Dün akşam Sevgil Oytun'un doğumgününü kutlamak bahanesiyle dostlar bir araya geldik. Benim daha önce hiç gitmediğim şahane bir yere gittik. Haydarpaşa Garının içindeki lokantaya.
İçeri girdiğimizde 50 yıl geriye gidiverdik, hepimizin kıyafetleri başka bir gelmeye başlayıverdi gözümüze. Masalarada mavi beyaz kareli örtüler, az bir kalabalık, belli ki müdavimler, belli ki çok keyifliler. Yüksek tavanlar, mavi çiniler, inip çıkmaktan yeprimiş o mermer basamaklar.
Ben çok sevdim, sevmek nesi, bunca yıl burda yaşa, bir kere bile gelme diye diye kendimden utandım, o kadar bayıldım. Yolunuz düşerse mutlaka gidin, malum heryerler parsellenip, otel, AVM olarak ortaya çıktığından bu değerlere sahi çıkmalı.
Masamızın biricik Monşer'i.
Şöyle sıcacık bir görüntü.
Masadan minicik bir detay.
PS-Bu arada değinmeden geçemeyeceğim, Cuma gecesi Okan'ın programındaki bloggerlar ne fenaydı yahu. Devletşah'ı ayrı tutuyorum, içim aydınlandı, program onsuz olsaydı hiç seyredilecek birşey olmayacaktı.
20 yorum:
bende çok severim eski mekanları. Vefa bozacısı vardır birde böyle. giriş mermeri artık çukurlarşmış o kadar hani.
Fatma,
Ya Vefa bozacısı, Baylan, Hacıbozanoğlulları, var da var:))
Kalk gidiyoruz.
Mekan güzelmiş, afiyet, bal, şeker, neşe, kahkaha olsun!
Bloggerlar konusunda hemfikiriz. Öyle aman aman araştırmaya da gerek yok,blogger dünyası derya deniz, iki tane kıçı kırık moda bloggerından ibaret değil ki.Yanlış anlaşılmasın pespaye olanlar da dahil bissürü moda blogu takip ediyorum ara sıra. Eleştirim aynı programda birden fazla moda blogunun yer alıp başka kulvarlarda yazan arkadaşlara yer verilmemesine.İki tıksalar ulaşabilirlerdi.
Arkadaşların dilleri de tutulunca devletşah, ''aldım sazı elime amaneyyy'' durumuna düştü. Gerçi hepsini izleyemedim, izlediğim kısma kadar durum bundan bundan ibaretti.
Ne uzun yazdım gereksiz yere, neyse!
MaslahatGüzar,
Oldu valla şahaneydi.
Ya blogger dünyası mutsuz şu anda bence. Devletşah şahaneydi kanımd-ca, sonrasında sıkılıp kapadım zaten:))
Devletşahı ben de beğendim.Yazdığı okunur, tarifi yapılır ( bir nar ekşili, reyhanlı kısır keşfetmiştim onun blogunda, kısır seven barnağını yer ) bilirdim. Konuştuğu da dinlenirmiş
o kadar girip çıkardım gara bir kere bile oturmak aklıma gelmemişti..aklıma getirdiğin için çok teşekkür ederim..okanı izleyemedim diye üzülmüştüm ama anlaşılan hiçbişi kaybetmemişim...
mythos! çok güzel çoook! aylar oldu gitmeyeli, görünce aklıma düştü yeniden:) haydarpaşa'mı korusunlar, mythosu korusunlar, iki gıdım mutluluk sebebimiz var elimizde kalan..
mükemmelmiş...ben de utandım :(
Maslahatagüzar,
Valla dinlenirmiş:)
Gündüz68,
Artık girip çıkarken bir giriver, mezelere gömülüver:)
Okanda kaybın sıfır.
EYlül,
Hemen git, daha ne kadar koruyabilir belirsiz malum sebeplerden.
Biz bayıldık!
FB Elif,
Utanacak birşey yok yahu:) Kak hemen git bence:)) Kaçırmadan.
adsız değilim adım elçin:)Birseylere sahip cıkmıyoruz ve sonra oralar kapanınca söyleniyoruz.bu bügün haydarpaşa olur yarın başka bir yer..haydarpaşa da belirgin bir rant var bu aşikar olarak ortada ve insanlar sadece twitter üzerinden yazarak protesto ettiğini düşünen tembeller ordusuna döndük..özün sözü sen AVM.lerden cıkmazsan ne bakkal ne kasap ne butik ne de başka birsey kalacak..sonra yine hepbir ağızdan söyleneceğiz.sen cıkmazsan ben cıkmazsak kim cıkacak?
Elcin,
Agzina saglik:))
Biz hic avmye gitmiyoruz, oglani goturmuyoruz, onun yerinde fazil beyde kahve iciyoruz, acik havada alisveris yapiyor ve ogkani parka goturuyoruz.
Ben sahip cikiyorum, en azindan benim parami cebimden alamiyorlar, alinanlar biraz hassas olsa bu kadar avm hastasi olmasa cocuklarimizi daha yillarca parka goturebiliriz, ama senle benle olmuyor iste!
Tanya
ben yıllardır trene binip oraya gidip yine trene atlayıp eve dönmek isterim salana sallana. Niye yapmıyorum ki :) iyi aklıma getirdin Tanya :)
tanyam okanın programı izleyemedim izleyebileceğimiz bi link falan var mıdır?
elvin
PS:baylana,gar lokantasına,vefaya ilaveten;kanaat lokantası ve hünkar diyorum efem :)
Zeyacım,
Valla Vedatla bir akşam atlayıp gidin, yiyin için geri gelin:))
Elvin,
Youubeda varmış, ben tekrar izlemedim ama internet anneleri grubunda mevzu oldu:))
Ah kanaat ve hünkar:)) atlamışız.
Film setlerinde gördüğüm gibi meyhane arıyordum. Tahta masalı, tahta iskemleli, cızırtılı 45'liklerin çaldığı, omuzunda asılı bezle sahibinin hizmet ettiği gibi meyhaneler ararken, yazınla karşılaştım. En çok sevdiğim şey, kareli masa örtüleri olmasıydı. Bir kez, lavabosunu kullanmıştım. İçeri girildiğinde eski tekel dükkanları gibi kokması dikkatimi çekmişti. Gidememiştim bir türlü. İçinde bir, iki kadeh parlatmanın keyfine doyum olmayacağı kanısındayım.
Hektor,
hah işte tam film seti gibi, o merdivenlerin eskimiş mermerleri, kareli örtüler, içerdeki koku.
İllaki bir ik kadeh parlatmalı bence de.
Yorum Gönder