Cumartesi, Aralık 31, 2011

Yaşasın yeni yıl!

Yeni yılın tüm bebelere kuru popo, mutluluk, neşe, uykusuz annelere uyku, bol mikterda keyif, ve ailelere de bol bol aşk getirmesini diliyorum ben.

Bundan güzel dilek mi olur!



Zaman ne hızlı geçmiş..

Yeni Yıl!

Yeni yıl umuttur, yeni yıl neşedir, yeni yıl keyiftir.

Umuyorum 2012 hepimize bol bol huzur, mutluluk, neşe, aşk ve her türlü zenginlik getirir.

2011'i acılarıyla geride bırakıp yeni gelen yıla dört elle sarılalım bence, ve en önemlisi 2012'nin her anından keyif alalım.

Nice mutlu senelere!



"İki adam, biri tek ayakkabı giymeyi seviyor" isimli çalışmamdan..

Salı, Aralık 27, 2011

İyi ki doğdun Mete!

Bizaz geç kaldım bu postu yazmakta ama olsun varsın.

24 Aralık tarihi bizim aile için çok önemli, tüm hristiyanlık alemi ile birlikte bizde Sevgili Mete'nin doğumgününü büyük şenliklerle kutlarız.

Bu seneki geleneksel şenliklerimiz Cengelköy'de Deniz Yıldızı'nda Yaptık, biz elbette 21'e kadar dayanabildik, oğlanın uykudan bayılmasından az önce terk ettik mekanı.



Bizim aile, bir eksik ve bir araya kaynama ile ama olsun..Kerem yok ehehe.



Bizimki evden çıkmadan son haliyle bir poz verdi.

PS-Bu Deniz Şeysi restoranının üst katında fosur fosur sigara içilidiğinden birimiz ve oğlan hep alt kattaydı, nereye şikayet edeceğimi de bilemedim, Çengelköy karakolunun hemen arkası zira.

Cuma, Aralık 23, 2011

Salvador Dali

Bu hafta sonu bizde de faaliyet var!

Benim ödevim var, Arkeoloji müzesine gidilecek, gezilecek görülecek, notlar alınacak, bunu belki internetten de yapabilirim amma velakin öğrencilik yıllarında sütünları üzerinde çok çay kahve hüplettiğim bu müze bana tam bir nostalji yaşatacak olduğundan kendimizi kaldırıp karşı kıtaya götüreceğiz. Pazar günü gidelim dedik, hemde oğlanı da alalım yanımıza, müze müze gezdireceğimden değil bu yaşta ama mecburen. Güzel bir kahvaltı yaparız, biraz eski şehirde yürüyüş yapar, o eski şehrin kokusunu çiğerlerimize çekeriz dedim.

Ben ödevimi yaparken oğlanla sevgili de bahçede bu gidişle kar topu oynar hem ahahahyt! Bahtsız bedevi durumu.



Evde küçük bir Salvador var isimli çalışmamdan.

Perşembe, Aralık 22, 2011

Yemek Sorunsalı

Şimdi biz ofisi taşıdık, Batı Ataşehir'e, üstelikte Caddeden, ben her öğlen açım, aç. Ne yesem diye düşünüyorum, yemeksepetine bakıyorum, bir iki kez ev yemeği siparişi verdim, berbattı, yine aç kaldım.

Buralarda güvenip yiyebileceğim ve ofise servis yapan doğru dürüst bir yer bulamadım gitti. Her öğlen çin yemeği veya marmaris bufeden tost yemekten, yakında ulaşmış bulunduğum 50 kiloyu istemeyerek terk edeceğim ya ona yanıyorum.

Ne yapsam, ne etsem bilmiyorum. Çaresizim ve itiraf ediyorum Caddeyi çok özlüyorum.

Buralarda çalışıp sağlıklı beslenen varsa beri gelsin, bir akıl versin.


Ofis halleri isimli çalışmamdan..Buraya hala böyle geliyorum ya pes!

Çarşamba, Aralık 21, 2011

Etkinlik etkinlik etkinlik..

Şöyle bir okudum blogları, postları, facebookta paylaşılanları, her yer etkinlik, etkinlik, etkinlik..yok yumurtadan ibik yapalım, olmadı, kağıttan kuş çıkaralım, o da mı olmadı ananenin çoraplarından top yapalım.

Acaba çok mu şart bu etkinlikler? Ben çocuğumu mecbur kalmadıkça alışveriş merkezlerine dahi götürmez, onun yerine sahilde parka, adada yürüyüşe, sonbaharda yaprak fırlatmaya, üstünde hışırdamaya ormana götürürken çok acaip geliyor böylesi suni ortamlarda, aslında çocuğun ilgisini çeken değil de annenin evladım için birşeyler yaptım egosunu şişiseren etkinlikler, güncel adı ile faaliyetler.

Ben annemle ve babamla ormanda yürüdüm, mantar topladım, sevgiyle geçirdim tüm zamanlarımı, ama hatırlamam bir faaliyet, patates baskısı veya yılbaşı kukisini beraber yapmaktan öte.

Şu anda çocuğumuza da onu yapıyoruz, elbette okula alışması için bir oyun atölyesine koyduk, haftada bir gün bir saat, ama öyle ibik falan yapmıyorlar, 5 çocuk, hamur yapıp, yaprak hışırdatıyorlar. Haftasonları o faaliyet senin bu faaliyet benim gezmiyoruz biz anlayacağınız, ararsanız ya sahilde yada parkta, elimizde sevgili ile kahvelerimiz, oğlanın da topu veya ittirme şeysi günlerimizi gün ediyoruz.


Bir yağmurlu günde yağmurda zıplamaya gitmeden hemen önce.

Pazartesi, Aralık 19, 2011

Haftasonu mu?

Haftasonları delirmiş gibi geçiyor, dinlenme yok, yan gelip yatma yok, ha çok keyifli o da ayrı, ama bazen yoruluyorum.

Aralık başı vizelerim vardı, güzel güzel notlar aldım, şimdi finaller başlıyor, bu geceden itibaren çalışma var, dinlenme yok, kendim kaşındım ama değil mi?

O zaman aşağıya bir ofis halleri isimli çalışmamdan ekleyeyim de biraz neşemi bulayım iyisi mi?



Biraz içimi boşaltmış gibi oldu bu post idare ediverin iyi si mi?

Cuma, Aralık 16, 2011

Sosy@l Kolye!

Biz Sevgili Ece ile bir şey düşündük, madem bu kadar çok vakit geçiriyoruz, sosyal medyayı her şekilde kullanıyoruz, birşey yapalım, şahane olsun dedik. Fikir Ece'nin, çinli çalışması bendenizin aslında. Şuradan sipariş verebilirsiniz, buradan da detaylı bilgi edinebilir ve heyecanımızı yorumlarınızla paylaşabilirsiniz.


Yukardaki benim boynumda. Aşağıdaki de Ece'nin.

Malum leomio'da bizim kullanmadığımız hiçbirşey yok!

Perşembe, Aralık 15, 2011

Ve bu da her doğumgünüm gibi kendime hediyem olsun!



İyi ki doğdum, iyi ki aşık oldum, iyi ki doğurdum, iyi ki aşık ve sevgili bir kadın olmayı becerebildim..

Trilalalala...

Çarşamba, Aralık 14, 2011

Yuh Tanya!

Kendi kendime "Yuh Tanya" dedim, 10 gündür blog yazmıyormuşum, tarihe geçtim, doğurduğumda bile bu kadar ara vermedim ben yahu.

Şimdi efem biz Suadiye'de caddede bulunan canım Kiralık ofisimizi Batı Ataşehir'e taşıdık, bu sefer bizim olan ofisimize. Taşınmayı çok severim ben ama böylesini hiç görmemiştim, 350 m2lik ofisi 120 m2ye sığdırdık, daha doğrusu sığdırmaya çalıştık. Ortalık delirmiş gibi idi, şimdi düzeldi biraz, internet var, bilgisayarlar çalışıyor.

Tebdili mekanda ferahlık var demişler ya, varmış hakkatten de, ne eşya attık, ne eski evrak, püskü eşya, geri dönüşüme giden kağıtların boyutunu anlatmak bile istemiyorum, 20 yıllık evrak attı bu eller, dile kolay "20".

Neyse galiba yerleştik sayılır. En azından masamda oturmuş taze çekilmiş kahvenin filrteden süzülüşünün ofise yaydığı nefis koku eşliğinde Astrud Gilberto dinleyebiliyorum ya, bu da bugünün mutluluğu.

Yeni ofis halleri isimli çalışmamdan...

PS- bu arada vizelerim de vardı, onları da kazasız belasız atlattım ama daha çok çalışmam gerekmiş onu anladım.

Salı, Aralık 13, 2011

Kumaş bezlere veda!

Yeni yuva bulunduuuuuuu!

Eveeeet, uzundur ara vermişim derleyip toplamaya, hazır popo artık bezsizken ve iki ay kadar da bekletmişken artık bu şahane az kullanılmış kumaş bezleri yeni sahiplerine göndermeye hazırım!



Yukarıda fotosu bulunan babynaplar 9-14 kg. arası bebekler için biçilmiş kaftan.

10 adet hiç kullanılmamız ara bezi, 7 adet kullanılmış ara bezi, 9 adet kullanılmış bamboo arabezi, 4 adet popo kilodu ve 2 adet sızdırmaz kilodun yanında birde disposable, kolozete atıldığında eriyen bir rulo kağıt ara bezi ile yeni sahibini bekler.

İlk mail atana gider, mailin konusuna kumaş bezlere veda yazarsanız bana kolaylık olur.

Keyifle kullanmanız dileğiyle!

Pazartesi, Aralık 05, 2011

Leomio

Leomio ile ilgili hiç yazmadığımı farkettim ben, oysa ki o da benim bebeğim, henüz büyüyor, gelişiyor.

Leomio'da satılan her ürün bizim oğlanda kullandığımız denediğimiz, bildiğim iz ürünler, biz hamileyken acaip bir alışveriş zamanı harcamıştık, istedik ki o heyecanlı yeni anne baba adayları vakitlerini o mu bu mu diye harcamasın da, onun yerine bizim tecrübelerimizden faydalansınlar.

Leomio iyi gidiyor, her sipariş beni heyecanlandırıyor, sanki kendim alıyormuşum gibi bir keyifle paketleniyor, kargolanıyor, sevgiyle, huzurla..

Umuyorum daha da iyiye gidecek, zira bir anne ve babanın tecrübeleri ile alişveriş yapmak keyfil diye düşünüyorum.

Uzun lafın kısası, keyfimiz yerinde.



Ofis halleri isimli çalışmalarımın özlendiği haberleri geldi de ehehehe