Cuma, Kasım 28, 2008
Yandaki Videonun hikayesi
Çarşamba, Kasım 26, 2008
Oluyor bazen..
Cuma, Kasım 21, 2008
Çok çeşitli
Köprü Trafiği
Bu aralar toplantılar gereği çok fazla karşıya geçmem gerekti..karşı derken Avrupa yakası...o köprünün yer yer tek şerit olması..köprü girişine bumper koymaları..karşıya gecme işini 2.5 saatlere çıkarmış..yetişmek mümkün değil hiç birşeye..sabahlardan birinde aşağıdakini gördüm.. gördüm de ben çok eğlendim..bakalım siz eğlenebilecek misiniz?
Yol çalışması yavaşla!..yahu kardeşim günün hangi zamanı aktı ki bu meret..birde şeritleri daraltınca mı akacak..zaten 3-4 kilometre hızla takılıyoruz..bir de YAVAŞLA...eee çüş o zaman...
Yılbaşı ağaçı..süsler
Ben kış çocuğuyum..bayılırım kışa..kara..esen rüzgara..yağan yağmura...noele..yılbaşına..süslemelere..yılbaşı gelirken ağaç süslemek çocukluğumdan beri hep heyecanlandırmıştı beni..yeni bir yıl geliyor..sıkıntı varsa geçmişte kalıyor..mutluluk varsa artarak devam ediyor..
Ofiste de bir ağacımız var...Seden bugün hoplaya zıplaya onu süsledi...benim odama da küçük bir köşe yaptı...
Benim keyfim çok yerinde..herkesinde süpper keyifli olmasını istiyorum..ve süpper bir haftasonu bizi bekliyor....
Çarşamba, Kasım 19, 2008
Önüm arkam sağım solum Sobe
Canım Sebocum beni sobelemişti..çantanın içindekiler dökülsün diye..Dökülemediler bir türlü diye de serzenişlerde bulunmuştu takip eden haftalarda...bazen olmuyor işte..zaman bulup yapamıyorum ama buyrun şebo Hanımcım..çanta yukarda..içindekiler aşağıda.
1-Güzel arabamın ruhsatı (Güzel arabayı sevgiliye hediye ettim ama hala bir ruhsatım var)
2-Arabamın anahtarları ve 2 garaj kumandası (Her sabah ve akşam salağa dönüyorum) (Durumumda hiç bir değişiklik yok..sabah akşam salağa dönüyorum)
3- ıslak mendil..benzinciden (hala bu ıslak mendilleri topluyorum)
4- Telefon (maalesef blackberry ile değişti..gece gündüz maillerimi görebiliyorum..uyku sevgiliye de bana da haram oldu..sanırım bir noktada köy hayatına keskin bir geciş yapacağım)
5- Ayı cüzdanım..içinde hayatım var. (Ayı cüzdanımı ikiye ayırdım...cüzdanım ve kartlığım..daha pratik oldu böylelikle..)
6- Yeni edindiğim içinde yüz fısfısı, el kremi, hayatta sürmediğim parlatıcı, ve DKNY parfüm var.(Burda da bir değişiklik yok..yüz fısfısına birde lushtan aldığım helping hands el kremi eklendi..diğerleri olduğu gibi çantamda)
7- Arabamın teybi..calmasınlar diye cıkarıyorum..3 kez çalındı. (Bu arabanım teybi cıkmıyor çok şükür ki..cantada kalabalıktan kurtuldum heheh)
8- Deri eldiven..kışın her zaman yanımda (Kışa girdiğimizden yine çantadaki yerini aldı)
9- GNC babane ilaç kutum..Ender Sarac'a başladığımdan beri benle geziyor. (Ah işte bu kutu gecen hafta cıktı cantamdan...tek bir vitamine geçtim hamile kalma çalışmalarına ağırlık vereceğimizden)
10- Ajandam..süperdir...büyüler var içinde nolacaksa?? (gecen seneki canta içi olduğundan ajanda da yerini bir Moleskine'e bıraktı..)
11- Uzun yılların sonunda henüz vazgecebildiğim binbir renkli rayban gözlüklerin yerine aldığım güneş gözlerim. (Vazgecmedim...bu gözlük kısa sürede cantamı terketti ve yerini yine ve yeni alınmış bir aviator gözlüğe bıraktı)
12- Gecen sene yazmayı unutmşum yahu..evin..ofisin..kasanın anahtarları da ahanda tomar olarak duruyor..onlarda hala durmaktalar cantamda..
13-Ayol birde şeker varmış çantamda..o da hep olur..aynısı değil ama şekerlemesiz bir gün geciremediğimden..yanımda eksik etmem hehehe...
Birde çantanın içinde olmayan sigaram var tabi...pufun üstündeydi onlar resim çekerken.(Ahahahyt buna gülerim işte...en güzeli bu oldu..sigarayı da bıraktım..cantamda yer acıldı...çok canım isterse bir cigar...cigarillo...djarum içiyorum..oda kırk yılda bir)
Ben hep içini merak ettiğim Bartonun sırt cantasınin içini göstermesi için Bartonu sobeliyorum..böylelikle..ruj..elckremi..parfüm görmekten sıkılmış bizlere de değişik bir hava gelir..bir erkeğin cantasının içi deşifre olur..değil mi ama Barton?!
Salı, Kasım 18, 2008
Havai Fişeğim
Pazartesi, Kasım 17, 2008
Eski dost
Cuma, Kasım 14, 2008
Ekonomik haller
Standard and Poors Turkiyenin kredi not görünümünü durağandan negatife cevirdi...eeee noldu RTE herşey süpper diyordu...böylelikle ekonomik olarak Hindistandan daha bir iyi durumda oluyormuşuz..sen Hindistanı bana sorsana..ordan daha iyi durum cok vahim..Güney Afrikanın ise gerisinde kaldık yatırım yapılacak ülke olma manasında...
Almanya yıllardan sonra resessyona gittiğini açıklamış..Almanaya gidiyor...biz sağlam duruyoruz...nasıl duruyorsak...
Üçüncü ceyrek bilancolar açıklanmış..Petkimin zararı 53 MM YTL...ay gitti mi milletin paracıkları yine...
Böyle bir sabahtı..direksiyona yapıştım...kanalı değiştirmeye elim gitmedi...shocked girdim ofisten bu postu yazıyorum...
Çarşamba, Kasım 12, 2008
Suadiye Moda Haftası
Aslı bomba...aa nerden nasıl falan derken..."etiketini görtdünüz mü?" dedi..Buyrun etiketi..
Hiç üşenmemiş bizim deli kız etiket yapmış elbiseye.."benim yapacağım iş asıl bunlarda işte napalım..mecburen size katlanıyorum" diye sinsi sinsi gülerek..çok güldük tabi..yaratıcılığına..etikete..bize katlanmak zorunda oluşuna..ardından ben gencecik bir insan...nasıl bu kadar keyifli olur diye düşündüm..hadi keyifli olur da bizi mi bulur...evet bulur...karma heralde...
Pazartesi, Kasım 10, 2008
Muhteşem Cumartesi...
Aşağıdaki bir kaç foto da alternatif imza gününden...bu arada fiziksel olarak yanımızda olmayan ama gönlü bizle olan sardunyacığımın da imzalı kitabı bende...
Canım Ece...hep yaz..biz hep yanında olalım...İyi ki varsın...
Canım Tugba...bir dahaki buluşmayı da cok geciktirmeyelim bakalım...ve iyiki sende varsın..bloglar sayesinde birbirimizin kalbine dokunduk..şimdi hayatlarımıza dokunuyoruz..ne keyif..ne güzel..koşulsuz sevgi...
PS-Bu Cumartesi elbette böyle bitmedi...keyifli anlar gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam etti...ben bu arada bir çift ayakkabı almayı ihmal etmedim...Ece'nin resimlediği...
Aşağıda sonradan eklediğim Bartonfink'in cektiği süper bir resim daha...
Cuma, Kasım 07, 2008
Ece Arar ...Tüyap..
Perşembe, Kasım 06, 2008
Mustafa
Filmin bizim açımızdan en önemli kareleri..sevgilinin dedesi Cevat Paşa'yı Atanın yanında..en yakınında görmemiz..yürüyüşünü ve Ataya bakışını seyretmemiz oldu...en azından bunları gördük...Atayı terkeden yakın dostları..silah arkadaşları olarak anılmadan hemde...
Yazımı Yılmaz Özdil'in yazısı ile noktalamak istiyorum...
Mustafa'ya gittim...
Sarhoş.
Kafayı bulunca ağlayan...
Hoyrat.
Soğuk.
Kalpsiz.
Çevresine eziyet eden...
İtiraz edeni asan...
Arkadaşlarını satan...
Goygoycuların dolduruşuna gelen...
Milletten bihaber.Hatta milleti küçümseyen...
Alay eden.
Hesabını kitabını bilmeyen...
Batı hayranı.
Sefa düşkünü.
O balo senin...
Bu balo benim, gezen.
Zampara.
Cephede bile karı-kız düşünen...
Savaşmadığı için sıkılan...
Ordu varken, çete kurmaya kalkan...
Devrimleri intikam için yapan...
Dinsiz.
Kendi heykellerini diktiren...
Megaloman.
Bencil.
Günde 3 paket sigara içen.
Usul usul intihar eden...
Psikolojik bunalımda...
Yalnız.
Çaresiz.
Basiretsiz.
Zavallı bir adam.
*
Mustafa'daki Mustafa bu.
*
Anafartalar 1 saniye.
İşgal 2 saniye.
Tası tarağı toplayıp kaçmak için, sığır sürüsünün çıkardığı toz bulutundan bile tırsan... Sığır sürüsüyle düşman ordusunu ayırt etmekten aciz biri... Başkomutanlık meydan muharebesi desen... Taktiğini falan başkasından araklamış zaten.
*
Hak edilmiş bence Oscar...
En azından Nobel.
Çarşamba, Kasım 05, 2008
Evde olmanın dayanılmaz hafifliği..
Evde olduğum bu sürede vardığım kanılar.
1-Asla evimin kadını olmam...çocuğum olsa dahi..
2-Dizimaxın akşam yayınlanan süper yeni dizileri, sabah ve öğlen ve akşamüstü kuşağında yayınlanıyor...CSI'ın aynı bölümünü bir gün içinde 4 kez izleyebilirsiniz.
3-Türk kanallarını acmaya benim sinirlerim dayanmadı...sadece bir kez pasta yapımını seyrettim..gülmekten yıkılarak..erkek sunucu.."hmm yumurtanın beyazını sarıdan ayıran şey ne?" diye sorarken.
4-İşimi çok seviyorum..o sabahları yataktan sürünerek kalkıp gittiğim ofisime bayılıyorum.
5-Sevgili çok iyi bir hasta bakıcı..iyi bir aşçı..şefkatli...sevecen...hep yanımda..ne desem 1 dakika sonra geldi.
6-Hastalığımı cok kolay satabiliyorum.Canım Sybellam geldi pazartesi..mantar çorbası..fırında kabak..mantar..roka ve havuç salatası yapmaya...sattım hastalığı gitti...bir daha gelemedi..hahayt..canım ablam iyi ki varsın...geçmiş olsun..
7-Evde oturunca insan pis oluyor..o mutfağın halini görseniz..şaşardınız..ve hergün bulaşık makinesi çalışır mıymış..çalışırmış...
8-Evde oturmanın en güzel tarafı ise..kilo vermem...sadece hastalık beni evde tutabildiği ve hastaykende birşey tüketemediğimden..mesela paket paket haribo..toblerone..gitmiyor tabi şiş boğazdan...süper kilo verdim..çıktım ortaya..
Herşeye rağmen hepimize sağlıklı günler diliyorum...aman vitaminlerimizi alalım...grip aşımızı olalım..değil mi ama?