Cuma, Mart 23, 2012

Platon'un Devleti


Ders çalışıyorum, Platon'un Devlet'ini. Okurken bir bölüm ilgimi çekti, benzer yanlar var sanki dedim, paylaşayım istedim. Biraz uzun ama idare ediverin.

"Bir gemi düşünelim; bu geminin de hali vakti yerinde, ama gözleri görmeyen, kulakları işitmeyen ve üstelik gemicilikten de bihaber bir sahibi olsun. Sonra, bu geminin kaptanı olmaya çalışan bir dolu tayfa düşünelim. Kaptanlık sanatını bilmeyen ya da biliyorsa nereden bildiğini söylemeyen, hatta kaptanlık sanatı da neymiş diyen tayfalar olsun bunlar. Hepsinin tek isteği geminin dümenine geçmek. Bu yüzden geminin sahibine yalvarıp yakarıyorlar, dümeni bana ver diye. Gemi sahibi birinden birine verecek olsa dümeni, bir diğeri onu gemiden apar topar atmaya ya da öldürmeye kadar vardırıyor işi. İlaçlarla, içkilerle uyuşturuyorlar onu ve gemide ne var ne yoksa çalıp çırpıyorlar. Tıka basa ne buldularsa yiyorlar, kafaları çekiyorlar. Gemiyi de böyle ayyaşlar nasıl yürütürse öyle yürütüyorlar. Bu arada gemi sahibini kandırıp dümeni ele geçiren kimseye de övgüler yağdırmaya başlıyorlar, alkışlıyorlar, “eşşiz kaptan, en büyük gemici,” diye avaz avaz bağırıyorlar. Ama gerçek bir kaptanın, hava durumunu, mevsimleri, yıldızları, rüzgârları ve bunlara benzer şekilde bir geminin yürütülmesi için ne gerekiyorsa hepsini bilen kişi olması gerektiğini düşünmüyorlar bile.10 İşte bir gemide böyle bir karmaşa yaşanıyorsa, o gemide gerçek kaptanın değeri anlaşılmaz. Ona ancak kaçık, işe yaramaz sıfatları yakıştırılır. Böyle bir gemiye benzer devlette, filozofların durumu da gerçek kaptanın durumuna benzer. Gerçek kaptan onurludur, asla yalvarıp yakararak geminin başına geçmek istemez. Bilgisi ve görgüsüyle bu işi yapmak ister. Bu yüzden de gidip de bir gemi sahibinin kapısını çalmaz; aksine gemi sahibinin onun kapısını çalması beklenir, çünkü doktor hastanın değil, hasta doktorun kapısını çalar."

6 yorum:

serpil dedi ki...

Çok güzelmiş Tanyacım, teşekkürler, paylaşmaya devam et lütfen.
Bi de Aliş'i öptüm :)

Tanya's dedi ki...

Serpilcim,

Arada paylaşırım sıkmadan ehehe.

Aliş öpüldü bil:)

Nana dedi ki...

Aklın iplerini salmak bu olsa gerek.
*
Kafamda çok komik bir tesadüfler zinciri oluştu Tanya ablam :)
Sınava girmeden 2 gün önce çözdüğüm okuma parçası Platon'un Devlet'iyle ilgiliydi.
Sınavda karşıma gelen parça Thales ve iki öğrencisi hakkındaydı ki sınavda gelecek okuma parçalarının konuları ekvatorda yaşayan böceğin beslenme alışkanlıkları üzerine yapılan araştırmadan tut da Amerika'nın bilmem kaçıncı başkanının bilmem kaçıncı sekreterinin hayatına kadar geniş bir yelpazede.
Her iki parçada da "Tanya Abla" diye gülümsemişken, bugün bu yazıyı okumak tekrar gülümsetti :)

Tanya's dedi ki...

Nanacım,

Hayat bazen böyle birşey.

Ve aslında tesadüf değil.

Öperim güzel yanaklarından.

Çileksuyu Sibel dedi ki...

AZ oNCE FB'umda da dedigim gibi, seviyorum seni ben,blog hayatimdaki varligini,isigini,rengini..Iyiki varsin-iz be Tanya...

Tanya's dedi ki...

Sibelcim,

Ben de seni seviyorum, asıl iyiki varız!