulunan ve her din mensubu hakkında adil ve tarafsız tutum ve davranışta bulunmaya ve mahkemelerinde vatandaşları ve yabancılar hakkında eşit adalet uygulamakla vazifeli olan bir hükümet, fikir ve vicdan hürriyetlerine uymaya mecburdur. 1927
DİĞER BİR SÖZÜ
Bizi yanlış yola sevkeden soysuzlar bilirsiniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşler, sâf ve temiz halkımızı hep din kuralları sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz... Görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harabeden fenalıklar hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülükten gelmiştir.
1923
Elcincim,
Hepimiz aynı saygıyı gösterebilseydik bugün bunları tartışıyor olmazdık zaten..
Atatürk bunu 1923'te görmüş...biz görmek istemiyoruz..Önderliği tartışılmaz bence de..bugün özellikle de.
türbanlı kız sadece bir örnek, yoksa benim yazdıklarım bizzat yaşadığım, çevremde gördüğüm olaylara paralel şeyler. tutarlılık eğer h.üzmez gibi bir mahluğun yaptıkları için ya da sözde dindar gözüküp hortumlamadıkları yer bırakmayan adamlar (başka insanlara zarar veren) tartışılacaksa evet tabi ki çok önemlidir, ama yaptıkları ya da yapmadıkları sadece kendini ilgilendiren bir 3. şahıs içinse (yazınızdaki kız gibi) kusura bakmayın ama sadece ve sadece o kişiyi bağlar. ister hem piercing hem türban takar, ister ateist olmasına rağmen mekke'ye gider, ister beşiktaşlı olmasına rağmen çarşı'dan nefret eder..vs
Sevgili Siyah Ulan,
Ben tutarlılığın hayatın tamamına yayılması gerektiğini düşünüyorum...Üzmez bana ne kadar 3.şahıssa gördüğüm genç kızda o kadar 3.şahıstı..aslında beni hiç biri bağlamıyor..sadece saşırmıştım ben..bu kadar olağan karşılandığının farkında değilmişim belki de.
Zıtlıkları barındırmalıyız toplum olarak..ama fazla da romantik yaklaşmakla gerçekleri göz ardı etmemeli insan...en azından ben böyleyim.
ne gibi zıtlıkları barındırmada sakınca görmüyorsunuz merak ettim, birkaç örnek verebilir misiniz? daha da önemlisi vereceğiniz bu örnekleri bu kadar masum kılıp şu an bahsi geçen konuyu böylesine tehlikeli kılan unsurlar nelerdir?
Sevgili Siyah Ulan,
Burayı foruma döndürdük..ama amaç beni yargılamaksa buyrun o zaman:
1-Fenerbahceli olup GSye ve BJKya sempati duyabilir insan..spor aşkına.
2-Dünya turu için inanılmaz bir istek duyup uçaktan da korkabilir.
3-İçki içmez ama alkolu yasaklayalım hezeyanına kapılmaz.
4-Sigara içer ama sigara yasasını gönülden destekleyebilir.
5-Tüketim mekanizmasına karşıdır ama sevgilisine çicek alır.
6-Hayvan sevmez ama sokak kedi köpeklerini besleyebilir.
Bu liste böyle uzar gider..aslolan dinin arkasına saklanıp sadece kendi zıtlıklarını savunmamayı becerebilmekten gecer. Yoksa gönülden inanan..ibadetinde biri için saygı duymaktan başka diyecek birşeyim olmaz benim..ama ne zamanki din adı altında bana..ülkeye zarar gelirse o zaman bir hop deme hakkım var sanırım.
Umuyorum bu konuyu burda kapamayı becerebiliriz.
amacım kimseyi yargılamak değildi o şekilde yansıttıysam üzgünüm,gerçekten merak ettiğim için sordum. bir daha bloğunuzu foruma çevirmeyeceğimden emin olabilirsiniz.
Sevgili Siyah Ulan,
Umuyorum yanıtlarım merakınızı gidermiştir..
Ben küçücük birşey söylediğimde nasıl bir yargılamışsam benim de alınmam normal değil mi?
Çok acaip birşeyden bahsediyoruz gibime gelmiyor benim.
Forum da şakaydı elbette..keşke forumlarda tartışabilsek bu konuları..ama nerde?
evet yeterince açıklayıcıydı cevaplarınız, teşekkür ederim vakit ayırdığınız için.
verdiğim geçici rahatsızlıktan dolayı tekrar özür dilerim..
Her zaman..yeterli paylaşabilelim fikirlerimizi..kırmadan dökmeden.
Ayakkabılar şahane ve ben bu yazıyı pek sevdim. Araştırma evet oldukça ürkütücü. Camdan bakan cık cık teyze diyorum ya ben, işte onlarla beraber yaşıyoruz. ve güç sahibi olanlar o teyze kadar masum ve tehlikesiz de olamıyorlar tabi. Medeni hal, dini inanç, kazandığın para, dünya görüşün gibi detayları kapıp, sonra seni ona göre kategorize eden ve tabi ona göre muamele eden insanlar çok. Nerede kaldı eski komşuluk, bazen büyükler anlatınca şimdi bize masal gibi geliyor. Her kültür ve inançtan ve hatta ırktan insanın bir arada keyifle yaşadığı ve kimsenin kimseye yan gözle bakmadığı zamanlar. Yok gözümün önüne bile getiremiyorum ben:) "... komşu istemeyen" diye başlayan seçenekler hakikaten şaka gibi. Ve onun beğenmediği yönlerinin kırpılıp biçilme ihtimali korkutucu. Bu da sahiden umut kırıcı. Ben iki mahallenin de baskısını istemiyorum, çok mu iyimserim? Hani elinde sopa olan bir diğerine indirecek gibi geliyor. Ve hepimiz tedirginiz gelecekten, bugünden. Olması gerekenler, zaten hakettiklerimiz sanki bir hayal:(
Tanyacım, rakamları gördüğüm zaman gözlerim yuvalarından çıoktı resmen. Çook çok şaşırdım. Bu kadar beklemiyordum. Umudum sönüyor artık sanırım. Ne yapmak lazım, bu cahilliği nasıl yok etmeli bilmiyorum. Saygıysa ben de düşüncelerime saygı istiyorum. Nikahsız yaşamam neden komşumu rahatsız etsin. Tabi bahsettiği nikah, imam nikahı büyük ihtimalle. Offf çok sinirlendim kendi kendime, öpüyor lafı fazla uzatmıyorum.
Şeri'cim,yazıya yorum yapmaya kalksak neler çıkar ortaya neler.
Neşelenme amacı ile koyduğun foto ise işe yaradı:)Gülümsetti benide:)
Tanyacimmm
okudum daha neler dedim.gulsemmi aglasammi bilemedim.bu ne bicim dusunce tarzi bu ne bicim gerilik .
ama ben bu saatten sonra onlarin dusuncelerinin gercege donusmesini hayal olarak bile nitelendirmiyorum.yazik sadece yazik diyorum.
bu arada ayakkaplarin (:))))cok cici.renklerine bayildim :)
Tanyacım,
Sen iyisi mi hep böyle ayakkabılar giymeye devam et.. Hem gülümsemek için bir vesile olur, hem de sen onları giyebildiğin sürece demek ki daha tamamen kararmadı bu ülke diyebilelim..
Denizkızım,
Şu an sopanın kimin elinde olduğu malum..yakınsan onlara derdin yok..uzaksan dertlisin bizim gibi..
Bunun inançla..dinle de alakası yok..hiç hemde..herkes kendi içinde yapar alışverişini..
Ben umutluyum..bugünden de gelecekten de.
İpekcim,
Rakamlar gercekten korkunç..bizden hoşgörü bekleyenlerin hoşgörüsünü koymuş ortaya.
Hahaha..belediye nikahı değil elbette..imam nikahı imam..
Öpüyorum..
Şericim,
Aman boşver yorumu..olanları gördük önceki posta..ayakkap zaten sadece eğlencelikti...hani bu karamsarlığı biraz aralar belki diye.
Öptüm.
Sermooncum,
Sen orda rahatsın tabi hehehe..gerilik de..yobazlık de..ne istersen de..ama ülke gerçeği maalesed bunlar.
Ayakkaplar...evet şahane.
Bernacım,
Ben tam gaz devam o zaman tüm acaip ayakapları giymeye..kendime de bir umut zaten..ee sana da aydınlık oluyorsa..hiç merak etme sen.
Yorum Gönder