Bu sabah şaşkındım ofise geldiğimde...vapurda başı türbanlı ama ayağında converseler...popoyu olduğu gibi gösteren bir etekli genç kızı sevgilisi ile elele gördüğümde...din yolunda yaşayanların daha münzevi bir hayat yaşadığını düşünürdüm hep..ibadet ile gecen günler...kaostan uzak...Tanrı ile yakın...günlük hayatın koşuşturmasından uzak...bu sabah şaşırdım o yüzden.
Şaşkın ofise geldim...telefonum çaldı...iş için arayan bir müşteri projesini anlattıktan sonra..."Yalnız beni 1 ile 2 arası aramayın" dedi..."anlamadım" dedim bende saf saf..."Malum cuma bugün" dedi...ben yine anlamayınca.."Namaza gidiyoruz" dedi...hmm peki dedim kapadım..hala şaşkınım...15 yıldır çok yoğun bir iş hayatının içindeyim..ilk kez böyle bir konuşmanın şahidi oldum...
Benim inancıma göre bu işler tanrı ile inanan arasında olur..reklam amaçlı olmazdı...inanan inanır..daha mazbut bir hayat sürer...inanmayan da inana acaip gözlerle bakmazdı...şimdi bugünkü adam gönülden inanan mıydı?..sabah gördüğüm genç kız mahale baskısı ile başını örtmüşte aslında içine fingirdek mi kaçmıştı hiç anlayamadım...şaşırdım sadece...ne ara şu hale getirildi din...inanç..ne ara ticari bir metaa oldu...ne ara devlet büyüklerimiz el altından pırlantacılarına tersane aldırır oldu..ne ara zirvelerde yiğitlik edip sonra vatan toprağını temizlik adı altında peşkeş çeker olduk...inanın hepsini kaçırmışım ben...ve hala şaşkınım....
67 yorum:
canım ben şöyle düşünüyorum maksat arınmak allahla bir olup ibadetini gerçekleştirmek ise evet çünkü bizim ninelerimiz evvelimiz böyle yaparlardı haremlik selamlık yoktu bağlardı yemenisi anneannem namazınıda kılar orucunuda tutardı ama şimdi daha dün gördüm aynı senin dediğin gibi saçımı boyatırken kuföre geldiler gayet şık giyimli ysl çantalar falan etek ve bacakta çorap yok sadece başı bağlı oda içinde ayrı renk parlak bir bone üstünde eşarp şimdi maksat dinin allahın kuranın istediklerini yerine getirmek ise o bu değil böyle değil ibadette saklıdır kabahatde dün düşündümki napsınlar bi zorlama olduğu apaçık ortada dinen kapanmamışlar aslında baskıyla olunca kapandınmı evet ama ama nasıl hangi ritüelleri yerine getirerek yani yapmak yaşamak istedikleri ile yapamıcak olmanın arasında kalmak işte bu maalesef bu.son sözüm benim mantığım şunu der ben kimsenin nefsini(bir erkeğin nefsini) kabartacakmışım)diye vay efendim o benim bacağımı görse saçımı görse bana günah olıcakmış diye asla kapanmam zaten bunları görüp bunlardan zevk alacaksa minibüste adama sadece dizin değiyo adama dahada yaklaşıyo zevk alıyo 3, 5 yaşındaki erkek çocuklarına tecavüz ediliyor bu ülkede be neoldu bizim insanlığımıza bilmiyorum ve en ürkütücü olan ne biliyomusun alıştık ya kesenlere doğrayanlara tecavüzlere ensestlere alıştık eskiden bizde olmazdı bunlar...
Ah Tanya ah!
En çok o genç kızlara üzülüyorum ben. Ailelerinin baskısıyla istemedikleri eğitimleri alıp mutaassıptan da öte ilkel bir hayat şeklinin içinde, televizyonda gördükleri hayatlara özenerek büyüyorlar.
İstediklerini de istemediklerini de, neden yaptıklarını bile bilmeden yapıyorlar. Kafaları karışık, memuriyetten evlendirilip, kafaları daha da karışık olacak çocuklar doğuruyorlar..
Özgürlükleri doğduklarında alınmış ellerinden, örtülerinden çıkmadan, birinin elini tutarak özgür olmaya çalışıyorlar..
Bu söylediklerim sadece ve sadece senin anlattığın modelde örnekler için geçerli. Kot pantolonun üzerine mini etek giyen, beyaz keten bluzun üzerine başörtü takanlar için...
Üzülüyorum.. Özgür olmayan kafası karışmış ve bu sebeple bir işe yaramayan kadınların sayısı giderek artıyor.
Oysa sebebi belli olmayan tabuları olmasa, herşeyi ama herşeyi görebilse gözleri, gerçekten dokunabilseler hayata.. Belki binlerce Türkan Saylan çıkacaktı içlerinden.. Belki o arazileri peşkeş çekmek bu kadar da kolay olmayacaktı..
Aslında iyi oluyor bu örnekleri görmek. Böylece dinin nasıl siyasete alet edildiğini ve ibadet için kullanılmadığını görüyoruz. Mahalle baskısı ile başını örten kızlar da ne yapsın, içindeki gerçek kişiliği ortaya koyuyor sevgilisinin elini tutarak, çorap giymeyerek. Cuma namazına gitmek işe ara vermek için geçerli bir neden oldu ayrıca. Ben 1 saat doktora veya bankaya gitmek için izin alırsam mırın kırın ediliyor ama her Cuma namaza gidenlere hiç ses çıkarılmıyor. Oruç tutulurken de aynı şey, akşamüstü herkes sinirli, kimse iş yapmıyor bu yüzden. Benim bildiğim namaz ve oruç işine engelse sonraya bırakabilirsin, dinimiz bize bu özgürlüğü vermiş. Dedim ya, iyi oluyor iyi, görüyoruz kim gerçekten ibadet ediyor, kim dini kullanıyor.
Hani para ile dinin kimde olduğu bilinmemeliydi. Bİze öyle öğretmişlerdi. Şimdiyse tam tersi göstere göstere yaşanıyor herşey.
Dinin herşeye alet edilmesi çok can sıkıcı.
Kim ne isterse ne şekil isterse giyse ama bunu simge haline getirmese daha güzel olurdu valla.
Mayınlar içinse diyecek birşeyim yok. Daha dün yine canlar gitti. Orada bitirilmeyen bir savaş var masum askerler ölüyor ama kimse bunu durdurmak için hiç birşey yapmıyor. Benim içim acıyor...
ben yazılarınızı hep zevkle okuyorum ama bugünkü yazınız beni gerçekten üzdü
bir türbanlı genç kız neden converse ayakkabı giyemez neden sevgilisi ile elele tutuşamaz converse giymek günah mı acaba
her şeyin yeri ayrıdır başım açık bikini giyiyorum ama 5 vakit namazımı kılıyorum bu da şaşırtır mı acaba sizi çoktur plajdan gelip yıkanıp namazları kazaya kıldığım benim de dinimle reklam yaptığımı düşünüyor musunuz şimdi ben 2 yıldır çalışıyorum ama biliyorum cuma günleri erkeklerin o saatlerde namazda olduğunu çünkü burası türkiye ve nufusunun %90'ı müslüman ve adamın bunu söylemesi bir alışkanlıktandır çünkü o bunu herkesin bileceğini sanır mesela siz saat 3te bankaya gitseninz ben 3 te bankaya gidiyorum demez misiniz bu neden aynı şey olmuyor beni ararsan bulamazsın ben o saatlerde namaza gidicem demek neden reklam oluyor acaba siz o adamın bunu söylemesine mi yoksa namazı kılmasına mı bozuluyorsunuz sizin bloğunuz eğlenceli, farklı, neşeli sizler yaşınızın verdiği tecrübelerle hayattan daha fazla zevk alıyorsunuz.ben çoğu zaman hayat enerjinizi eşinizle olan diyaloğunuzu gülümseyerek okuyorum ki yaşam şekillerimiz çok farklı olmasına rağman ama hiç bir zmaanda okuyup bana ters gelen davranışlarınızı eleştirmiyorum çünkü biliyorum ki siz farklısınız sevginizi her fırsatta gösteriyorsunuz öpüyousuz sarılıyorsunuz bunları başınız kapalı olsa yapmayacak mıydınız bu sizin inancınızla mı alakalı davranışlar yani hepimiz aynı mı olmalıyız tüm kapalılar aynı eşkilde giyinip aynı şekilde mi davranmalı
yani kapalılar zıpzıp olmayın her yerde sevginizi göstermeyin öcü gibi durun kendinize bakmayın istediğinizi giymeyin sevgilinizin elini tutmayın
bu genç kızın abisi sevgilisiyle onu elele gördüğünde onu yol ortasında dövse bağnaz olur yobaz olur ama siz başörtülü kızı sevgilisiyle gördünüz kınadız sözlerinizle burda dövdünüz aydın oldunuz değil mi bence sizin o abiden farkınız yok
herkesin inanışı ne olursa olsun ne giyerse giysin sevgisini göstermesi gerekir.bunları lütfen siz eleştirmeyin çünkü siz yaptıklarınızla hep bağırıyorsunuz bloğunuzdan bizi örnek alın sevin sevginizi sınırsızca gösterin diye
blogunuza bayılmama rağmen bu düşüncelerinize bende kesinlikle katılmıyorum.ama yorum yazan sayın enne'ye söylemek istiyorum önce; namaz,oruç işine engel oluyorsa bırakabilirsin bildiğim kadarıyla demişsiniz,yanlış biliyorsunuz...ne Kuran'da ne de fıkıh(İslam hakkında çeşitli bilgiler) kitaplarında namaz ertelenebilir diye birşey yok...Aksine peygamberimiz "Namaz dinin direğidir " demiş bu kadar önemli yani...Bir düşünün Allah bizi niye yarattı???(kendisine kulluk etmemiz için tabi ki)Ayrıca cuma namazı erkeklere farzdır.Din bir yaşam biçimidir.Kelime olarak islam teslimiyet anlamındadır.Bizim dinimizin esas şartı Allah'a teslim olmaktır.Dikkatinizi çekerim Tanrı ya değil ALLAH'a...
Türban konusuna gelince size hem katılıyorum hem katılmıyorum...Ayrıca gerçekten inanarak başını örten insanlara " TÜRBANLI" demek istemiyorum.türban bir siyaysi simge artık ülkemizde...onlar BAŞÖRTÜLÜ bana göre...dediğim gibi size hem katılıyorum hem katılmıyorum,bir insan birşeyi yapıyorsa tam yapmalı eğer örtünmüşse dediğiniz gibi tüm poposu dışarıda kalmamalı...ama bir insan örtündü diye tüm hayattan dışlanmamalı...Ben inancını yaşamaya çalışan bir başörtülü olarak ülkemin sokaklarında eşimle el ele dolaşamayacak mıyım yani?Sizin bloğunuzda sürekli bahsedip savunduğunuz özgürlük kavramı sadece sizin için mi geçerli?Başörtülüysek converse giyemeyecek miyiz...Başörtülüysek vapurda püfür püfür esen rüzgar yüzümüzü serinletirken eşimizin,sevgilimizin yanağına öpücük konduramayacak mıyız? Başörtülüysek cadde de bardaktan boşanırcasına yağmur yağarken sevdiğimize sarılamayacak mıyız? Kısacası koşulsuz şartsız sevgi gösterilene hakkımız yok mu?
Bütün bunlar meşru şekilde gerçekleştirilemez mi yani? Zaten meşru değilse de bu sadece o "TÜRBANLI" arkadaşı ilgilendirir...
Dinin siyesete alet edildiğine gelince din sadece sizin deyiminizle Türbandan ibaret değildir...
yazınız gerçekten net bir örnek olmuş, hayatı ne kadar kalıplar içinde yaşadığımıza ve algıladığımıza dair... başı türbanlı, kapalı, zorla veya kendi rızasıyla çok önemli değil, melek değildir ki o kişi, insan olduklarını ve hatanın herkese mahsus olduğunu unutmamak lazım... en azından yargılamadan yada şaşırmadan önce...
Esocum,
Haklısın..yerden göğe..benim de dediğim bu..herkesin bir inancı var..ama bu seninle inandığın arasında..beni işi için arayıpta ama cuma saati aramyın demeye gerk yok ki..
Baskı yüzünden kapanan genç kızlara da üzülüyorum..beynindeki inanç o değil ki aslında..babası..cevresi istemiş kapanmış..ama uygulama aksini söylüyor.
Benim milletim alışır Esocum..kafa kesmeye..cocuk tecavüzlerine..maalesef..insanlığımızı unuttuk..farkında değiliz.
Bırakın fingirdesin, sarılsın, öpüşsün. İstediği şekilde giyinsin kapansın kapanmasın. Belli ki o haliyle mutlu, erkek arkadaşı bile var. Gaylerin bile evlendiği bu dünyada bize düşmez onu sorgulamak, yadırgamak. Din ondan sorulmaz o ayrı...
Gün içinde iş ile ilgili önenmli bir telefon beklediği için nezaketen mi aramayın dedi. Sen de anlamadığın için açıklama geregi mi duydu? Seni daha önce gördü mü, tanıyor mu? Birşey mi ima etti namaza gidiyorum derken? Pek şaşılacak bir şey değil ki bu art niyet yoksa. Saygı duymak lazım.
Nasıl ibadet Allah ile inanan arasında olası gerekirken 3. kişiler karıştırılıyorsa, inanmayan da inanana acaip gözlerle bakıyor. Esas acı olan müslüman bir ülkede insanlar mimlenmemek için namaza gitmiyorlar, gitseler bile nerdeydin diye sorulduğunda söyleyemiyorlar. Bu mudur inanç özgürlüğü?
Öyle kolay mı temizleyecek güzcümüz yok diye vatan topraklarını gavura satmak. Ne sağ kaldı ne sol. Onların kavgası bile daha onurluydu şimdiki iktidar muhalefet kavgasından. Aman askeriyeye laf etmeyeyim… İzlediğimiz haberlerde adeta şiddet aşılanıyor, şiddet özendiriliyor. Bilmem ne derdirde olan anneler çocuklarını kesiyor. Komşu kadın 3 yaşındaki bebeği canlı canlı sandığa kilitleyip katlediyor. Ne oldu bu insanlara? Televizyonlar aylarca bunları izletiyor çok normalmiş gibi... Bunları empoze ediyor bu adi kanallar. Devletin güçlüleri korumadığına inandırsınlar bizi, bulsunlar kesikbaş katillerini.
Boşuna ölüyor o askerler boşuna. Pisi pisine. Birilerinin yapacak bir şeyi var ve yapsınlar artık. Ben oğlumu bu korku ile askere göndermek istemiyorum.
Tubikcim,
Benim de karşı çıktığım bu işte..özgürsen sen takmayacağım diyebilmelisin..bu değil benim istedğim diyebilmelisin..iraden özgür olmalı..o zaman zaten beyaz bluejean..keten gömlek konuşmayız burda...ama sanırım o medeniyet düzyeine gelmemize daha çok var..
Yada islama uygun yaşayacağım diyorsan..öyle yaşamalısın..
Bir yıkabilsek tabuları...bir barışabilsek inançlarımızla..samanlık seyran olacak...ama menfaatler inanç sisteminin üzerine çıkınca sanırım bu da hayal oluyor.
Ennecim,
Anlatmaya çalıştığım buydu aslında..doktora gitmek sorun olabilirken cumaya gitmemek sorun olur hale geldi..
İçimizdeki inançı cocuklarımızı öldürerek..katil zanlılarını saklayarak süslemeye başladık...ama 90% mislüman bir ülkede yaşıyoruz..
Ah ah..bunlar yakında hiç konuşulamayacak konular olacak sanırım.
Tanyacan,
Kimse değil de, sen böyle yazınca, ben çok üzülüyorum.
Neden, çünkü o kızın yaşama hali herkesi temsil etmiyor.
Çünkü o kız başını örttü diye, kâmil insan olmuş olmuyor.
İnsan türban takabilir ama bunun yanında birçok hata yapıyor da olabilir.
Hem sonra neden dini bütün bi’ hristiyan kız, aşırı davranışlarda bulunsa gözümüze batmıyor da, onlarınki batıyor?
Evet, şuna katılıyorum ben, inanç özel olmalı, riyasız olmalı, yüksek sesle altı çizilerek olmamalı.
Ve evet caddede jiplerde başörtülüler olmamalı, buna üzülürüm, sermaye el değiştirdiği için değil, bir "müslüman"ın ondan önce parasını harcayacağı farklı şeyler olması gerektiğine inandığım için.
Evet, converse doğru olmayabilir. Evet, vakko da doğru olmayabilir. Ama bu da onun seçimi diyemez miyiz? Birçok aşırılığı kabul edebilecek hoşgörümüzden neden o da nasiplenemesin?
Dahası, islam'daki mantık, hiç yapmamaktan iyidir, yapabildiğin kadarı. Beş vakit kılmıosan, bi tane kıl aferin derler.
Başını örtmüosundur ama atıyorum cenazede vs edeben şal atıyorsundur, aferin derler büyükler.
Hem mantık münzevilik değildir ki. "Mazbut" bi hayatı hiç de gerektirmez. Hayatın içinde, içselleştirerek yaşayabiliosan, "doğru insan" olabiliyorsan ne mutlu.
Camiye namaz kılmayı bilmeden de gidebilirsin, önce yaşlı amcaları taklit edersin, sonra düşe kalka, yanıla düzelte öğrenirsin.
O kızın halini bilemeyiz ki. Ki İslam'ın mantığına göre, fahişe olsa dahi yorum yapamayız bizler.
Çünkü kalpleri ancak o bilir.
Yine de o kızın halini savunmuyorum, evet ben de onaylamıyorum. Ama yorum yapma hakkımızın olmadığını söylüyorum.
Üzüldüğüm şey, kendi seçimleri olmadığı halde bu kadar dikkat çekiyor olmaları.
Normal bir genç yaptığında dikkatimizi çekmeyecek şeyler, o yaptığı için rahatsız ediyor bizi.
Hem devlet büyüklerimizin nasıl insanlar oldukları, ait oldukları inanç sistemini temsil etmiyor ki. Vatan toprağını peşkeş çekmenin dini yok ki, dinle ilgisi yok ki. Onun dini referans alarak, kullanarak hareket etmesi, o dinin diğer mensuplarını ilgilendirmez ki?
Üstelik, onlar inandıklarını söyledikleri dine göre de hata içindeler.
-Bu arada, zeya'nın yorumundan, annesinin fatih altaylı'ya katıldığı gece, kendisine sorulan sorulara "edep örtüsünü takıyorum ben" deyişini anımsadım.
Öyle hoşuma gitti ki o yaklaşım.-
İkincisi, o adam bana çok medeni geldi, cumaya gitmek olduğu için mi aktivite banel?
Sana, “sen de gel, nıçk nıçk hadi katıl bize ey kafir” tripleri yapmadıysa, ki bu durumda yapmamış, rahatsız edici olan ne?
Namazı insan gizli kılmak zorunda değil, herhangi biri, vejetaryen olduğunu saklamak zorunda olsa, dini bir yönü olmadığı halde yani, bu hoşuna gider miydi?
Yani mesela atıyorum, ben bitmeye yüz tutmuş bilmem ne dinine inanıyorum, yalnızca afrikadaki bilmem ne kabilesi inancımı paylaşıyor
ve dinime göre salı günleri öğle vakti şarkı söylemem gerekiyor.
Bunu gizlemek zorunda mı olmalıyım, iş telefonunda gayet medenice bunu belirtmem ayıp mı olur?
"Tanya hanım, benim öğlen tam güneş tepedeyken, çatıya çıkıp kollarımı açmam gerekiyor" diye randevumu ileri bir saate almak istesem de bu denli garipser miydin yoksa "aaa ne hoş insanlar var çevrede mi" derdin?
Atıyorum 12 ile 1 arası reiki yapacağım veya kilisede pazar ayini için prova var katılmalıyım dese, aynı reaksiyonu gösterir miydin? Üstelik örneğin üsküdarda, hatta çengelköy'de bir çok pastane dahi kapalıdır cuma saati.
Katılmasam bu duruma bile saygı duyarım, sempatik gelir bana.
Bir çok konuda yazına katılıyorum ama üzülüyorum dediğim şu;
Senden biraz daha hoşgörü, hiç değilse, tahammül beklerdim.
Kocaman yüreğinde, seni şaşırtan farklılıklara da biraz daha sevgi belki.
Çünkü zaten anlayabildiklerimize hoşgörü duymak kolay olan değil mi?
-çok uzattım biliyorum, özürlerimle-
Sevgiler.
Denizkızı.
Reklam kokan hareketler bunlar Tanya' cim:)
Zeyacım,
Karşı durduğum bu..şekilcilik kısmı..Bize de öğretildi herşey..benim büyüklerim de beş vakit namaz kılarlardı..başlarını kaparlardı bir yemeni ile ama durum hiç buralara gelmemişti..
Din adı altında içten içe yozlaşıyoruz hepimiz...ona üzülüyorum.
Mayın bölgesi feci..
Converse ayakkabıdan daha çarpıcı, daha dinle, inançla, hatta insanlıkla bağdaşmayan örnekler vereyim.
Adam araba servisine girer. Arabası önden hasarlıdır, fakat daha önceden bozulan bir yan parçanın da sigorta kapsamında değişmesini istemektedir. Servis danışmanı der ki:
"O kısmın sigorta tarafından ödenmesi için oradan da darbe alması gerekir"
Adam "al eline çekici kır o zaman" der.
SD : "Beni niye ortak ediyorsunuz sahtekarlığınıza, alın siz kırın çok istiyorsanız" der.
Adam saatine bakar.. "Neyse cumayı kaçırıyorum, bi gidip geleyim konuşuruz yine" der ve gider...
------------------------------
Çok sevdiğim bir aile dostumuz..Alevi. (Bilirsiniz belki anadolunun bazı yerlerinde nasıl nefret edilir alevilrden. Yüzlerini görmek günah sayılır.) Tarlalar arasında yürüyor. Karşıdan bir kadın geliyor, adamı tanır tanımaz "Aman kızılbaş yüzümü görmesin" diyerek eteğini başına geçiriyor. Adam "yüzünü kapadın, bilmem nereni açtın. böylesi günah olmuyor mu?" deyip geçiyor yanından..
Sahi, Tanya elinde bir kumaş parçası var ve çıplaksın. O kumaşla nereni örtersin? Artık namus/din/ahlak o örtüyü başına örtenlere biçilen payeler olmaya başladı ne yazık ki.. Yazına tepki vermişler ama bunda darılacak gücenecek birşey yok. Üstelik, özellikle namazında niyazında, gerçekten çok temiz duygularla örtünen/örtünmese de Allah'a inanan kişilerin bu duruma daha çok bozuluyor olmaları gerekiyor bence.
Seçimden önce bizim serviste çok sevdiğim, daha önce akpye oy veren bir abimle konuşuyorduk. Dedim ki "ya sen nasıl gider de onlara oy verirsin. Allah'a inancın var. Senin allahını satan, satıp da cebine dolduran adamlara oy verirken hiç titremiyor mu sahi elin?" Seçimden sonra o abim gelip ilk defa elim titremeden oy verdim dedi biliyor musun? O nasıl bir mutluluktu anlatamam..
Değişecek birşeyler. Bu düzen böyle gitmeyecek. Dibe vurmamıza az kaldı zira..
Sevgili Sema,
Ben genç kızın converse ayakabısında değil..daha ziyade açık poposunda kalmıştım..yeterince ifade edemedim belki kendimi..sorun bu olsa gerek.
Cuma namazı meselesine gelince...dışarıdayım demek yeterli olacaktır diye düşünüyorum..ben doktora giderken müşterime açıklama yapmıyorum zira..anlamamam o yüzdendir..
Yanlışsam düzeltin ama inanan bir genç kızın sevgilisi olması olağan değil diye biliyorum..haramdır zira.. yaşam biçimi ile inançını birleştiremiyorsa insan..dışarıdan görüntü de benim sabahki şaşkınlığıma sebep oluyor.
Bu arada ben kimseden sınırsızca sevgi istemiyorum..sevgi arsızı değilim ki..düşüncemi paylaşmayan..beğenmeyen okumaz...binlerce blog var..
Sevgili Sevgi,
Enne yanıtınızı okur umarım.
Özgürlük kavramı..baskı sonucu başınızı örtüp..kalan hayatı modern yaşamak değildir ki..özgürseniz o zaman saçınızı örtmek istemiyorsanız örtmezsiniz..ama hem inanır görüneyim..hem de herşeyi yapayım yanlış bence.
Demişsiniz ya insan bir şeyi yapıyorsa tam yapmalı..benim dileğim tam yapılmasından yana..ALLAH yolunu seçmişse kişi..zannediyorum sevgilisi ile dolaşması..sokakta öpüşmesi ve sevişmesi dinen doğru olmayacaktır...siz benden daha iyi biliyor olabilirsiniz şüphesiz..
Dinin siyasete alet edilmesi kısmında ise evet..din türban değildir..din KDVsiz pırlantalar..açıklanmayan servetler..bilinmeyen hisselerden ibaret günümüzde...
Maalesef.
Sevgili Tuzlu,
Kendi açınızdan doğruyu söylüyor olabilirsiniz..ama bir insan din yoluna girdiyse azami gayret göstermesi gerekmez mi?..şu sevgilimle vapurun en sote yerinde bir öpüşeyim demek yerine dinin inananlardan istediği şekilde yaşamaya çalışmaz mı?
Benim anlayamadığım ve sanırım da anlatamadığım bu olmuş yazıda..
Sevgituncer Hanım'a yanıt verebilir miyim? Evet, namaz ve orucunu eğer işine engel oluyorsa bırakabilirsin. Diyelim ki üretimde çalışıyorsunuz, 5 vakit namaz kılmak için makinayı kapatırsanız üretim aksar, ayrıca işyeri ile anlaştığınız aylık çalışma saatini kısaltmış olursunuz, bu durumda haksız maaş alırsınız. Eğer işe girerken ben 5 vakit namaz kılarım deyip bunu kabul ettirirseniz ne ala, aksi takdirde işyeri kuralları geçerlidir ve bu nedenle günaha da girmezsiniz değil mi?
Oruç içinse şunu söyleyebilirim. Oruç tutan kişi başkalarına karşı olan sorumluluğunu aksatıyorsa, çalışma saatinin sonuna dek çalışmayıp işini orucu bahane ederek yarım bırakıyorsa o kişi oruç tutmasın. Oruç işten kaytarmak için bir bahane olamaz.
Her hafta Cuma namazına giden kişilerin aylık ücretinden bu saatleri kesilirse acaba hepsi yine gider mi? Ne dersiniz? ben ancak o zaman adalet olduğuna inanırım. Ben ayda 5-6 saat daha fazla çalışıp aynı parayı alıyorsam bu haksızlık değil midir?
tanyacım cuma olayı bursa'da neredeyse her gün duyabileceğin bir diyalog. işler burada namaza göre şekilleniyor. o saatlerde kimseyi bulamazsın...
din ve siyaset konuşmak hep zordur, orta nokta yoktur...
ama şunu söylemek istiyorum, hristiyanlar pazar günleri ibadetlerini yaparlar genelde herkes bilir ve normaldir, bizimkiler cuma namaza gidince ve söyleyince anormal.
ülkemize gelen yabancı futbolcular her golden sonra dini inançlarına göre allaha teşekkürlerini sunarlar, bizimkiler sahaya çıkarken dua etseler tukaka ilan edilirler...
bırakın herkes dilediği gibi yaşasın, yargılamak, konuşmak gereksiz.
sevgiler...
Bir şey daha anlatayım..
Benim çocukken mahallede en yakın arkadaşım zorla kapandı. İmam hatibe gitti. Ne yazık ki o saçlarını örten örtü bir süre sonra beynini de örtmeye başladı sanırım..
Bir gün bize geldi. Bütün çocukluğumuz beraber geçmiş, o bizim evden, ben onlarınkinden çıkmamışım hiç. Babam hasta olduğu için evdeydi. Babamı görür görmez, başıyla bir selam edip yan odaya geçti. Ne hal hatır sormak, ne bişey. Babam de "gel kız buraya, öp elimi, kucağımda büyüdün namahrem mi olduk şimdi?" dedi. Bu nasıl bir düşünce ben de anlayamadım. Bu mu saflık, bu mu iman, bu mu temizlik? Seni evladından ayırmayan adamı namahrem görmek mi?
Geçenlerde gördüm hatta o kızı. Senelerdir İstanbul'da yaşıyor. Dedim, "çalışıyor musun?", "bazen" dedi. "Nasıl yani, nasıl yaşıyorsun peki" dedim. "abilerimiz var, bakıyorlar bize" dedi. "Ben senelerdir İstanbulda yaşıyorum, bana bir bakan çıkmadı walla" dedim.
Bunlar örnek denecek belki. Ama eskiden bunlar gerçekten de extrem örneklerdi. Şimdi olağan oldular. O yüzden şaşırma Tanya. Ben daha bunlardan çok tanıyor, çok biliyorum. Parayla bedenini satıp, aman nereme ne yaparsan yap ama başımı açma sakın diyenini bile..
vapurdaki o sahneyi görmediğim için açıkçası yorum yapmak istemiyorum ama bu tarz "ılımlı" islam modeli günümüzde oldukça yaygınlaşmaya başladı, ha kim ne yapar nasıl yaşar beni ilgilendirmez, kimseyi de yaptıklarıyla yargılmak ya da değerlendirmek bana pek mantıklı gelmiyor o ayrı mesele. zaten sırf bu yargılamalardan dolayı kutuplaşmadı mı ülkemiz? içki içmeyen ya da işyerinde cumaya gidenleri potansiyel "şeriatçı" olarak ya da tam tersi bunları yapmayan kişileri dinsiz,imansız gördüğümüz için bu hale gelmedik mi? bırakın herkes istediği gibi yaşasın; istiyorsa converse-türban kombinasyonu yapsın, istiyorsa sevgilisiyle öpüşsün...
Sevgili Bulunur Hint kumaşı,
Dini somuyoruz haliyle konversli kızdan...ama dine malediyoruz ne yazık ki..ve o yüzden aramızdaki ucurum açıldıkca acılıyor..eskiden vardı ya mütaasip kızlar..öyle olmalı gibime geliyor ya benim..ondandır serzenişim.
Namaz meselesi de bir topluma ayak uydurayım..aman yeşil sermayeye yakın durayım kaygısı..tanrı inancı değil gibi hissettim..adamı tanımam bilmem yoksa.
Vatan toprakları konusu ise büyük yaradır..bizim olan hiç birşey kalmadı..bir boğaz köprüsü heralde.
Bence sizin oğlunuzdan önce askere gidecek daha çok adam var..ama peşine düşen olursa elbet.
enne,
özür dileyerek söylüyorum; makina başında çalışanlar tuvalete gitmiyorlar mı? namaz ibadeti en fazla 15-20 dakikalık bir zaman alır. iş yerlerinin buna müsamahası olur diye düşünüyorum. zira insanlar dışarı çıkıp 15-20 dakikalık sigara molaları veriyorlar.
Denizkızım,
Bizler dini senin anlattığın gibi öğrendik..kimimiz o yolu secti kimimiz kendi yolunu...yargıladığım veya kınadığım bu değil benim...
Eğer din bir seçimse..herşeyiyle secmelisin..işine geldiği kısımla değil..ama bizler maalesef işimize geldiği şekilde istediğimiz ölcüde dindarız..
Aynı tepkiyi öğlen catıya cıkacağım diyen bir Yogi (kastettiğin o sanırım)..ayine gidiyorum diyen bir katoliğe gösteririm..zira çalışıyoruz hepimiz..zamanımız satın alınmış...ama cumaya giderken düğün bayram..hastane oldu mu..hmm ne cok izin kullanıyor..karşı olduğum bu benim.
"herhangi biri, vejetaryen olduğunu saklamak zorunda olsa, dini bir yönü olmadığı halde yani, bu hoşuna gider miydi?" sanırım bu benim denizkızım..ben birşey saklamıyorum ki..et yemekten uzak duruyorum..hamileliğim sebeiyle başladım et yemeye..ve bunda saklanacak birşey görmüyorum aslında..anlayan yanlış anlıyor olabilir mi?
Özünde ben kendi seçimleri olmamakla beraber dindar geçinen kısmı kasdediyorum...demişsin ya..kızın secimi deildi belki diye..o zaman özgürlük bunun neresinde ki?
Benim hoşgörüm..tahammülüm inancı yolunda ibadet eden..islam yolunda ilerleyen..islamın gereklerini yapıp...islamın öngördüğü gibi evinde eşine destek olan ..başını örten kadına..ve erkeğe sonsuzdur...
Ama şeklen yapılan işlere pek tahammülüm yok benim.
Ve son olarak evet..Zeya'nın annesinden feyz almak gerek..dini bütünlerin 14 yaşında kızı taciz ettikleri bu islam ülkesinde.
Neşecim,
Sen reklamları birde canlı görmelisin..uzakta olmak iyi geliyor bazen.
Bernacım,
Güldüm çok...Cuma namazına gec kalan amca da müslüman..alevi görünce başını kapamak için bir tarafını acanda..
Senin servisteki abiye bravo..ama onlar o kadar az ki..neler duyuyoruz...her 2 kişiden biri dedikce haberler..etrafım yalancılarla dolu heralde diye bir dönem gecirdim ben.
Az kaldı değil mi az?..bekliyorum sabırla.
Ennecim,
Elbette yanıt verebilirsin..ben san katılıyorum zira.
Eceee,
Enteresan..eskiden modernliğiyle bilinen şehrimde bunların olması.
Sevgili Su,
Bu görünüşte modern..içimiin ise bağnaza doğru olma sından kaynaklanıyor biraz da...değil mi ama?..birleştiremiyoruz kültürümüzü doğu ve batı ile..illaki birşeyin aşırısı olmak istiyoruz.
Bernacım,
Ah vah diyip durdum okurken yazdıklarını..
Sahi bize neden bakan yok ki acaba?
Melda Hanım'a da yanıt verebilir miyim?
Bakın, SSK Kanunu der ki haftada 45saat çalışacaksın. Buna göre ücret alırsınız. Eğer özgürlük varsa, ben namazımı kılacağım diyorsa bir işçi, işveren de bunu onaylıyorsa (işini aksatmayacak şekilde) o zaman ücretinden kesilmek şartıyla kılsın namazını.
Tuvalete herkes gidiyor Melda Hanım, bu bir zorunluluk. Ama herkes namaz kılmıyor ki. (Kadınlar Cuma Namazına gidiyor mu?) Namaz kılanla kılmayan aynı ücreti almamalı diyorum ben, çünkü iki kişi de bu kararı özgür iradesiyle veriyor ve işini aksatmıyorsa, işveren de olur diyorsa böyle olmalı bunun kuralı.
Şimdi ben soruyorum, ücretinden kesileceğini bile bile kaç kişi işyerinde namaz kılar? Kaçı kazaya bırakıp akşam toplu halde kılar? Dürüstçe yanıt verin buna lütfen.
Sevgili Sİyah Ulan,
Öpüşsün öpüşsün elbet..benim de istediğim o ama doğru bulamadım hem öyle hem böyle..işime geldiği gibi..
Bu işime geldiği gibi durumlar yüzünden kutuplaşma olmadı mı? Yoksa eskiden bizim yazlıkta kuran kursuna giden cocuklar denize girerdi..bir ortak payda vardı..şimdi o kalmadı hiç hemde.
Üzüntüm odur.
Sevgili Melda,
Enneye dedin belki ama o sigara molaları da yakında sona erecek..o zaman ne olacak?
Ennecim,
Bende istemeden karıştım sizin tartışmanıza idare ediver hehe.
çok zorlama omadı mı bu enne? blog yazarken kimse işverenden çaldığını düşünmüyor.
daha fazla birşey söylemek istemiyorum. herkesin dini, yaşantısı kendine. hepimiz sadece kendi yaptıklarımızdan sorumluyuz ne de olsa.
Ah ahhh... Söyleyeceğim çok şey var da...
Sevgili Melda,
Karıştım ama..pek zorlama görünmüyor..hem blog yazıp hemde cumaya gitmek..diğer bir bakışla biz sadece blog yazıyoruz o zaman..madem herkes istediği kısmını pratiğe geciriyor bu işin..
Konunun buralara gelmesi üzücü tabi...
Özlemcim,
Çok şey var da..ancak bu kadarını söyleyebilir durumdayız..
Akp hükümetinin tetiklemesi ile birlikte büyüyen; karşı görüşler ve farklı yaşam tarzları arasındaki tahammülsüzlük sınırının ne kadar tehlikeli bir boyuta vardığı bu paylaşım alanında bile ortaya çıkıyor. Öyle bir uçurum koyuyoruz ki araya kapalı kızlar saçını boyatmasın, araba sürmesin, okumasın, öpüşmesin boyutuna geliyor durum.Kadının yanındaki erkek onun inandığı dine göre ona helal ise açık alanda öpüşmesinin ne mahzuru olabilir. Bizler sevelim sevilelim sevişelim ama kapalılar sakın yapmasınlar böyle şeyler. Tanyacım hayır yanlış değilsin doğru biliyorsun dinde sevgili olayı haramdır. Ama bu o kızı bağlar. Dini değil. Her gördüğümüz kapalı kızın davranışını dine yüklemeyelim. Birbirimize daha fazla hoşgörü gösterelim. Bu yazının altına yorum yazan blog sahiplerinin çoğunun takip eden biri olarak hepinizin okumuş aklı başında dünya görüşü geniş insanlar olarak biliyorum. Sizler de bu kadar hoşgörüsüz olursanız....Bu ülkenin aydınlık yarınlarından umudumu kesmek istemiyorum.
Sevgiler.
Tanyacım selam;
Söylediklerine %100 katılıyorum.Eğer bişeye inanıyosan ister din de ister doğa de ne olursa olsun,onu tam anlamıyla yapmalısın.Çok arkadaşım var aslında kapanmak isteyen ama şu anki hayatından da vazgeçemeyen..Ama dinlerini bile anlamayan kişiler,başını örtüyorsan tamamdır,heryerini açarsın kafa kapalı ya...
Ben herzaman başı örtülü insanlara saygı duymuşumdur,herkesin kendi tercihir.Ayırmam da..Ama ne zamanki göğüsleri çıktı diye kızını okuldan alan insanlar duydum,kaşları aldırmaya bile günah diyen insanı duydum,ölen birinin 40 ında sırf erkekler var,sesimi duymasınlar(KADININ OKUDUĞU KURANDAN HANGİ ERKEK TAHRİK OLUR Kİİİ???) diye kuran okumayanı duydum...Ne bileyim ağır şeyler yazmak istemem ama ,soğudum,uzaklaştım,şaşırdım,üzüldüm..
Herkes kendi tercihini yaşar,kapanmak istemiyorsan ayakta durup direnmelisin,savaşmalısın.İnsan kendi kandırır ki yanlız..Neyse,herkes kendi doğrusunu yaşar,insan bi kendine yalan söyleyemez..
Jet sosyete insanlar nasıl kendilerini salt bir gruba ait olmak için bilmem kaç dolarlar verip bilmem ne gurularına umut bağlıyorlarsa bu converseli gencin ve öğle arasında cumaya giden adamın yaptığı da aynı şey. Haklısın Tanya rahatsız olmakta. Malesef çoğunluktalar. Ama şimdilik!
@Tanya's;
Kutuplaşmanın tek nedeni insanların diğer insanların yaşam tarzına,doğrularına,yanlışlarına saygı duymayışımız. Eğer bana girdiğim ortamların çoğunda alkol kullanmadığım için "uzaylı" gibi davranılıyorsa, işyerimde cumaya gitmeden abdest aldığım yer bir (!) nedenle kapatılıyorsa ya da insanlar artık kadınları türbanlı türbansız diye ikiye ayırıyorsa kimse bana anlayıştan, hoşgörüden bahsetmesin. ben ne akp sempatizanıyım (çoğu icraatini de beğenmiyorum hatta) ne chp'liyim ne şuluyum ne buluyum. benim tek savunduğum ve istediğim şey insanların artık bu önyargılardan, yaftalamalardan kurtulup diğer insanların hayatlarına saygı duyması. bırakın herkes istediği inancı,görüşü,düşünceyi istediği gibi yorumlayıp öyle yaşasın hayatını..
oooo
sevgili, amma da konu yapmışsın canım....
herkez de uzun uzun yazmış önce okumaya başladım sonra sıkıldım açıkçası. ben de görüşümü yazmak isterim.
Öncelikle kadın neden başını kapar: zira dinsel, ziynet yerlerinin örtünmesi bildirilmiştir.. Dinsel talimatı bu şekilde uygulayan kişi diğer konularda da gerekli ehemmiyeti göstermek zorundadır diye düşündüğün için sana garip geliyor. E tabi bana da garip geliyor. Bu şeklide örtünmenin amacı, kadının erkek gözünde her ikisinin de bir takım olumsuz duygular içine girmemesini temin içindir. Peki, saç örtünüp, vücut hatlarının tamamının en sarih şekilde görünmesinin temini uygun mudur, hayır değildir. konu bu kadar basit.
Öte yandan bakın ne de güzel tartışabiliyoruz,"canım bırakın isteyen istediğini yapsın diyebiliyoruz, ki bu da nortmal olan. Zira laik bir ülkede yaşama lüksünü kullanıyoruz. Ya teokratik bir ülkede, olsa idin acaba bu şekilde bir konuşma ortamı bile mümkün olur muydu ???
Mesela benim kulağımda birden fazla küpe ve kolumda döğme var, artık çok sıradan olmasına rağmen bazıları şeytan görmüş gibi oluyor hatta çocuklarına da şeytanürracim gibi gösteriyorlar, demek ki insam bazı şeylere şaşırabiliyor.
Sende normal bir şaşma içindesin...
Neyse yahu,.... uzattım...
aslinda benim sasirdigim postlarinin yarisinin konusu ask olanin bunu basinda ortu var diye baskasina yakistiramamasi
yok yok asil konu basi ortuluyken poposunun ortada olmasi bence, tutarlilik ariyor insan biraz...
ya oyle deme Tanya' cigim yaaa :) Buralara gelsen, neler gosterecegim de ben sana! Buradaki kutuplasma inanilmaz asil, biliyorsun burada kocaman bir cemaat var, cemaat evleri var, o evlerde kalan, egitim alan var, var oglu var...
yani bir orada yok, uzak yok bu konuda. Aman kutuplasalim da birilerinin ekmegine yag surelim, enayilik iste, adamlar istedikleri gibi yonlendiriyorlar bizi. Carp topla bol cikar, elinde hicbirsey kalmaz, kalmadi...
Ama
benim hala umudum var...
Sevgi yok sevgi, nifak var. Anlarlar ama islerine gelmez. Dert ortu degil, ortunun simgelesmesi, politikaya alet olmasi. Din ve politika karisti mi olacagi budur.
Icin disin bir olacak, kafada ortu, ayakta amerikan mali converse, popo ortada olmuyor a canim.
cok dogru demissin, bir tek sen mi diyorsun sanki? demeyenler utansin.
Ask ve sevgi hep var bu blogda, Tanya' nin yureginde... Sevgisizlikle ne ilgisi var bu yazinin allasen? Yapmayin allah askina...
Sevgiyle kucakliyorum seni Tanya...
bu konuda sana malesef katılamıyorum.insan başını örtünce tüm dünyevi şeylerden elini çekmelimi?
asla hayır.
çünkü binde allaha inanıyorum başını kapatanda.
onun baş örtüsü bir tercih.asıl başını kapatıp kenara çekilip bana canavar gibi bakan tiplerdense sevgilisi kolunda elinde sigara gotic giyinmişbaş örtülüler beni daha mutlu ediyor.cuma namazı zamanı arıyacaksan adam cumaya gidicem demiştir.alışverişe gidicem diyemezya.cuma günü her şey namza göre programlanır.cuma namazları kılınan bir toplulukta yaşayarak söylüyorum bunu.bunlar reklam değil.sen asıl reklem ve zorlamayı görsen küçük dilini yutarsın heralde.
Tanyacım,
Bursa modern falan değil,aksine öyle kapalı ki ortada sıkışmış kalmış bir şehir bu şehir.İstanbula bu kadar yakın olan bu şehir nasıl gelişmiyor hayret dimi.cuma namazı olayı abartılmış durumda ayrıca bursada.özellikle firmalarda cuma vakti kimseyi bulamıyorsunuz,iş acilse yandınız.bu konu yaz yaz bitmez.geçenlerde bankada tam sıram gelmişken bir bey yaklaştı,benim işlemimi yaptırmam lazım çok acil öne geçsem dedi, benimde vaktim çok değerli ama ne olacak ki 10 dk kaybetsem dimi? ben böyle düşünürken adam beni yana iterek cumaya geç kalıyorum deyip önüme geçmezmi aa bende açtım ağzımı yumdum gözümü hayretler içinde,pes dedim pes!!!başları sımsıkı kapalı,uzun etekleri hatta kara çarşaflarıyla parklarda sallana sallana spor yapanlarsa evlere şenlik.onca erkeğin arasında memeler,totolar sallanırken hele birde güneş vurmuşsa... kuytu köşelerde yaşananlarsa iğrenç ötesi,hep de bizim tüylü dost yakalıyıveriyor ha haa.
bütün bu tartışmalarda bana enteresan gelen şey, dinle arasında belli bir mesafe olanların ya da nasıl denirse artık, dindar olanlara "islam öyle demez böyle der, biz böyle okuduk" diye resmen fetva vermesi. bu bana kendi içinde çelişkili geliyor. karşı taraf hayatta önceliği dine vermiş, siz vermemişsiniz. ama kendinizi anlatmak için yine dini referans veriyorsunuz ve karşı tarafa bakınca ilk fark ettiğiniz şey din. belki ortak bir dil olsun diye; ama aslında bir tepeden bakma hali var. hele hele acıdığınızda. hayat dolu ama başı örtülü genç bir kadın sadece "kurban"mış gibi. kurbanlaştırıyor, acıyorsunuz. peki ya erkekler? baş örtüsü yok, onları parmakla işaret edemiyoruz. e onların hiç mi beyni yıkanmıyor? hür irade bi tek onlara mı bahşedildi? yoksa onları kalabalıkta fark bile edemiyor muyuz? yani aslında farkında olmadan kadınlara ayrımcılık mı bu, değil mi?
islamda tam 12 mezhep var. bir şafi "köpek günahtır" dediğinde, "islamda öyle bi şi yok, hani ben okumadım" diyebiliriz tabii; ama o da bize "hangi islam" der. heralde şafilik de yozlaşma değil? dindarlık homojen değil, din de. kerbela yaşanmazdı yoksa. benzer şekilde, o kız çarşaflı bir kadına nasıl bakardı, onu da merak ediyorum. ayrıca protestan rahipler evlendiğinde katolikler hepsinin cehennemde yanacağından çok emindi; ama yüzyıllar sonunda iyi geçinmeyi öğrendiler. yani din organik bir şeydir; hele islam yoruma açık bir şeydir. suyunun çıktığı durumlar tabii ki mevcut; bunu zaten biliyoruz. ondan bahsetmiyorum. benim derdim günlük hayat ve vapurdaki kız.
benim dinle alakam sıfıra yakın, dini kitap değil teolojik yorum okurum. ailem de öyle; ama çıkıp da "doğrusu budur" deme cesareti bulmam kendimde. bu anlattığınız sahnelerde de çok iktisadi bir tablo görüyorum ben. bir genç görüyorum, kadın görüyorum, belki göçle bu şehre gelmiş 2. kuşak biri görüyorum, belki parayı sonradan vurmuş yeni zengin birini görüyorum... sosyoloji, tarih, ikrisat... geçişken şeyler. kimlik konusu daha da zor.
iktisatta "ceteris paribus" diye bir kavram vardır; diğer her şey sabit kaldığında bir tek değişkeni değiştirdiğinizde kullanılır. ama maalesef bu teoriktir. yani hayatta diğer şeyleri sabit tutarak tek bir değişkeni değiştirmeniz, gözlemeniz mümkün değil. o kız da orda sadece "başörtülü kız" değil. herkesin binbir kimliği, adı, sıfatı var. ben özellikle din konusunun kadınlar üzerinden konuşulmasından müthiş rahatsızlık duyuyorum. "ama türban politik bir sembol". ee, erkeklerde yok, o zaman onlar apolitik mi? dindar kesim kadınları politika neferi yaparak CHP'nin yıllardır beceremediğini mi becermiş yani? :) bi gün uyandık ve türbanı mı fark ettik? tarih kitapları 1938'den sonrasını anlatmayan bir milletin çocuklarıyız. 3 darbe gördük, lise mezunlarının haberi yok. ne oldu niye oldu, bihaber yaşıyoruz. kardeşim, 17 yaşında, özalı bilmiyor.
gerçekten, bu konular o kadar basit formüllerle çözülmüyor. sosyologlar tonla kitap yazıyor; hala da yazıyorlar. uzattım, kusura bakmayın. ukalalık olarak da anlaşılmaz umarım. gecekondu ve varoşlarda toplumsal dışlanmayla ilgili bir projede 10 ay çalıştım, ayrıca kalkınma ve yoksulluk konularında yükseklisans yaptım. hala bu tür tablolara bakınca bir tane cevabım olamıyor; cevaplarım hep artıyor. o yüzden bu tek ve kesin cevaplılık beni üzüyor.
Sevgili Heidi,
İslama göre inançta günahta gizli olmaz mıydı?..nerede kaldı..gizlilik esası..nerede kaldı iman?
Biz öpüşelim koklaşalım..onlar öpüşmesin durumu yok ki...ben kendi cevremde ön sevişme şeklinde vapurda öpüşen kimse tanımıyorum..genel ahlaka aykırı diye düşünüyorum...artık konuşmak dahi istemediğim ama hepimizin bildiği malum durumlar.
Belki seni hayal kırıklığına uğratmış olabiliriz ama aydınlık yarınlar siyasi simgelere veya yeşil sermayeye yakın duranlara hoşgörü göstermekle gelmeyecek ki..
O yüzden sen umudunu kesme..
Sevgili Emily,
Sanırım yazıdan en doğru cıkan anlam senin yorumun olmuş..ben sadece inandığımız değer..her ne ise ...onun arkasında durmalı diyorum..herşeyi yarım yamalak değil..tam yapmalı diyorum..
Senin sözünü ettiğin radikaller zaten işin en karanlık tarafı..ama inancım bizler gibiler oldukca..bir noktada durmak zorunda kalacakları.
Sevgilerimle,
Özgürcüm,
Her geçen gün artarlarken..bizler küçük bir eleştiri yapınca..ondan bile rahatsız olan ciddi br grup var.
Bende şimdilik olduğuna inanıyorum..akıl bali olacaktır.
Sevgili Siyah Ulan,
Benim de gönlümdeki..herkesin saygı ölçüleri cercevesinde kendi doğrularını yaşamaları...ama saygıyı kaybettikce kutuplaşıyoruz..kutuplaştıkca saldırganlaşıyoruz..
Ben demokratik bir ülkede yaşamak istiyorum...genç kızlar sırf özgür iradeleri ile başını örtüp birde fingirdeyecek diye iran olmak istemiyorum...ama okuduğum yorumlardan maalesef herkesin hayatından pek memnun olduğunu görüyorum..
Sevgili,
Örtünmenin amacı tahrik unsuru olmaktan uzaklaşmaktır..benim bildiğim...ama içini gösteren elbise ve sevişgen bir bünyede buna zaten gerek yok diye düşünüyorum bende..
Dediğin gibi..bu posta yorumlarını bırakabilen tüm türbanlı kızlarımız..farkında değiller ama laik bir devlette yaşadıklarından bu kadar özgürce tartışabiliyorlar...ama anlayana...
Çoook
Sevgili Zerrin,
Postun konusu aşkı türbanlıya yakıştıramamak değil..inandığın ve yaptığın arasında bağlantı olmaması idi aslında...kacırdın sanırım konuyu..yada fikri sabitledin?
Nesecim,
AH ah biliyorum.. biliyorum..evler..yıkanan beyinler..çok fena...
Yahu ben postta anlatamadım işte..tutarlılık bu mudur..inanç bu mudur?...herkese söylenir mi diye..adım hoşgörüşüz ve sevgisize çıktı ama dert değil..belki birileri birşeyler anlar ve dönerler...hehehe...
Neşecim..benim hep umudum var...
Sihirlicim,
Ah..benim yaşadığım yerde...hiç birşey cumaya göre ayarlanmazdı..cumasına giden gider ama bunu reklam etmezdi..kimsenin bilmesine gerek yok zira inançını.
ben türbanlı kızlar ve gothic gezsinler kısmını biraz ütopik buldum acıkçası..inancı uğruna kıyafetini değiştiriyorsa bir insan..biraz da tutarlı yaşamalı hayatını..artık sevgili peşinde olmamalı da daha ziyade belki bir ayet okumalı.. namaz kılmalı..az da olsa tutarlı yaşamalı yaşadığı şey her ne ise.
Ben bunlara şaşırdıysam senin örnekleri görünce küçük dil falan kalmaz bende demek ki..
Burcucum,
Yahu ben bıraktığımda moderndi Bursa yahu... ne ara bu kadar yobazlaştı..bağnazlaştı...
Bankadaki adam iyimiş ama..bak bu hallere geldik..onu marifet saydıran bir zihniyet var zira..cumaya gidersen önceliklerin olur..işin görülür..
Aaaa Burcu..yanlışlıkla eksik yayınladım yorumumu...yoksa sizin tüylü dostun hasrası olduğumu söyleyecektim..bulur cıkarır onlar gizli saklı herşeyi hehehe.
Sevgili Deryik,
Erkekleri de işaret ediyorum ben..eşleri olduğunu umduğum kadınlar yanlarında kan ter içinde kalmış..kafaları kapalıyken bu ılımlı islam erkekleri atletleri ile kasketleri ve haşemaları ile geziyorlar..eşlerinin ellerini tutmuş..bunu da tasvip edemiyorum maalesef...zira o erkektir kadına baskı ile başını kapattıran ama kendi her türlü ameikanvari giyim tarzı ile ortada..yine tutarlılığa geliyorum belki ama..benim görüşüm bu.
Ben bu postta dini kadın açısından yazmadım..iki örneğim vardı..cuma namazı örneği..erkek egemen bir ülkede artık duymaya alıştığımız bir cimle imiş..ama ben hiç farketmemişim.
Din ile bağım benimde teoriktir..okudum ve biliyorum gereklerini..o yüzden sizin gibi ortada bir hüküm veremeyişim..o yüzden iman da günahta gizli olmalıdır diyorum.
Verdiğiniz bilgiler çok kıymetli..ukalalıkta değil..konunun çözümsüzlüğünün..belirli bir neslin apolitik yetiştirilmiş olmasının altını cizmişsiniz...haklı olabilirsiniz..
Ama benim bazı konularda genellikle tek ve kesin yanıtlarım vardır..arkasında durabildiğim.
Sevgilerimle,
ben ortada bi hüküm vermedim ve merak etmeyin, benim de arkasında durabildiğim görüşlerim var. o görüş de bu işin, bence, siyah ve beyaz kadar keskin olmadığıdır. bu yanardönerlik, her nabza göre şerbet vermek değildir. dinin, sosyolojinin, ya da genel olarak sosyal bilimlerin matematik gibi iki kere iki dört olmadığını düşünmemdir. çok haksız yere yanlış anlaşılmışım, toptan geri alıyorum.
Sevgili Deryik,
Almayın geri söylediklerinizi..bakış açısıdır bu..farklı görüşler olmalı ki toplumlarda gelişebilelim..
Ben sizi önyargı ile okumadım..çokta bilgilendirici buldum yazdıklarınızı..sadece benim görüşümü yansıtmadıklarını belirttim..herkes istediğini yazıp çizerken çok görmeyin bunu bana..hemde kendi bloğumda.
"Bursa moderndi ben bıraktığımda ne ara bu kadar yobaz olmuş"
sizin için dinini yaşayan her insan bağnaz,yobaz...bence sizin dine ve dinin gerektirdiklerinin azıcık ta olsa yapılmasına tahammülünüz yok...bu cümle sadece bunu anlatıyor...
Sevgili Sevgi,
Benim ananem, babanem de dinlerini yaşadılar..hemde çok güzel..keyifle..saldırmadan..hırpalamadan..başları örtülüydü onların da...bir şeyi sembolize etmek için değil de daha ziyade..dinin gereklerini yerine getirmek için...gösteri için değil de..yaradana tutkularından..
Yobazlık ve inanmak arasında ince bir cizgi olduğunu düşünüyorum ben..biraz kacırınca ayarı da yukarıdaki gibi hırçınlıklar çıkıyor ortaya...
Benim gönülden inanana saygım sonsuz.. ama inanıyorsa insan karşılıksız koşulsuz sevmelidir de..ama benim gördüğüm blog okurlarından..inanıyorum diyen herkes fazlasıyla düşmanca..
İşte bu en acıklısı.
Ay Tanyacığım
Oku oku içim çıktı..Ama yazmadan da edemeyeceğim açıkçası...
Şimdi ben sana bir hikaye anlatacağım..
Hikaye kahramanlarından biri benim kuzenim..Diğeri melek annem ve annemin amca kızıydı..
Bu kuzen seneler önce (ki şu an benim yaşımda kızı var adamın)Flower power zamanlarında,içkisini içen,Che'yi savunan ama büyüklerine saygılı,çevreye duyarlı bir adamdı..
Ne oldu ne zaman karıştı bilmiyorum..Bunu Fetullah'ın cemaatine aldılar bir şekilde...Sonra bu adam kafayı yedi..Saçma sapan davranmaya başladı..
Bir gün annem ve amcasının kızı yazlıkta otururken bu kuzen geldi..
Ve ikisinlede tokalaşmadı veya elini öomedi..Birde utanmadan açıklama yaptı..Sapıkça,hadsizce...
-Efendim nikah düşermiş..
O zamanlar 12 yaşında falandım pek anlamamıştım ben..Ama annemlerin alı moruna karışmıştı..Çok kızdılar ve küstüler tabii..
Ne kadar kötü olduğundan bahsettiler..O bebekken altını temizlediğinden askere gidene kadar baktıklarından bahsettiler..
Ama maalesef bu akrabam böyle aptalca bir inançla bunları söyledi..
Benim için maalesef böyle art niyetli düşünen bir insan bana akraba ve kuzen olamaz..
Bütün ilişkimi kestim...
Çünkü anlayamadığım o kadar şey var ki...
Kendince Allah'a inanan bu adam bana geçenlerde telefon açıp Türkan Saylan hakkında ileri geri konuştu..
Ölen birinin ardından konuşmak günah değilmiydi..
Şimdi onun babası yani eniştem ölse..Bende arkasından sallasam ne kadar hoş olur ki..
O yüzden ben ne o asimile olmuş kızı savunurum nede kendi akrabamı..
Malesef bunlar körü körüne aklını kullanmadan bir şeylere öylesine yapan insanlar...
Cevap bile yazma canım bu konu seni çok sıktı biliyorum..
Sevgiler
Şebocum,
Anlayamadığımız senin kuzen gibi adamların "hoşgörü"müze sığındırılmaya çalışılması..Bizim hoşgörüde de yer olmayınca bu tip insanlara bizlerin kötü olması..
Hep konuştuğumuz o 2 kişiden 1'i benim postun ilgili yorumlarını okuyunca çıkıveriyor ortaya..yakın cevremize endişeli gözlerle bakmaya gerek kalmadı..neredeyse 2 kişiden 1'i düşmanca tavır takınmış..aramamıza gerek kalmadı hahayt.
Öpüyorum kocamna.
Yorum Gönder