Perşembe, Temmuz 16, 2009

Utanç

SBS sonucları açıklandı..tam bir fiyasko..öğrencilerin çoğu öğretimde ortalama başarıyı yakalayamamış..Çocuklar matematik testinde sorulan soruların yüzde 41'ini doğru cevaplamış. Fen ve Teknolojide 6. sınıfta her 100 öğrenciden 43'ü, 7. sınıfta ise her 100 öğrenciden 46'sı "geçer not" alamadı...bizim zamanımızda sınıfta kalmak vardı..ders çalışırdık..hatırlamam bile ben annemin bir kez bile ders çalış dediğini...ama vazifemiz buydu zaten..hatırlatmaya gerek yoktu..şimdi bakıyorum cocuklara..ders çalış..çalış..çalış..olmadı ödevlerini ben yapayım..sen deftere geçir diyen annelerimiz var...milli eğitimin zaten umrunda değil...görev sürelerini tamamlayıp..içi boşaltılmış koftiden bir gençlik bırakıp gitmek çabasındalar...günün yükselen yıldızları ise özel okullar...zamanında okuyamayan her zengin çocuğun gittiği..bizimse hiç rağbet etmediğimiz özel okullar...Bursa'da iki özel okul vardı benim zamanımda...herkesin burun kıvırdığı...aman şurda mı okuyormuş dediği...şimdi bakıyorum..yer gök özel okul...en başarılısı da bir okul...nerde ne değişti de bizim eğitim sistemimiz bu hale getirildi...yukarıda bir yerlerde bilinçli yapılan bir iç boşaltma çalışması mı var?

SBS'nin hemen üstüne ÖSYM sonucları açıklandı..30.000 genç sıfır çekmiş...sayıyla "0"...hiç birşeyden haberleri yok demek bu.."hiç birşeyden"..eski milli eğitim bakanı görevi devrederken "Milli Eğitimi otomatik pilota bağladığını" söylemişti...otomatik pilot buysa manuelde ne olurdu çocuklar belirsiz...

Çıkan bu tablodan velilerin elinin kolunun bağlı olduğunu ve çocuklarının geleceği için özel okullara para yetiştirmek için çok ama çok çalışmaları gerektiği sonucuna varıyorum...Bir çocuğun ilk 12 senelik eğitim masrafı kaba bir hesabla 300,000 TL...asgari ücret malumunuz..ben böldüm çarptım..aç bıraktım aileyi..mümkünü yok..yedi sülalenin bir cocuğa çalışması gerekiyor ki çocuk iyi bir eğitim alsın...

Sonra hepimiz iç rahatlığıyla daha hoşgörülü olalım..şu yazar bunu yazarken ne yüzeyselmiş...şu hatta döşeniversin ne olur ki...hesapca ahlak denetleyen birileri başka memleketlere alınmazken birde raporda oynama yapsın...amaaaan ne olur ki diye dolaşıyoruz ortalıkta...hepsine de içten içe biraz hak vererek..bal tutan parmağını yalar anlayışıyla yoğrulduğumuzdan yıllardır...

Ben kendimden utanıyorum...seçim hakkımdan utanıyorum...görünen o ki bir tek ben utanıyorum..

44 yorum:

su dedi ki...

sınava girenlerin %60'ı fen testini cevaplamamış, sosyal bilimler2'de tüm soruları doğru cevaplayan hiç kimse yok, büyük şehirlerin başarı durumu ortada...
o eski milli eğitim bakanı acaba hala o havalı halleriyle dolaşabiliyor mu ortalıkta çok merak ediyorum.
ünviversiteki eğitim, mezun olduktan sonrası herkes tarafından biliniyor, ama harçlara zam yapmaktan geri kalmıyorlar, hangi akla hizmet, hangi yüzle, ne veriyorsun ki ne alacaksın...
ahh Tanya sabah sabah yarama bastın, daha neler var yazacak ama yazdıkça sinirleniyorum..

Köklerden Uzağa dedi ki...

Walla ben her fırsatta tekrar ediyorum. Bu sistem tam bir SAÇMALIK.. Ve gitgide daha da batıyor. En basitinden benim ablam devlet okulunda ilkokul sınıf öğretmeni. Onun bile ne şekilde ders verdiğini görüyorum, yazık diyorum. O da gelen öğrencilerden dert yanıyor, mümkün değil birşeyleri anlatman, anlamaları diyor. Oysa ben hep bir kişi değişir dünya değişir mantığıyla bakıyorum olaya. Bu şekilde bakan yok, kısır bir döngü var ortada. İçine giren kurtulamıyor. Önce de beyin ve düşünceler kurban gidiyor sanırım bu kapanda, herkes aynı koşuşturmacanın bir parçası oluveriyor.
Tekrar tekrar söylüyorum ve söylemeye de devam edeceğim. Bu ülkede üniversite okumamayı seçmiş, onun için boşa harcayacağı enerjisini çok daha faydalı şeylere harcamış, kendini geliştirmiş zeki kişilerden kurulu bir şirket düşlüyorum. Umarım bir gün böyle bir şirket kurabilirim..
Yaftalara bakılmasa artık bu düzen de değişecek kökünden biliyorum. İçi boş, etiketi fiyakalı basmakalıp kişiler üretiyor bu sistem. Başka türlüsü mümkün değil ki zaten. OKS'de dereceye giren öğrencinin söylediklerini hatırlayın: “Bizim yeteneklerimizi köreltip ezberciliğe yönelten bu sistemde başarı tartışılır. Piyanoyu bıraktım, yüzmeyi bıraktım, sunuculuğu bıraktım. Bize kıydınız, bari kardeşlerimize kıymayın”
Diyeceğim o ki, sıfır çekenleri bir kenara bırak. Bu sistem içerisinde başarılı görünen kişilerin de en az bir o kadar yüzdesini atın çöpe gitsin..
Eğitimi bırakın sağlığa bakın.. Sağlığı bırakın sanata bakın.. Sanatı bırakın askeriyeye bakın.. Askeriyeyi bırakın spora bakın.. Midenizi bulandırmayan, tek bir alan göremezsiniz içlerinde. Velhasılkelam, ben de utanıyorum. Yalnız değilsin.

pinarbk dedi ki...

Okul meselsesi şimdiden içimi kemiriyor benimde. Anaokulları bile 15 bin liracık olmuk. Kdv'siz.

Ben üzinersite sınavına girdiğim yıl, okuduğum devlet lisesinde sınavı kazanamayan öğrenci yoktu. Oturmuş, deli gibi çalışmış, kazanmıştık. Hem de hep iyi okulları. Şimdiyse hangi devlet okuluna nasıl güvenip gönderilip ya da çocuğu sapıttırmayacak bir özel okul var mıdır onu araştırıyorum. Kızların/erkeklerin adam gibi kılıkla okula gittiği, öğretmene saygısızlığa izin verilmeyen, para şımarıklığına müsamaha göstermeyen bir okul lazım bana.

Okuldan sonra da iş bulma meselesi var tabii. Kazananlar başlarına gelecekten habersizler...Of içim karardı benim yine...

. dedi ki...

Ben bir tek eğitim sisteminden değil tüm sistemlerden utanıyorum.

Sardunya

keLemek dedi ki...

Gün geçtikçe kötüye giden bir eğitim sistemi,gün geçtikçe bomboş yetişen apolitik,asosyal,tüketici gençler..
Sonra ne oluyor?Kimlik bunalımı sosyalizasyon sürecinde uyumsuzluk.Farklı arayışlar.
Ailede ekonomik durumlardan ya da kişisel (tahammülsüzlük vs.)sorunlardan kopukluk parçalanmalar.Yine sorunlar eşliğinde yetişen bir çocuk.
Yapamıyorsan boş bırak geç düşünme!ci sistem..
Buyrun nur topu gibi güdülecek toplum..
Düşünmek çeki düzen vermek gerek.
İlk eğitim ailede başlar,ailenin yönlendirmesiyle devam eder.Hepimiz birilerini kurtararak çoğalabiliriz ancak..

zeya dedi ki...

sonuç sadece bizim için korkutucu ama bu sistem içinde çalışanlar için fazla korkutucu değil ki yıllardır sınav sistemive sonucu sıfırcılar tartışması devam ediyor.
Düşünsene çalıştığımız şirketlerde yıl sonunda senin yazında anlattığın başarısızlığı göstersek aynı işe devam etme şansımız olur muydu??

Tanya's dedi ki...

Su,

Ya tabi birde o mesele var..harclara 500%zam..öğrenci burslarına kuş kadar.

Ah Su..benim hep aklımda..ama el kol bağlı..sabah sabah yaralarımıza basıp sıkılıyoruz..utanıyoruz..hepsi o.

Tanya's dedi ki...

Bernacım,

Benim de var öğretmen arkadaşlarım...durumun fenalığını biliyorum bende..

Ben senin düşlediğin sistemden ziyade İrlanda gibi bir sistem düşlüyorum..eğitim genel bütcenin neredeyse yarısı...eğitimsiz bir toplumun nerelere gittiğini görüyoruz..ha bu bilinçli yapılıyor elbette..her eve üç çocuk..ama cocuklar tarlada işçi..yada kaportacıda..ayranımız yok içmeye..doğur babam doğur.

Ha sanat..asker..ilim..irfan..hepsi aynı durumda..baksana topkapı sarayında neler oluyor..

Tanya's dedi ki...

Pınarcım,

DÜn gece aynı şeyi konuştuk..titrerdik bir zöğretmenlerimizden...devlet okulunda okuduk hepimiz..tüm sınavları gecerek..şimdikilere bakıyorum..yaka paça bir tarafta..öğretmenle arkadaşıınla bile konuşmadığı gibi konuşmalar..saygısızlık diz boyu..burda ailelere iş düşüyor sanıyorum ki..saygısız..tüketici gencler yetiştiriyoruz el birliği ile.

Okul fiyatlarına ben anaokulunu koymadım bile..artık sen düşün gerisini.

Tanya's dedi ki...

Sardunyam,

Sistemlerin her biri aylarca post konusu olur...

Benim bugünkü itirazım eğitimeydi..

Köklerden Uzağa dedi ki...

Tanyacım, bahsettiğim şey düşlediğim sistem değil, mevcut sistem içinde bir çırpınma yolu aslında:) Bence haksızlığa uğramışlara bir el uzatma çabası belki.. Yoksa ben de HAKKIYLA eğitim almış bir toplum düşlüyorum. Yani değersiz gördüğüm şey eğitim değil de, bu ülke sisteminde eğitim aslında.

Tanya's dedi ki...

Kelebekcim,

Aileler aman cocuklar hırpalanmasın..aman ne cok ödev..ay fiske değmesin diye diye çocukalrı dejenere ettiler..şimdide şikayetciyiz..oysaki hep birlikte bu hale geldik bence...

Hiç birimiz bir elimiz yağda bir elimiz balda okumadık..ben bir devlet ilkoulunda okuyup şehrin tek anadolu lisesine girdim..başka bir çarem yoktu..ya düz lise..ya doğru dürüst okul..ki o zamanki düz liseler şimdikilere bin basardı..ailemin de benle bir itişi olmadı hiç..bir tane yol var...ama bahane çok maalesef..

Ay ne doluymuşum ben bu konuda hehehe.

Erkin Koray olacağım sanırsam.

Tanya's dedi ki...

Zeyacım,

Sistem içindeki herkes memnun benim anladığım..

ha yıl sonu performans raporlarında bu sonuclar cıksa bak gör..boynerin önünde protestodayız senle ben ama mecburen.

Tanya's dedi ki...

Bernacım,

Hah bin kere haklısın..etiket yerine içinde bir bilgi olsun..etiket yapıştıramadıysa da kendini geliştirsin...ama maalesef etiketsiz de hayat çok zor..

Biz düşlemeye devam..hatta ben secret yapmayı düşünüyorum..o hale geldik baksana..hakkıyla eğitim..haksız bu hale gelmedik..

SİYAH ULAN! dedi ki...

eğitim sistemindeki çarpıklıkların bu tabloda payı büyük dediğiniz gibi ama ben en az bu sistem kadar velilerin ve öğrencilerin de bu konuda suçlu olduğunu düşünüyorum. bilgisayar ve internetin son yıllarda yaygınlaşması ile birlikte öğrencilerin okulla ve diğer sosyal hayatla bağlantısı aynı oranda azaldı; buna çocuklarına vakit ayıramayan, kurul kararıyla çocuğunu ite kaka sınıf geçirten veliler de eklenince bu erozyon kaçınılmaz oldu maalesef.

bizim zamanımızda iyi bir okula girmek (ortaokuldan üniversiteye kadar bütün kademeler için) tek kurtuluşumuz olarak empoze edilirdi bize hep, ama şimdi üniversite mezunu işsizler ordusunu da gören gençler kısa yoldan voleyi vurmanın hayallerini kuruyor doğal olarak

Tanya's dedi ki...

Siyah Ulan,

AYnen..cocuklar televizyona bilgisayara sabitlesin..mümkünse bana bulaşmasın...amaaan herkesin çocuğu böyle zihniyeti buralara getirdi..sadece sistem değil elbette..ailelerin de katkısıyla buyrun şahane bir gençlik geliyor.

Yorumlarda yazdım..ben hep devlet okullarında okudum..sınavla alan..yarışsa o zamanda yarış vardı..zaten her ilde 1 okul..120 kişi alırdı...bugünkü gibi binlerce okul yoktu..ha şimdi universite bitince ne oluyor?..o da ayrı bir konu..iyisi mi ayrı postta tartışmak.

SİYAH ULAN! dedi ki...

ben her zaman büyük şehirden taşrada yatılı bir okulda okumanın bir çocuk için çok daha faydalı olacağı kanısındayım. sadece akademik başarı için değil çocukların sosyal gelişimi ve kendi başına ayakta durmayı öğrenmesi açısından çok şey kattığına inanıyorum. ben de fen lisesi mezunuyum ve bu söylediklerim ışığında iyi ki orada okumuşum diyorum..

simurg dedi ki...

Tanya,

devlet okulları layıkıyla eğitim verirse,%47 lik oy

potansiyeli nereden bulunacak?

maazallah okurlar,düşünürler,sorgularlar sonra..

laf yani seninkide..

tubik dedi ki...

Tanya!

Ne desen haklısın elbette! Devletin baş görevi bu ülkenin eğitim ve sağlık sistemini sarsılmaz bir şekilde verimli hale getirmek olmasına rağmen, İçi, altı, sağı solu boş sistemler kurup, bu sistemin parçalarını da bomboş hale getiriyorlar.

Eskiden burun kıvrılan özel okullar her zaman ilk tercihedilenler olmaya başladı, tabi korkunç paralarla...

Ama burada iğneyi de çuvaldızı da kendimize de batırmak gerek.

Devletin verimli olarak yapamadığı şeylerin sorumluluğunu sağlam biçimde alması gereken sivil toplum örgütlerinin çok daha profesyonel ve sağlıklı atılımlarda bulunması gerek. ÇYDD'nin tek değil, bir sürü olması gerek. Ülke zenginlerinin ya da iş adamlarının bu konuya el atması gerek.. Okulları ve öğrencileri desteklemeleri gerek.

Karaman ülke birincisi olmuş ÖSS'de. Karamanın iş adamlarından biri okullara ve öğrencilere maddi manevi ciddi destekler vermiş. Camilerinde bile kütüphane var. Bu iş adamına meclis ödül vermiş.

Koç, meslek liselerine destek veriyor. Okullar açıyor ya da öğrencilere burs veriyor.

Turkcell kız öğrenciler için kampanyalar yapıyor.

Bu örneklerin çoğalması, yaygın hale gelmesi lazım.

Zenginler yüzlerce bin harcayıp bir tek kendi çocuklarını bir özel okulda okutacaklarına o yatırımı bir okula yapıp o okulda okuyan bütün çocuklar için hayırlı birşey yapar.

Bence suç biraz da bizde.. Sesimizi çıkartmayışımızda, düşünmememizde, miskinliğimizde, kabullenişimizde...

Suç en çok bizde.. Demokrasiyi aleyhimize kullanmada birinci olmamızda...

Tanya's dedi ki...

Siyah Ulan,

Bende hatırlıyorum bizim okuldaki yatılı öğrencileri..hep daha çalışkan daha efendi olurlardı ve sonucta daha başarılı..

Ve katılıyorum..kendi ayakları üzerinde durmayı çok erken yaşta öğreniyorlar.

Tanya's dedi ki...

Simurg,

Ağzım var konuşuyorum işte.

EN kızdığım nokta bu zaten..gençlik bizi ancak maşa olursa yönetibelecek seviyeye getirildi.

Tanya's dedi ki...

Ah Tubik,

Ne desen haklısın..Karaman'da mı okutsak cocukları?

Herkes biraz ucundan tutsa..bir talebe okutsa..bir insan kurtulsa fena mı olur..tembeliz ama..konuşurken mangalda kül kalmaz..uygulama sıfır..

Benim elimden gelen CYDDden bir talebeyi okutabilmek..gönül isterki onlarcasını okutabilelim.

Ah cok hissiyatlı bir konu..

Sebnem'den dedi ki...

Tanya,Keroş ne yapmış..Merak ettim şimdi..İstediği bölüm için puanı tutuyor mu?
Ne okulu Tanyacığım..
Okuldan çok cami var..
Niye okusunlar ki..
Gönder herkesi kuran kursuna..Olsun bitsin...
Ne başarısı,Ne aydınlık nesil..

zeynep dedi ki...

eğitim, okula bırakılmayacak kadar önemlidir.

biz de yarış atı çocuklar neslinden gelmedik mi? bu ülkede üç aşağı beş yukarı eğitim hep aynı. değişen birşey yok ki. eğer başarı durumu git gide düşüyorsa,ve eğitim sistemini değiştiremiyorsak dönüp çocuklara değil ebeveynlere bakmak gerek artık.

Tanya's dedi ki...

Şebocum,

Keronun puanı fena değil ama devlet okullarını tutup tutmadığı puanlar acıklandığında belli olacak..özel üniversitelerin burslularını tutuyor ama çokta memnun değiliz biz hehehe.

Dediğin doğru okuldan çok cami..kuran kursu olursa güdülecek bir dolu insan yetişirse çok güzel İran oluruz.

SİYAH ULAN! dedi ki...

her konuyu dine ve camilere bağlama konusunda gösterdiğimiz azmi başka konularda gösterebilsek çok daha farklı yerlerde olurduk eminim!

tamam okul sayısı ülkenin her yerinde (özellikle doğuda) tam anlamıyla yeterli değil ama bizim sorunumuz öncelikli olarak okul sayısından çok öğrenci & velilerin vurdumduymazlığı, eğitim sistemindeki çarpıklıklar ve kalifiye eğitmenlerin azlığı. tanyanın da dediği gibi bundan 10-20 sene önce bugüne göre çok daha az okul olmasına rağmen çok daha iyi bir eğitim anlayışı ve jenerasyona sahiptik. şimdi o yıllara göre okul sayısı çok daha fazla olmasına rağmen (ağırlıklı olarak büyük şehirlerden bahsediyorum gene) kalite ve verimlilik olarak 50 sene gerideyiz

Tanya's dedi ki...

Zeynep,

Aİlelerin görevi büyük...ama ben ne aileler duyuyorum..zırt pırt okulda..ne öğretmen cocuğuna yüksek sele konuşmuş..yediğimiz tokatları ne çabuk unuttuk...ne umursamaz olduk..

Ailenin okula saygısı yok ki...evladına olsun..

Ha ama elbette bazı bilinçli aileleri bunun dışında tutuyorum..birilerinin cocukları da hala en iyi okulları kazanıyor ve en iyi eğitimleri alıyorlar elbette..

Benim görüşüm herkes bir umursamazlık halinde..devlet zaten istediğini yapıyor..aileler de aman cocuğa dokunmasınlarda ne halleri varsa görsünler zihniyetiyle eğitim yerle bir..

Olan gençlere oluyor.

Tanya's dedi ki...

Siyah Ulan,

Camiye bağlamak belki birazda tepkiden..eğitim sistemini 30 yıl öncenin hükümeti değiştirmedi ya..ordan geliyor.

Benim okuduğum şehirde bugün 10-12 adet anadolu lisesi var..sınavla alan özel okulları saymadım bile.. ama ne öğretmenler benim zamanımdaki öğretmenler ne de öğrenciler..bir vurdumduymazlık..bir rahatlıktır almış başını gitmiş..ve yeni nesil bundan en büyük payı almış..Universite sınav sonucları da bunun göstergesi.

Ah bir dokun bin ah işit.

SİYAH ULAN! dedi ki...

tepkiden çok işin kolayına kaçmak bence bu şekilde bir bağlantı kurmak; bu hale gelmemize sebep olan faktörleri sıralayıp 100 maddelik bir liste yapsak ve "cami yapımına harcanan paraların okul yapımına aktarılması" diye bir madde olsa kaçıncı sıraya yazarsınız sormak istiyorum sadece..

eğitim sistemindeki çöküşte bu hükümetin ne kadar payı varsa bundan öncekinin de, daha öncekilerinin de en az o kadar payı vardır bizlerin de olduğu gibi; ne tek bir hükümet ne de bir siyasi (ideolojik) görüş bunun tek sorumlusudur; 10 sene önceki hükümetin eğitim bakanının da, oğluyla ilgilenmek yerine onun akşama kadar counter oynamasına aldırmayan Ayşe teyzenin de, tek hayali öğretmen olup köyündeki çocuklara okuma yazma öğretmek olan küçük Fatma'yı kızların ne işi var okulda deyip okutmayan Ahmet amcanın da kısacası hepimizin payı var bu duruma gelmemizde..

simurg dedi ki...

sevgili ,siyah ulan!, bu 100 maddelik faktörler listesinde,"cami-kur'an kursu yapımına harcanan paraların okul yapımına aktarılması" muhakkak ilk sıralarda yer almıyor.Fakat devletin Diyanete ayırdığı bütce küçüksenemeyecek kadar fazla. Tanyanın ve Şebnemin ve benim illada Laiklik diye verdiğimiz tepki bundan ileri geliyor.
Sistemdeki kokuşmanın başlangıcı konusunda sana hak veriyorum bir yerde,sadece bu hükümete bağlamamak lazım herşeyi.Sıraları geldi ve üzerlerine düşen ''hizmet'' i ''başarıyla'' yerine getiriyorlar.

nereden başladıya dönersek,bence bu işin kökleri 1950 lerde demokrat partinin köy enstitülerinin kapatılması yönünde verdiği karara kadar uzuyor,ve bülent arınç'ı Atatürk'le kıyaslayan nesillerin temeli o zamanlar atılıyor.

SİYAH ULAN! dedi ki...

@Simurg

benim de bu hükümeti desteklediğim yok kesinlikle, malum partiye de herhangi bir sempatim yok diğer partilere olmadığı gibi ama olaylara dar bir bakış açısıyla yaklaşıp sadece belli konuları ön plana çıkarmak bana çok samimi gelmiyor

bu arada nette küçük bir araştırma yaptım, 2008 yılı için hangi kuruma ne kadar bütçe ayrıldığına dair bazı rakamlar aşağıda;

http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/423399.asp

yazıda da gördüğünüz gibi bütçede en büyük pay 22,9 milyar TL ile Milli Eğitim bakanlığına ayrılmış, Diyanet İşleri Başkanlığı'na ayrılan bütçe ise 2 milyar TL civarında; eğer eğitime harcanan para 23 yerine 25 milyar TL olduğunda bütün sorunlar düzelecekse eyvallah ben de size katılıyorum bu konuda, 5 kuruş verilmesin diyanet işlerine

simurg dedi ki...

SİYAH ULAN!,
Yazımın son paragrafını atlamışsın sanırım.Ben çözümden çok sorunlar ve başlangıçları üzerine kendimce 1-2 cümle kurmaya çalışmıştım..
Keşke öyle kolay olsa herşey..keşke 2 milyar tl yle kurtulabilse herşey.Keşke bütün çözümleri üretebilecek nüfuzum,gücüm,donanımım olsa..

Yalnız şunu da belirtmek isterim çoğunluğun 1000lirayı bile bir arada göremediği bir ülkede ben 2 milyar TL nin küçümsenmemesi gerektiğini düşünüyorum inatla,ve tam bu noktada BERNACAN'ın da dediği gibi bir kişi değişir dünya değişir sözünü yinelemek istiyorum.
Son olarak,
karşılıklı polemik ve fikirleri çürüterek münazaramsı bir hava yaratmakta istemiyorum blogda.

Teşekkürler Tanya,bu konuyu blog gündemine taşıdığın için..

Tanya's dedi ki...

Simurg,

Rica ederim.

Ama keşke faydası olsa..

Köklerden Uzağa dedi ki...

Ben Utanç Tablosunu biraz daha belirginleştirmek ve aslında konunun dine camiye getirilmesinin o kadar da abes olmadığını anlatmak için bazı rakamlar getirdim:
http://www.candundar.com.tr/index.php?Did=5081
Türkiye'de kaç okul var?
67 bin...
Kaç hastane var?
1220...
Kaç sağlık ocağı var:
6 bin 300...
Peki kaç cami var?
85 bin...
Her 60 bin kişiye 1 hastane düşerken, 350 kişiye 1 cami düşüyor.
Peki kaç kilise var?
270...
Kaç cemevi var?
100.
* * *
Türkiye'de kaç doktor var?
77 bin...
Peki kaç din görevlisi var?
90 bin...
Türkiye'de her 900 kişiye bir doktor düşerken, her 780 kişiye bir din görevlisi düşüyor.
Eğitim-Sen'e göre Türkiye'nin 200 bin öğretmen açığı var.
* * *
Türkiye'de kaç kütüphane var?
1435...
Almanya'da kaç kütüphane var?
11 bin...
Türkiye'nin kaç kentinde devlet tiyatrosu var?
13...
Kaç kentte kuran kursu var?
81...
Bu kursların toplam sayısı kaç?
3852... (Benden Ek not: Bu yaz tüm camilerde Kuran kursu açılması için çalışmalar vardı. Sanırım başarıya da ulaştı. Hatta haydi kızlar okula kampanyası benzeri, haydi kızlar Kuran kursuna kampanyası başlatıldı, dalga geçer gibi)
* * *
Türkiye'de 1 opera derneği var; 11 bale, 10 heykel, 18 resim, 18 sinema, 38 tiyatro derneği var.
Peki kaç tane "cami yaptırma derneği" var?
35 bin...
İçişleri Bakanlığı'nın bütçesi ne kadar?
783 trilyon...
Ulaştırma Bakanlığı'nın?
678 trilyon...
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı'nın?
677 trilyon...
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın?
632 trilyon...
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın?
280 trilyon...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın?
249 trilyon...
Çevre ve Orman Bakanlığı'nın?
404 trilyon...
Sadece Sünnileri temsil eden Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesi ne kadar?
1.3 katrilyon...
8 bakanlığın bütçesi kadar...
22 üniversitenin toplam bütçesine denk...
* * *
Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin yıldan yıla büyümesine bakalım:
1997'de 66 trilyon.
1998'de 119...
1999'da 180...
2000'de 270...
2001'de 302...
2002'de 553...
2003'te 771...
2004'te 1 katrilyon...
2005'te 1 katrilyon...
2006'da 1,3 katrilyon...
2007'de 1.7 katrilyon...
* * *
Bir ülke, Diyanet'e, bütün üniversitelerine ayırdığı bütçe kadar pay ayırıyor ve bunu son bir yılda ikiye katlıyorsa, doktordan, öğretmenden fazla imam yetiştiriyorsa, hastane değil cami yaptırıyor, kütüphaneden çok Kuran kursu açıyorsa, o ülkenin durup bir daha düşünmesi gerekmez mi?

SİYAH ULAN! dedi ki...

@Simurg

Birincisi benim kimsenin fikirlerini çürütmek adına polemiğe girme gibi bir amacım yok, burası bir blog ve herkes belli bir saygı çerçevesinde fikirlerini ortaya koyup bazı şeyleri konuşmak adına buraya bir şeyler karalıyor. yoksa ben ne sizi tanıyorum ne de diğer yorum yazan şahısları, dolayısıyla kimseye karşı şahsi bir tavır sergilemiyorum. gene de öyle bir intiba bıraktıysam özür dilerim

ben sadece şahsi yorumlar dışında bazı şeylere ışık tutacak resmi veriler sundum; siz bu 2 milyarı çok bulursunuz X bir kişi az bulur arttırılması gerek der, bu herkesin kendi şahsi görüşüdür..

Tanya's dedi ki...

Bernacım,

Bilgiler için teşekkürler..kendi adıma çok aydınlatıcı oldu..ama gelecek adına biraz ürkütücü..

Dönüp bir daha okuyup sindirmem gerek..durum çok feci zira.

Tanya's dedi ki...

Sevgili Siyah Ulan!

Ben araya girdim ama elbette hepimiz burda iki satır karalayarak fikir alışverişinde bulunuyoruz..hiç kimse de saygısızlık etmiyor diye düşünüyorum..her fikrin birde karşıtı olmalı elbette..

Bernanın getirdiği rakamlara da bakmanın faydalı olduğunu düşünüyorum..

SİYAH ULAN! dedi ki...

@Tanya

Ben de aynı görüşte olduğum için bir şeyler paylaşmaya çalışıyorum, aynı şekilde bir şeyler de öğrenmek.. Gene de sürç-i lisan edip birilerini kırdıysam affola

Berna'nın sunduğu bilgiler de gerçekten çok enteresan ve bir o kadar üzücü, zaten gidişatın bu doğrultuda olduğunun çoğumuz farkındaydı eminim. tüm bu yazılanlara sonuna kadar katılmakla birlikte en az hükümetler kadar bizim de bunda payımız olduğunu düşünüyorum
türkiyede 1435 tane kütüphane var ve bu gerçekten utanç verici bir rakam, ama neden bu 1435 kütüphaneye 1 milyon kişinin bile gitmediğini, buna karşılık TV'deki abuk subuk dizileri 10 milyonların kaçırmadan izlediğini konuşmuyoruz? benim daha önceki yorumlarımda da altını çizmek istediğim bizi yönetenler ne kadar az önemsiyorsa bu işi biz de en az onlar kadar sorumluyuz bu konuda. yoksa dediğim gibi ne hükümetin icraatlerini övüyorum ne de herhangi bir ideolojiye bağlı kalıp onun üzerinden yorum yapıyorum

saygılar..

Tanya's dedi ki...

Sevgili Siyah Ulan,

Kimsenin kırıldığını zannetmiyorum ben..herkes birşeyler paylaşıyor..paylaştıkca keyifli oluyor..

Kütüphane meselesi içler acısı..kitap okunma istatistikleri de bir o kadar acıklı..dizilere gelince benim şahsi fikrim bizleri uyutmak..uyandırmamak için bir çeşit uyuşturucu diye düşünüyorum..kendi adıma seyretmediğim için seviniyorum..ama seyredenler için yapacak birşey yok..herkesin hayat kumandası elinde..herkesin kararı kendisinin..ama bireysel olarakta yapabildiğimiz çok fazla birşey yok..görünen o..

Ama bence daha iyisini hakediyoruz.

Ersin dedi ki...

sevgili çok doğru yazmışsın, ellerine sağlık, öğretim durumu aslında hepimizin de belirttiği gib sadece bu hükümetine genel olara 50 seçimlerinden sonra gelen her hükümetin suçudur, düşünebiliyormusunuz istanbul erkek lisesi son 1.5 da lise son sınıf öğrencilerine izin vermiş neden mi? dersaneye gitsinler diye bu her yüne çekebileceğimiz bir durum, mesela diyebiliriz ki ne anlayışlı okul idaresi öğrencilere hazırlansınlar diye izin vermiş ya da ne beceriksiz eğitim falan filan.
Cami - okul işlerine ise hiç girmeyeyim elimdeki mukayeseli rakamlar çok ilginç zira...
Neyse okullar eğitim ve öğretim devlet güvencesi altında ve mükemmel olursa o zaman kimse cami-okul kıyaslamaları yapmaz

Özgür Turan dedi ki...

Tanyacım, yazı da harika, yorumlar da. Herkesin ağzına sağlık.

Tanya's dedi ki...

Sevgili,

Haklısın..sınav öncesi izin veren okullar kendi eksikliklerini dersane yolu ile kapamaya çalışlırken iyi niyetli veliler aaa ne güzel okul diiyor..birde madalyonun diğer yüzü var elbette.

Okul cami meselesi de zaten yukarıda tartışıldı..veriler düşündürücü.

Tanya's dedi ki...

Özgürcüm,

Saol varol..yorumlarla beslendi post bu sefer.

ÇAğ dedi ki...

Tanyacım, içler acısı, ben anlamıyorum her sene değişen eğitim sisteminden sınavlardan filan, sürekli bir değişim,bizim zamanımızda değişmezdi, iyi bir şeymiş meğer bu durağanlık.Yakınımdakilerde görüyorum performans ödevi diye bir şey var, iyi güzel, çocuk yaratıcı olsun diye vermişler, ama veliler pek fena geriliyor çünkü bu ödevleri onlar yapıyor, bir de cocuğu ilkokula başlayan veliler okuma yazmayı öğretmenler değilde onların öğretmesi üzerine pek gerginler.İzin alanlar bile oluyor iş yerinden,ders çalıştırmak için.Gerim gerim oluyorlarmış, bende bilmem annemin babamın ders çalış dediğini, sadece benim hakkımda duyduğum şey, bu kız ders filan çalışmıyor bundan bişe olmas...
Öptüüüm
Öptüüüm