Çarşamba, Aralık 31, 2008

Yaşasın 2009!

2008 sevgili ve benim için çok güzel gecti..ufak tefek sıkıntılarımız oldu ama daha iyiye işarettirler diye algılayıp gectik gittik...çok güldük..çok eğlendik...çok gezdik..çok yedik içtik..daha çok aşık olduk..bolca dostumuz oldu...eskiler gitti bazı bazı..yeniler eklendi...en güzelinden...en şahanesinden..şimdi 2009 u bekliyorum heyecanla..bana neler getirecek..kutusundan neler cıkacak diye..ve yine eminim..hayat bana en güzel şeyleri sunacak..öbek öbek..herkesle paylaşayım diye...keyifle yaşayalım diye..

Hepimize Sonsuz Keyifli Yıllar!

PS-Bu gece Sebolarda olacağız..bloğumda bahsettiğim herkesi çok kıskanan..üşenmeden telefon edip vırvırlanan canım Tugba'da bizimle olacak..yine çok sevdiklerimizle...bol keyifli bir partide olacağız..parti bizde olsaydı hepinizi davet ederdim...ama bilmem Şebo ne der bu işe...hahayt..

Pazartesi, Aralık 29, 2008

İki insanın mutluluğuna ortak olmak.

Bu haftasonu çok keyifliydi..çok kıymet verdiğim iki insanın mutluluğuna ortak oldum..keyif ettim..beraberce keyif ettik...biri Şebo..biri Sevgili..


Canım Şebomla daha önceden randevu almış olduğum Pronovias'a gittik..her zamanki gibi fazlasıyla güldük..hopladık zıpladık..ben utanmadan tuvalet denedim...duvak taktım...Şebonun mutluluğuna ortak oldum...sevindik..ağladık..detayları Şebo anlatacaktır çok yakında...



Pazar günü ise evde kokuşma günü ilan etmişken...kurtlanan Sevgili ve ben...Sevgilinin tren odasını düzenlemeye karar verdik...Sevgilinin sağlam bir tren kolleksiyonu var..ama hepsi kutuların içinde..koli koli..bir dolap olsa dedik..incecik olsa dedik....ve hemen yaptık..dolabı ve trenleri ile çocuklar gibi şen sevgilinin resmi de aşağıda..trenlerini artık sergileyebileceği için de pek gururlu...
Bende bu hafta sonundan pek mutlu..deli dolu...herkese süperinden iyi haftalar..

Perşembe, Aralık 25, 2008

Erken Yılbaşı Partisi

Dün gece bizim evdeydik.......Erken bir yılbaşı partisi...dostlarla...cok güldük..çok eğlendik..çok içtik..çok keyif aldık...kimler mi vardı?...kadro şahaneydi...Tugba...Sebo ve sevgilisi...AslıCin...Seden...Tubik ve Cenk...Elbette Sevgili ve bendeniz ...ay bu kadar mı çok güler insan...insanlar bu kadar mı yakın olur?..olurmuş..çokta güzel olurmuş.

Yukarıdaki fotoğrafta bi ben yokum..


Şebocum her sene gönderdiği kartları ve lösev yaka iğnelerini elden getirdi bu sefer...Aslıcım bayıldığım şahane muglar getirmiş...Sedenciğim süpersonic bir melek çantası...Tugbacımın aldığı türk yunan şarkıları..bayıldık bayıldık....yine gelin hep gelin....

Pazartesi, Aralık 22, 2008

Aşk ve trenler

Eğer bir adama aşıksanız..onu hobileri ile başbaşa bırakmayın..sizde dahil olun..kenarından ..köşesinden..sıkılmadan..o çok kıymet verip delicesine aşık olduğunuz adamın en keyifli anlarını yanlız geçirmesine izin vermeyin..hep destek tam destek..bu haftasonu geleneksel Marklin toplantısı vardı....sevgilinin kıymetli kolleksiyonun ve birçok usta tren severin dioramalarından kesitler sergilenen..gittik sevgili ile...çok keyif aldı sevgili..sevgili keyif aldıkça ben mutlu oldum...ben mutlu oldukça iyice keyiflendik...



Yukarıdaki tren aşağıda görüldüğü gibi sevgilinin kolleksiyonundan...


Ben sevgilinin üstüne tırmanırken..

PS-Ey Erkek anneleri bu konu ile ilgili anatema'da yazacağım hemen...hahayt..az sonra gibi oldu..

Cuma, Aralık 19, 2008

Barton'dan sobe işleri

Sevgili Barton beni sobelemişti gecmişte..en sevdiğim 10 yer konusunda...hem sobenin zor olması..hem tembellik sebebi ile ödevimi biraz geç yapıyorum...

En sevdiğim on yer aşağıda..aklıma geldiği sırada..önem derecelerine göre değiller.

1-Bizim ev...huzur bulduğum..sevgilinin kokusunu aldığım..en rahat uykularımı uyuduğum..en güzel dostlarımı ağırladığım..en çok kahkaha attığım...en..en en bi yerdir bizim ev...



2-Bagdat Caddesi...hayatımın büyük çoğunluğunun geçtiği yer..keyif için..alışveriş için...işim için..evimiz için...bir sıcak kahve ve dost sohbetleri için..tüm eş dostla karşılaşmak için..en güzel ayakkapları almak için...posttan hemen sonra sanırım caddeye yürüyüşe gidiyorum...


3-Arabamın içi..güvende hissettiğim..kontrolün tamamen bende olduğu..istediğim müziği dinleyip..böğüre böğüre şarkı söyleyebildiğim tek yer...


4-Halki...Sevgili ile evlendiğimiz..sayısız anımızın olduğu...çocuklarımı büyütmek istediğim ada...Istanbula bu kadar yakın ama bir o kadar da uzak tek yer...
5-Atina ve Yunan Adaları......kendimi bu kadar evde hissettiğim...popolarına karanfil sokulmuş koyunların olduğu kasapları ile..çöp suyu akıtan konteynırları ile....göz bebeğim...bayılırım sokakları arşınlamaya..yorulup bir uzo içmeye.. ile Atina...

Günde 3 kez sarhoş olabilip..ayıldığım...
nefis güneş batışları izlediğim...inanılmaz yemekler yediğim...Pireden ferry ile gitmeye bayıldığım Yunan adaları...


6-Rishikesh-Hindistan...kendimi bulduğum..sesimi dinlediğim..sessizliği dinlediğim...ganja girdiğim...her seferinda galiba bir daha gelmeyeceğim deyip tekrar tekrar gittiğim cennetten bir köşe...sevgili iyi ki götürdün beni buraya..iyi ki...
7-Bursa...annemle babamın yaşadığı..ilkokul ve lise hayatımın geçtiği...BAL'lı olduğum....ece ile gittiğimiz High-out...bartonu bu sayede tekrar bulmam...cumalıkızık..tirilye..yeşil..kozahan..arapşükrü..bizim yazlık... gençliğim yahu...

8-Prag...pasta evlerine..sabah ondan itibaren içilebilen sıcak şarabına...soğuğuna..kafka'sına...sokaklarına..jazına bayıldığım en güzel orta avrupa kenti...


9-Ayakkaplarımın durduğu yer..orası her neresi ise..kapatılmış balkon..bu işe ayrılmış bir oda...bayılıyorum ayakkaplara..tek tek bakmaya...dokunmaya...



10-Ofisim...her sabah sıkılmadan geldiğim...yaptığım işten keyif aldığım..hepsini çok sevdiğim iş arkadaşlarımla zamanımın neredeyse yarısını geçirdiğim yer..seviyorum burayı...
Şimdi sıra sobelemeye geldi...Seden...serrosum...Defdef'in annesi...meripoint...sebo.... zeya...ve ruhi bey amca...önüm arkam sağım solum sobe..saklanmayan ebe..hadi bakalım dökün eteğinizdekileri..içinizdekileri...

Perşembe, Aralık 18, 2008

Beni bugün çok mutlu edenler

Ofiste çalışıyorum..birden bugün beni neler çok mutlu ediyor dedim...hemen bir liste yaptım...sizinle paylaşayım istedim..sizde düşünün bakalım sizi ne mutlu ediyor.
*Söylemekten hiç sıkılmadığım hep iyi ki var dediği Sevgilim.


**telefon saclı Defdefin annesi Tugbacığımın gönderdiğin Vespa ve asıl üzerindeki kart..



***Kırmızı ayakkaplarım
****Kolumdaki saat...sevgilinin aldığı...


*****Deli Kerem...AFS sınavını kazanmış...cumartesi mülakata giriyor..iyi enerjilerinizi sizde gönderin...ben gönderiyor olacağım...


****** Ve iyi ki varız...iyi ki yaşıyoruz bu hayatı...sevinçiyle..üzüntüsüyle ama hep üzüntüleri silerek...keyifle hatırlananlarla...

PS- Bugün bir Leo Buscaglia hali içinde olduğumu bende farkettim..idare ediverin hahayt...

Salı, Aralık 16, 2008

Rejansta yemek yedikten sonra müşterisi az bir barda başbaşa kafe konyak içmek

Dün gece sevgili beni daha önce nasıl olupta hiç gitmediğim Rejans'a yemeğe götürdü....aman yarabbim..yemek seçimlerini de bize servis veren sevgili Uğur'a bıraktık mı?..ortaya cıkan manzara nefisti...votkası..saladrusu...yanına kattığım parmaklarım...rus mantısı çorbası...nefis yemekler....kendi yapımları ekmekler...


Kemal Atatürk'ün yemek yediği masa..belki de dansettiği ahşap tahtalar...keyifli ortam...ah o keyifle yudumlanan votka....bir kadehte barton şerefine...



Deli deliyi bulur derler ya Uğur'u da kendimizden saydık....Sevgili Uğur 1996 yılında Türkiyenin en iyi garsonu seçilmiş...97 ve 98 senelerinde bizi yurt dışında temsil etmiş..nevi şahsına münhasır bir "dost"...masadan ve gözlerden elektrik alırsa muazzam olduğunu söylüyor ama bence hep muazzamdır...tam 4 kez soracağı sorulara doğru yanıt vermemiz durumunda masadan hesabı almayacağını söyledi..biz maalesef soruları bilemedik..hay allah..tüy nidaları arasında...son derece keyifli bir akşamdı..her zamanki gibi bana bu geceyi yaşatan sevgiliye teşekkürü borç bilirim.


PS-Merak edenler yemekten sonra müşterisi az bir barda başbaşa kafekonyak içemedik zira ben bir dünya votka içmiştim...ancaaak evde şampanyamızı patlattık her zamanki gibi..

Ortak Bi yer açıyoruz!

Biri "anne" diye seslenmezse bana birkaç saat, kimbilir belki de deliririm. İşte tam da bu yüzden ana temayla temas içerisindeyim.

Anatema'da ben ve altı kişi daha, paylaşacağız. hayat daha neşeli, daha kolay, daha çekilir olsun, bir sürü kadın bir araya gelsin ve her şey daha "çiçek gibi" olsun diye yazacağız. çiçek gibi olsun her şey. su gibi olsun. hepimizin hayatın renklerine, ipuçlarına ihtiyacı var. bu site bu yüzden yedimizden hepinize...

Ben fasulyeden yedinci anne aday adayı..bıyık altından gülünen..."ya evet yaparsın belki"..."hmm ben de doğurmadan böyle konuşuyordum"..."görürüm ben seni" denilen...denilirse denilsin..doğurmadan önce konuşayım da..nasılsa doğurduktan sonra göreceğim diyen...

Yedi kadının uzaklarda olanıyım ben, Meksika Körfezi' ne yakın olanı. Eteğinde yosunlar, saçlarında martılar, içinde binbir renkli balık olanı! Balkonunda şeker pembe begonvili olanı...

Ben adı gibi özgürlükle kafayı bozmuş, ama çocuktan sonra bir de güzel ağzının payını almış olan kadın. Şimdi minik kelebeğimle birlikte öğreniyorum gerçek özgürlüğü, sabretmeyi ve koşulsuz sevgiyi.

2004 temmuz'unda oğlum doğdu. onun uyuduğu saatlerde, aklıma takılan şeyleri, dünyada olup bitenleri internette bulmaya çalışırken arkadaşım bana bi blog gösterdi. o günden beri, kayda değer bulduğum ayrıntıları bloga işliyorum. o blog sayesinde bir araya geldiğim 6 kadınla şimdi ortak bi yer açıyoruz.

Gidilecek yerler, önerilecek deneyimler, okunası kitaplar, yenilesi yemekler var. Çocuklu bir normal ya da belki anormal bir hayat var umut ettiğimiz... Bizde eksik kalanların burada doldurulması umudu var kısacası...

Pazartesi, Aralık 15, 2008

İyi ki Doğduuum!

Bugün benim doğumgünüm..tam bir haftadır sevgili ile hergün kutluyoruz..iyi ki doğdum diye böğüre böğüre...her bir gün diğerinden daha keyifli..daha eğlenceli..ama en güzeli yaş ilerledikce benim içimdeki cocuğun gençleşmesi...ve bu deliliği sevgili ile..dostlarla paylaşmak...Oh be iyi ki doğdum...

Cuma, Aralık 05, 2008

Bayram..reklam..annemler...

Önümüzdeki hafta uzun bir tatil...bayram...benim her sene içimi buran..fazlasıyla üzen bir bayram...kesilen hayvanların etlerinin eskilerde olduğu gibi fakire fukaraya dağıtılmasından ziyade artık bir gövde gösterisi haline gelmiş bir vahşet...faydalı bir iş olsun dilerseniz..belki hayır kurumlarına bağış yapmak çok daha insanidir bu bayram...yada aşağıdaki gibi ipini kesip salıvermek ait olduğu yerlere...


Bu postu fırsat bilerek iki de reklam yapmak istiyorum.


Yukarıda hand made kaskının içinde kafasının resmi bulunan bizim deli Seden artık blog sahibi. Ahada şurda..lunaparka hoşgeldiniz.
Bizim Barton'un aşklarından muzdarip biz eşine dosuta hızır gibi yetişen..yolu ışık olsun babası "İsmail Hakki"nın eski dostu Ruhi Bey amca da blog acmış...beraberce Barton'un aşk ve aşk üzerine irdelemelerini eleştiriyoruz..kah şen kahkahalar atıyoruz...kah düşünüyoruz... Ruhi Bey Amcanın blogu da ahanda şurda.
Annemler geliyor yarın..her bayram evde oturup misafirlerini bekleyen annem ve babam bu sene bayramın en büyük misafirleri..yılbaşı kukileri yapacağız annemle..tereyağ..tarçın hazır...bayram sabahı erkenden kalkıp kurulacağız kahvaltı masamıza..sıcak caylarımızla..uzundur özlediğim bir bayram sabahı yaşamak için...keyifle ve kansız...

Çarşamba, Aralık 03, 2008

Çok üzülüyorum

Sevgili şurda yazmıştı....Göztepe'deki meteoroloji binası yıkıldı..şimdi geceleri eve giderken önünden geçiyorum ve yıllardır meteoroloji binasını evleri bellemiş kirpi aileleri..öbek öbek göç ediyor...nereye hemde... yan apartmanın beton bahçesine...içim açıyor..heryeri umarsızca betonlaştırıken...zaten neredeyse hiç kalmış doğal yaamı bu kadar tahrip etmek bize mi kalmış?..hele de bu işlerde mevcut hükümetimizin katkısını da düşündükçe..bu mudur canlıya saygı diyorum..kendimizden vazgecerek...artık o 50 katlı binalar yüzünden güneşten mahrum kalacağımızın bir önemi olmayarak...ama o kirpilere çok üzülüyorum...yurtlarından..evlerinden bir greyderle atılmalarına içim acıyor...

Yukarıdaki üzüntüme ek olarak ise..bu sabah iki kuş öldü..ofisimin camına çarparak...binanın dış yüzeyinin cam olması...yanıltmıştı onları..sıcak ülkelere gitme hayalleri...göçleri yarım yaldı..buz gibi bedenleriyle...beton binanın hemen dibinde...

İçim acıyor...

Salı, Aralık 02, 2008

Bomba Buluşmadan biraz kare

Gecen hafta Zeya yazmıştı..çarşamba gecesi bomba gibi bir buluşmamız oldu..Şebo , Zeya..ben..Defdef'in annesinin gelemediği..aman o gece kırk yıllık dostlar şeklinde güldük..içtik..yedik...Zeyacım bizi ikinci görüşü olmakla beraber eliyle koymuş gibi bizim eve geldi...aaa ikimiz de yaymışız....şen kahkahalar eşliğinde ve çok sarapla geceyi bitirdik..aşağıda da birkaç kare geceden..geç kalmış olsa da...





En kısa zamanda tekrarlamak üzere...Defdefin annesiyle birlikte...

Pazartesi, Aralık 01, 2008

Becerebilir mi insan?

Henüz hamile değilim..ama bazı kuşkularla birlikte yeniden anne olmaya sıcak bakar vaziyete geldim sayenizde..Hal böyle iken herşeyi okuyorum..bakıyorum...bu annelik hallerinde ise en çok ilgilendiğim konu "bezsiz bebek".."dieperfreebaby"..ütopik göründüğünü biliyorum..ama canlı örneklerini gördüm bunun..Hindistan'a sıkca gidiyoruz ya biz...son gittiğimizde bir Hintli evine davet etti bizi...bebekleri var..9 aylık...altının bağlı olmadığını gördüm...hemen sordum tabi..aa nasıl yani diye..."bizde fakirler bağlar bebeklerinin altını" dedi Ramesh..güzelce taranmış saçları ve kömür karası gözleri ile..."nasıl anlıyorsunuz ki?" dedim.."aa bir anne baba çocuğu ile ilgileniyorsa..ne zaman çişi kakası gelir..yüz şeklinden..vücut dilinden bunu anlar" dedi.."hmmm" dedim...benim olmadığı için pek çoğunuz bu yazıyı gülümser bir vaziyette okuyorsunuz biliyorum...ama bu kadar zor mudur gercekten cocukla iletişim kurmak? becerebilir mi insan bebeğin yüzünden çişinin geldiğini anlamayı?..yoksa kakasıyla oynamaya terk mi etmeli gerçekten?



Bu arada aylardan ocak..yaşadıkları ev oldukca soğuk ve bebeğin ayaklara dikkat..bizimkiler olsa zatüreden ölmez miydi?

PS-Bugün bana bu konuyu gönderdiği linkle hatırlatan Tugbacığıma teşekkür ederim.