Çarşamba, Nisan 28, 2010

Ortaya karışık olmuş bu post...yeni annelikten...

Şimdi aklıme estikce sokağa çıkamadığımdan bakkaldan telefon yoluyla sipariş ile çarliston biber istedim..bakkalın çırağı biberleri getirdiğinde uzattığı torbayı görünce dumur oldum..evet biliyordum kadıköy belediyesinin uygulamasını..gönülden de destekliyordum..naylon torbaya son..çevreyle dost torbalara geçiş durumlarını ama mahallemizin bakkalının bunu uygulayacağını düşünmemiştim hiç...uygulamış..içim şenlendi bir anda...oh be dedim..ne güzel...

Ahanda gelen torba...mahallemizin bakkalı gururla sunar...



Sonra beni çok etkileyen bir fotoğraf geldi İlkaycığımdan...odaya geldiğimde Alişi kucağıma verdiklerinde doktorumun bizi izlemesi fotoları...dayanamıyorum birini buraya koyuyorum...yaptığı işten o kadar gururlu ve vakur ki..ben bayıldım...insanın işinden keyif alması gibi yok dedirten cinsten...İlkay'da fotoğraflamış...saolsun..varolsun...



Hamileliğe dair eklemek istediğim..sorulan bir iki konu var..belki birilerine yol olur diye iletmek istiyorum.

Tüm hamileliğim boyunca Şaşkınbakkal'daki alt geçitteki aktarın yaptığı çatlak önleyici yağlardan kullandım..bir kez kozmetik denedim fakat memnun kalmadım. İçeriği aşağı yukarı şöyle: susam yağı, jojoba yağı, kakao yağı, badem yağı, zeytin yağı, kayısı yağı ve muhtelif güzel kokulu yağlar..3 aylık minik bidonlar halinde aldım ve pek ekonomik elbette...ve de elbette en doğalı...

Bu karışımı doğum sonrası kullanmaya devam ediyorum..zira rahim küçülüp göğüsler büyürken deformasyon olmasın diye...zira şu ana dek tek bir çatlak bile oluşmadı..yaza bikini ile çıkabilirim ortalara hehehe.

İlk 3 ay hariç tüm hamileiğim boyunca düzenli yoga yaptım..haftada biri kastetmiyorum..haftada 3,4 ve bazen 5 gün yogama devam ettim..bunun vücuduma faydası büyü oldu..şiddetle tavsiye ederim...muhtemelen az kilo almamın sebeplerinden biri de budur..

Tüm hamileliğim boyunce Taylan Kümeli ile yoluma devam ettim...amaç az kilo almak değil..kontrollü kilo almaktı..hamileliği 12 kilo ile bitirdim..Alişimiz 3820 gram doğdu..yediğim lahana ve pazılar oğlana gram olarak gitmiş demek ki...şu anda hamileiğe başladığım kilonun 5 kilo üstündeyim ve doktorumun tavsiyesi ile bir süre bu kiloda kalacağım..hem kendi sağlığım..hem oğlanın süt entegre tesislerinin tam kapasite ile çalışabilmesi için...

Ve evet süt veriyorum..bu hadise başka bir posta konu olacak nitelikte bir devrimdir..en kısa zamanda yazacağım..

Pazar, Nisan 25, 2010

Yapımda ve yayında emeği geçenlere sonsuz teşekkür yazısı...

Bildiğiniz üzere 19 Nisan'da Aliş'imizi dünyaya getirdik...bilmezdim bu kadar sevenimiz olduğunu...bilmezdim sabahın körü o hastane odasının bu kadar sevgi ile dolacağını..bilmezdim hiç sevginin herşeyi bu kadar kolaylaştıracağını...

Bunları bildiğimden artık bir teşekkür yazısı yazmak şart oldu benim için...

En başta biricik sevgilime binlerce teşekkür ederim..karşılıksız koşulsuz sevgiyi bana öğrettiği ve az da olsa etrafa da yaymamı bildirdiği...bir kadının dünyada yaşaması gereken bir mucizeyi bana yaşattığı için.."seni çok seviyorum"...

Doğumun her anında..öncesinde..sonrasında..sevgisini ve ilgisini benden esirgemeyen biricik doktorum Erdoğan Sağlamer'e bin teşekkür...doğum sonrası yanaklarıma kondurduğu öpücük paha biçilmezdi..."seni çok seviyorum"..

Doğuma giren biricik Tuğbacım...her zamanki sevgin..içtenliğin...gecte olsa bulunmuş dostluğun için..."seni çok seviyorum"...

Hamileliğimin başından sonuna ve doğumda beni yalnız bırakmayan canım Sed...herşeyi organize eden..keyifle ve sevgiyle...ve beni çok seven.."seni çok seviyorum"...

İki bebeğine rağmen o odada görmekten sonsuz keyif aldığım..Ilkaycığım...oh ne güzel yaptık..iyi ki gelmişim sana göbeğimdekiyle..."seni çok seviyorum"...

Hoşgeldin şampanyamıza eşlik eden enfes kuki ve cukcakeleri son dakika tek başına hazırlayıp..speedy gonzalez hızında getiren Didem..."seni cok seviyorum"...

Doğumda beni bir dakika yalnız bırakmayan canım anneme.."seni çok seviyorum"

Heyecanlı ablam...en iyi dostum Kero.."ikinizi de cok seviyorum"

İki gün boyunca sabahın köründen akşama kadar başımı bekleyen..Kızıl Sonya'ma..Şebo'ma..Didem'ime..ve cok muhtemel hatırlamadığım tüm dostlarıma bin teşekkür..."sizi çok seviyorum"...

Bu posta bir iki fotoğraf eklemek istiyorum sevgiye dair...Tugbanın ve Handenin objektifinden...

Tugbanın objektifinden....




---SON----Hamilelik halleri isimli çalışmanın Hande versiyonundan sadece bir örnek...ama son örnek..9 aydır keyifle çektiğim fotoların en güzel örnekleri....biricik dokorumun önerisi ile..bir kadının en güzel anlarının fotoğraflarının çekilmesi gerektiğine ikna etti bizi...ve çokta iyi etti..canım Hande de emeğini esirgemedi..bomba kareler çıktı ortaya..


Bu vesile ile Hamilelik Halleri isimli çalışmamın bayrağını güzel haber ile hepimizi şenlendiren Denizkızıma devrediyorum...

Ve son olarakta...bugün ailecek sokağa ikinci kez çıkışımızı fotoğraflandırdık...

Cuma, Nisan 23, 2010

23 Nisan

Bugün 23 Nisan...yeni gelen Alişimizle kutladığımız ilk bayram...sahip olduğumuz değerlerini tamamını ona öğreteceğimiz...sevgiyle eğiteceğimiz...Alişimizi en az kendimiz gibi yetiştireceğimiz ALiş'in ilk bayramı..

Herkesin 23 Nisanı kutlu olsun..çocuk büyük demeden...çok iyi...

PS- Hamilelik halleri sona erdi..bu postu idare ediverin artık..merak edenlere ben de Aliş'te Sevgili de.... en önemlisi çok mutluyuz..tamamlandık diye..meğer eksikmişiz önceden...şimdi tam olduk.

Pazartesi, Nisan 19, 2010

en güzel haber

Sevgili dostlarımız,
postu yazmak babaya düştü, kısaca haber verelim dedik....

Bu gun cok mutluyuz, uzun zamandır beklediğimiz Alişimiz çok şükür dünyaya geldi, bizi çok çok mutlu etti, hem Tanya'nın hem de Bebeğin sağlığı yerinde, keyifleri de yerinde, pek çoğunuzun kalplerinin bizlerle olduğunu biliyoruz hepinize teşekkürler ederiz.

Sevgiler

Pazar, Nisan 18, 2010

İki kişilik bir aşktı bizimkisi....

İki kişiliktir benim bildiğim tüm aşklar...bugüne dek hep iki kişi olduk biz..iki kişi yaşadık biz duyguların en çoşkulusunu..iki kişi kişi idik sonsuza dek evet derken...iki kişi idik tüm ilklerde..seyahatlerde..taşınmalarda..adada...rüzgar yüzümüzü yalayıp gecerken motor tepesinde...u2 konserinde...Londra'da...orda burda...evimizde...

Belki bugün bu iki kişilik aşkın aslında nasıl bir üç kişilik bir aşka döndüğünü ilk kez itiraf ettik birbirimize...birbirimize verdiğimiz kıymeti taçlandırıp bu aşkla birbirimize dünyanın en güzel hediyesini verdiğimizi itiraf ettik...sarıldık sıkıca üçümüz birbirimize...henüz gözlerini bizim aşkımıza açmamış oğlumuzla birlikte...bundan sonraki hayatımızın bugünkünden çokta farklı olmayacağını da bilerek..ama hep aşkla kalacağımızı hissederek..söz vererek...

Kısa bir not düşmek istedim ben bugüne...keyifli bir güne...daha da keyiflisi gelecek olan günlerin başlangıcına....

Perşembe, Nisan 15, 2010

Dün

Dün enfes bir gündü..işten erken çıktım.çok önceden sözleştiğimiz bir dostun evine ziyarete..sümüklerimi çeke çeke...bebekleri varken de üstelik...ve laf aramızda ayakkabılarımla hehehe....

Canım Ilkay ile uzundur tanıyoruz birbirimizi...bloglardan..telefonlardan..Ozinin hamileliğinden..doğumundan...Meri'nin yuvasından...gözlüğünden...bir tek fiziksel olarak bilmiyorduk birbirimizi...cok mu önemliydi?..aslında hayır..ama hastanede meraba Ilkay ben..meraba Tanya ben...birde şu popomu kapayabilir misin epidural iğnemi göstermeyeyim dememek için toplaştım gittim....aman ne de iyi ettim...laf lafı actı..Ozi uykudan uyandı..yalayasım geldi o güzelliği...sümüklerden ötürü yalamadım...Mericim okuldaydı..onu göremedim..içim cızladı..ne de olsa ilk göz ağrımdı o benim...Bir dahaki sefere diye sözleştik..öpüştük..kucaklaştık...

Ayrılırken ordan dedim ki..çok değiliz belki..bir elin parmaklarını geçmeyiz ama sanki yıllardır birbirimizi tanıyormuşuzda blog sayesinde tekrar bir araya gelmişiz gibi hissediyorum ben..çok sevdim ben Ilkay'ı...Ozi'yi..evdeki huzuru ve rahatlığı..ALiş olsun Ilkaya bırakıcam hahahyt..Bakarsın di mi Ilkay?

Bu arada arsızlığım hat safhadaydı..onu da alim...bunu da ver..zaten bir önceki günkü çekimlerde elmoyu da kıskanmıştım diye...ganimetler aşağıda....bin yaşa Ilkay bin yaşa...





Dünkü Hamilelik halleri isimli çalışmamdan bir kare..bu çalışmanın çeşitli varyasyonları Ilkay'da mevcut hehehe.

Çarşamba, Nisan 14, 2010

Jalaneti

Gecen cumadan beri bir hastalık..bir tıksırıklık..bepanten pastil harici ilaç almama inadı derken..pazartesi sabahı sevgili dedi ki Jalanetiiiii...aaa dedim derhal..Jalaneti Hindistan'da panchakarma adı verilen beden temizliğinin beş adımından biri ve en kolayı...temiz ılık suya gözyaşının tuzuna eşdeğer tuzu ekliyorsunuz...bir burun deliğinizden suyu veriyorsunuz..sinüsleri dolaşıyor ve diğer burun deliğinden cıkıyor...neti pot nedir diyenlere fotoğraf aşağıda..



Efem üç günlük jalaneti çalışmalarımın sonucunda çevreye vermekte olduğum geçici rahatsızlık sona erdi...horlamalarım bitti..sümüklerim akmıyor ve eğer benim normal doğum maceram sezeryana dönmek zorunda kalırsa da doktorumun dediği gibi nasal yolları actık biz..

Jalanetinin tam uygulamasını da çizgi olarak aşağıya ekledim...



Faydaları:Nefes yollarını açıyor..burundaki mikrobik yapıyı engelliyor..sinuzit tedavisinde faydalı..içindeki tuzlu su yutulmadığı takdirde tıbbi acıdan bugüne dek hiç zararı görülmemiş..subtil planda chakra sisteminde burun deliklerinden başlayan iki temel enerji kanalı ida ve pingalayı açarak sisteme fayda sağlar...

Pek bir yogik gördüm kendimi bugün ama iyileştim ya..paylaşmadan da edemedim...


Hamilelik Halleri isimli bitip tükenmek bilmeyen çalışmamdan bir örnek...sona yakın bir örnek artık...

Cumartesi, Nisan 10, 2010

Hamilelikte daha mı çok kırılır insan?

Bu aralar cok post yazmıyorum...sanırım yaklaşan doğumdan...işlerimi toparlama çalışmamdan...bu bloğu okuyan pek çok dostun yanı sıra zehir zemberek tek tük insanın da olmasından...anlamadığım bilmediğim bir çok şeyin dönüyor olmasından belki de...dahil olmak istemiyorum..kimsenin içindeki kötü ile muhatap dahi olasım yok bu aralar...

Sonra ammaan diyorum..herkesin içindeki kötülük kendine...sen kendi yansımana bak...sen iyi misin ona bak diyorum...ben çok iyiyim...keyfim yerinde..Aliş'in gelmesine pek az kaldı....dünya harikası da bir sevgilim var....yaşadığım hayatı seviyorum...olduğum gibi olmayı seviyorum...sağ gösterip sol vurmuyorum hehehe.

Bugün karnıma giren ağrılardan acaba mı dedik ve fakat yediğim eriklerden olduğuna karar verdik...bayıla bayıla yediğim..henüz olmamış eriklerden....yemyeşil..bayılırım ama tuzla yemeli ki layığını bulmalı...hamilelikte hiç tuz tüketmedim ben...elim ayağım şişmesin..tuzun fazlası Aliş'e zarar olmasın diye...ama erikleri lüp lüp yiyorum...ekşi ekşi...

Kısa da bir not düşmek istiyorum ben bu hamileliğe..hiç midem bulanmadı benim..hiç kusmadım...hiç aşermedim de...hormonlarım alt üst olup en sevdiklerime çemkirmedim de olur olmaz..teyiden sevgiliye de sormak isterim burdan..hani delirmiş kadın modeline döndüm mü diye?...tüm bunların insanın kafasında olduğuna inanıyorum...hamileliğin bir hastalık değil..keyifli bir süreç olduğuna inanıyorum...ve keyfini enfeste bir şekilde çıkarılması gerektiğine inanıyorum...

Kısa durum budur..hepimiz iyiyiz..gözlerimiz yollarda...elimiz hastane valizinde...

Pazartesi, Nisan 05, 2010

Gelecek olan....

Sevgili yazmış..heyecan var tabi diye...var tabi..olmaz olur mu?..son iki haftaya girdiğimiz şu günlerde tatlı bir telaş var ikimizde de..uykusuz geceler ve ağlamalardan ziyade merak var..heyecan var..acaba nasıl bir ruh gelecek aramıza..kim seçti bizi bakalım diye...yaratılış mucizesinin ele gelecek...gözle görülecek olan halinin heyecanı var..9 ay 10 günlük eğlenceli vaktin sonunun gelinmesinin birazda hüznüyle karışık...ama şenlikli bir telaş var içimizde...İki kişilik hayatımızın üç kişiye dönüşmesinin heyecanı var...seyahatlerimizi nasıl organize ederizi bile konuşuyoruz...belki seyahati gözümüz görmeyecek olmasına rağmen...hayallerimiz büyük...

Ben karnıyla konuşan anne adaylarından olamadım...sabah konuştuk bir dostla..güzel haberler verirken içimi pırpır eden...oldu mu sende dedi...olmadı...ulvi annelik güdülerim henüz bünyeme giremedi benim..ne Mozart dinletebildim..ne de konuşabildim...sevdiğimiz her müziği dinledi ama..jaz dinledi..rock dinledi...bizim en sevdiğimiz meyveleri yedi..ananası çukulata zannetti...ananasla şenlendi...göbeğime kulaklık takmadım ben..onun yerine hep düşündüm...hep iyi şeyler istedim onun için..hep güzellik..hep bilgelik..hep huzur istedim...hamileliğimiz son derece sakin ve keyifli gecti bu yüzdende..her fırsatta babasıyla sarıldık..öpüştük ki sevgimizi hissetsin..sevgiyle gelsin diye...etrafımızda hep sevdiğimiz dostlarımız ve şen kahkahalarımız vardı..bir kere bile üzülmedik..üzülecek şeyleri hep göz ardı ettik..sevinilecek..mutlu olunacaklara baktık..ve bilyorum Aliş tüm bunları biliyor..hissediyor...ve geldiğinde bizi artık o mutlu edecek..huzur verecek..keyif verecek...biz keyifle bekliyoruz bu yeni ruhu...telaşla ve heyecanla...



Hamilelik halleri isimli çalışmamdan artık son örnekler...