Gercekten de resim gibiydi.

Prag'a gittik döndük arkadaşlar..herkesin de dediği gibi resim gibi bir şehirdi..pasta evlerden oluşan...çok eskilerden kalan..hatta eskilerde olduğu gibi kalmış..çokta iyi olmuş aslında..bir solukta geçmişi yaşayabiliyorsunuz ama şimdiki zamanda..Biz çok keyif aldık..birkaç resim ve not koyacağım posta gidenlere faydası olsun diye..Sevgili Zeya'nın yazısının bize cok faydası oldu.

Gittiğimiz gün rehberin yaptırdığı kısa (5 saat) gezinin bize cok faydası oldu..yolları öğrendik..Aynı gece otele cok yakın şahane bir çek restoranında danalar gibi yemek yedik...domuz seviyorsanız cennet gibi bir yer..

Ilk gün Canım Kero üşüttüğü için Sybellacığım otelden burnunu cıkaramadı ama sevgili ve ben şehir sokaklarının altını üstüne getirdik..metro ile ulaşım çok kolay..sex shopa girdik..mumdan pipileri görünce gülmekten katılıp kendimiz dar attık sokaklara yine hehe..



hiç taksi kullanmadık. Metro ile Movenpick otelinden Staromestka meydanına geldik...gece gideceğimiz Jazz Boat ile ilgili bilgi almak için..kaybolurken ara sokaklarda ben hemen bir second hand dükkanınından (Konviktska 13) kendime süper şahane bir kürk aldım..



Kürk alışverişinden sonra Jazz Boat'a gittik.Akşam 8.30 için yerlerimizi ayırttık..Ordan Yahudi mahallesinin cevrelediği Pariska Caddesinden ünlü saatin olduğu meydana cıktık..derhal sıcak şaraplarımızı aldık..zaten sıcak şarapsız bir anımız da pek gecmedi..hava çok soğuk olduğu için de insanı hiç sarhoş etmiyor.



Tüm gün şehrin arka sokaklarından sürekli meydana geri dönerek yaptığımız uzun yürüyüşlerin ardından akşam Jazz boat'a gittik..sevgili dediki orta Avrupa en şahane jazzın yapıldığı yermiş..gercekten de tekneye binince sıradan bir ekip geldi..aletlerin ayarlarını yaptı ve....



Yukarıdaki manzara çıktı ortaya..inanılmaz keyifliydi...gecenin sonunda güle oynaya gittik otele..sybellacımla bir duble daha viski içtik odada..kero'nunda daha iyi olduğu haberleri eşliğinde...

Ertesi gün tekrar şehir turumuz vardı...ailecek cümbür cemaat..hasta ayaklanmış bizim....bu sefer eski şehre gidiyoruz..yine metro ile...Prag Kalesi civarı...




Burdan Charles Köprüsüne giderken en dar sokak..sokağın trafik ışıkları ve kedili dükkan var..favorilerim..



Canım Sybellam bize boat kiraladı..şahsımıza özel..bir güzel de gündüz gözüyle gördük etrafı..ve tabiki sıcak şarap..



Ordan ver elini Charles köprüsü...



Ve yemek..El Gauco Steakhouse



Sonra meydan da müzik dinlemece..sıcak şarap..sevgiliye Marklin tren bakmaca..alışveriş..New Yorker'da canım utanç şapkamı kaybettim ama canım sevgili ertesi sabah gitti aradı ve de buldu şapkamı..bizimle geleceği varmış canım utanç şapkamın..








Aaa baktık yine hava kararmış..sokakları gezerken..



Eee mecburen Seks oyuncakları müzesi gezisinden sonra( Keroyu Jana's Cafe'ye bıraktıktan sonra tabii) Agartha Jazz Centrum'a girdik..müzik nefisti ama inanılmaz kalabalıktı..acele bir kararla Caffrey's Irısh Bar'da iki lokma alkol alma saatii..



Otele güle oynaya dönüş ve yatış..artık yorgunuz çok ama değdi..Sabahta erkenden kalktık..ben Humanicten almak üzere tutturmuş olduğum ayakkaplara kavuştum çok şükür...o arada Tescoya girip bin çeşit peynir ve domuz aldık...

Sonra hooop metro ve şehir..artık son gün olduğundan hiçbirşeyden eksik kalmayalım dedik...Kafka Cafeye gittik..Giovanni'de yemek yedik..yürüdük...azıştık..az bir resim daha aşağıda..









Aaa..ne cabuk gecti 4 gün diye..yorgun ama çok keyifli bir şekilde otelden alana transfer edilmek üzere Caanım Prag'dan ayrılış..hepimizin kalbinde yer eden bu güzel orta avrupa şehrine hala gitmemiş olanımız var ise..gidin..gidin ve şimdide geçmişi yaşayın...Biz çok keyif aldık zira..ve başka bir orta avrupa şehrine gitmek üzere de ekiple sözleştik...Keyifli bir kaç kare daha..son..